Emek ve dayanışmanın önemini vurgulayan bir bayram olan 1 Mayıs İşçi Bayramı, ülkemizde ilk kez resmi olarak 1923’te kutlandı. İşçilerin ve emekçilerin hakkının savunulması amacıyla ortaya atılan ve tüm dünyada aynı tarihte kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı için arama motorlarında ‘1 Mayıs mesajları, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma günü sözleri’ araştırılıyor. Detaylar haberimizde…
Emek ve Dayanışma Günü kapsamında 1 Mayıs sözleri ve mesajları paylaşımı yapacak olan pek çok kişi, internet üzerinden en güzel mesajlar, sözler ve görseller için araştırmalar yapıyor. İşte Resimli, anlamlı, uzun, kısa 1 Mayıs sözleri ve mesajları…
İçinde alın teri, göz nuru bulunan kazanç helâl olur. Tadı bereketli olur. En hayırlı ve tatlı kazanç insanın el emeği göz nuru alın teri ile kazandığı rızıktır. – Hz. Muhammed (S.A.V)
”Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.” (Confucius)
Ne yaparsanız yapın onun sanatçısı olun, sokak süpürgecisi de olsanız, onun Picasso’su olun.” (Martin Luther King)
”Seveceğin bir iş seçersen, yaşamında bir gün bile çalışmış olmazsın.” (Confucius) Herkesin sevdiği işi yapması dileğiyle…
Yaşam değerli ve kutsaldı. Ama onur ve alın teri olmayınca yaşamın hiçbir anlamı yoktu. – Alein Kentigerna
Hiçbir şey kendi alın teri kadar bir insanı tatmin edemez. Çalışan insan kendi varlığında hüküm süren bir ahengi bütün kâinata nakleder. Hayatın biricik nizamı bu ahengin kendisi olmalıdır. – Ahmet Hamdi Tanpınar
Emek olmadan hiçbir şey yetişmez. – Sofokles
Ben işçi çocuğuyum evladım
demiryolu atölyesi işçilerinden
emekli Şükrü’nün oğluyum
ekmekle doydu karnım
ekmekle avutuldum
ekmekle korkutuldum
sen sofraya havyar da koysan kuzu kızartması da
önce ekmeğe varır elim
çilemin adı benim
ekmek kavgası
hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için
ne köşk ne araba ne para
tükürmüşsem içine
senin tapındığın o sıfatların
satıyorsam emeğimi yok pahasına
ben işçi çocuğuyum evladım
benim davam başka dava
Güneşli bir günde
Masmavi göreceğiz Karadeniz’i
Balkaya’dan Karpuz’a kadar.
Karış karış biliriz bu şehri;
EKİ’nin çiçekli bahçeleri,
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası
Yedi kapılı Teb şehrini kuran kim?
Kitaplar yalnız kralların adını yazar.
Yoksa kayaları taşıyan krallar mı?
Bir de Babil varmış boyuna yıkılan,
kim yapmış Babil’i her seferinde?
Yapı işçileri hangi evinde oturmuşlar
altınlar içinde yüzen Lima’nın?
Ne oldular dersin duvarcılar
Çin Seddi bitince?
Yüce Roma’da zafer anıtı ne kadar çok!
Kimlerdir acaba bu anıtları dikenler?
Sezar kimleri yendi de kazandı bu zaferleri?
Yok muydu saraylardan başka oturacak yer
dillere destan olmuş koca Bizans’ta?
Atlantik’te, o masallar ülkesinde bile,
boğulurken insanlar
uluyan denizde bir gece yarısı,
bağırıp imdat istedilerdi kölelerinden.
Hindistan’ı nasıl aldıydı tüysüz İskender?
Tek başına mı aldıydı orayı?
Nasıl yendiydi Galyalılar’ı Sezar?
E bir aşçı olsun yok muydu yanında?
İspanyalı Filip ağladı derler
batınca tekmil filosu.
Ondan başkası ağlamadı mı?
Yediyıl Savaşı’nı 2. Frederik kazanmış?
Yok muydu ondan başka kazanan?
Kitapların her sayfasında bir zafer yazılı.
Ama pişiren kim zafer aşını?
Her adımda fırt demiş fırlamış bir büyük adam.
ama ödeyen kimler harcanan paraları?
İşte bir sürü olay sana
Ve bir sürü soru.