16 EYLÜLÜN ZİFİRİ KARANLIĞINDA

Kartal Atalar'da tek bloktan oluşan gökdelen bir sitede danışma görevlisi olarak çalışıyorum. (Dört gece çalış, iki gün izin, on iki saat üzerinden)
sırtımızda sadece küfe yok. Benim gibisine işte yok. Zaten zar zor buluyorum iş. Eskidendi ekmeğin aslanın ağzında olduğu bu zaman da ekmek aslanın midesinde...Allah'tan emeklilikte yaşa takılmaktan kurtuldum da az çok elime para geçiyor da az çok, çok şükür vaziyeti doğrulttuk...
Gece saatlerinde çalışmak sanıldığı ve görüldüğü gibi kolay değil. Uyumamanız gerekir halihazırda.
Direniyorum uyamamaya...
Kitap okuyorum bir yandan audiobook dinliyorum. İngilizcemi akıcı hale getirmenin bir yandan gayreti içindeyim. Beynim çalışır vaziyette devamlı bu sebeple de çabucak acıkıyorum. Beyniniz açık çalışır tutarsanız çok yemeye gereksinim duymaktasınız. Benim yediklerimi görseniz ağzınız uçuklar. Bu gece menüm sadece meyvadan oluşuyor: beş mandalina, beş incir, iki muz ve iki tutam siyah üzüm. Saat gecenin üçü siyah üzüme pek dokunamadım ancak doydum...Bazen okumaya, ingilizce dinlemeye ara verip eski zamanların arabesk müziklerini açıp dinliyorum aralarda sadece...
"Düşünüyorum öyleyse varım" (Descartes az değilmiş) Bendeniz onun gibi varolmaya çalışıyorum. Varolma mücadelesi içinde düşünüyorum ve de okuyorum...
Bakın bugün ne düşündüm hadi hep beraber düşünelim. Bizler inananlarız ya. Allah'a teslimiz de. Tam teşekküllü teslim olmamız şartta...kendimizi kandırmıyorsak böyle olmalı değil mi?.. başımıza gelen ne varsa iyilik olsun kötülük olsun bilmeliyiz ki Allah'tan...iyilik geldiğinde seviniriz şükrederiz Allah'a, kim sebep olduysa da teşekkür ederiz vesaire. Uzun zaman sonra İş bulduysanız sebep olana teşekkür ederiz Allah razı olsun deriz Allah'a binlerce şükrederiz amenna...aksi bir şey oldu mu mesela başımıza kötülük geldiğinde en basidinden ayağımız takılıp yere düşsek bile, hayliyle moralimiz bozuluyor; baya canımız sıkılır. Kaza yapsak arabamızla masraf çıksa onu hiç düşünemiyorum. Bir çocuğumuz hastalansa bir yakınımız vefat etse aşırı üzülürüz sanki Allah'tan değil başımıza gelen değil mi? Bu yanılsamayla, bu yanılgımızla sınıfta kalacağız gibime geliyor. Düşününce böyle akla neler geliyor. Mandalinanın üzümün muzun hesabını yapmayalım bu durumda yapmamak gerek. Bakın işte; yıllarca yaptığım bir yanlışımı, hiç düşünemediğim bir şeyi düzeltme fırsatı doğurdu bende. Tabiki de bu durumu özümsemek zaman alabiliyor alışkanlıklarımızdan bir anda kurtulamıyor, sıyrılamıyoruz. Ama zamanla oturabilir... Düşünmenin iyileştirici ve iyi yapan tarafı bu işte.
Eyüp elçi çok hastalanıyor. Kurtçuklar vücudunun her yerini istila ediyor. Çıbanlar var onları bir çömlek parçasıyla kazırmış. Eşi artık öl de kurtul diyor yani o raddede. O halde Elçi Eyüp
ayağının tabanından tepesine kadar kötü çıbanlarla acı çekerken, kendisine bir çömlek parçası aldı ki onunla kazınsın; ve kül içinde oturmakta idi. Ve karısı ona dedi: Sen hâlâ mı sabır gösteriyorsun? Allaha lanet et de öl. Ve kadına dedi ki: Ahmak karılardan biri gibi söylüyorsun. Nasıl? Allahtan iyilik kabul edelim de kötülük kabul etmeyelim mi?”
böyle bir adam örneği varken ve bizler en küçük başımıza gelen ıstırap acı da yamuluyor savruluyoruz bizler gerçekten samimi Allah'a inanıyor muyuz, yoksa bizler Allah'a inanmanın getirisinden mi inanıyor gözüküyoruz. Allah kitabında boşuna da demiyor: sizler inandık demekle başı boş bırakılacağınızı mı sanıyorsunuz?..
Görüldüğü gibi ciddi bir imtihandayız. Allah bizlere sabırla imtihan ediyor bizde sabırla bu imtihandan geçmeye gayret etmeliyiz. Allah'a tam teslimiyet göstererek... Tam anlamıyla O'na güvenerek...
İyiliklere sevindiğimiz gibi gelen bela musibetlere iyilikte olduğu gibi sevinmesekte sabır gösterelim, ibadetlerimizde zaaf göstermeyelim, daha çok Allah'a yönelelim.
Bir yükseltinin eşiğindeyizdir ki, ötesinde yol düzelecektir az sabır gösterdiğimizde her şey düzelecektir.
Gece örtüsü sıyrılmak üzere... Düşünce halim zifiri karanlıklarda kalsamda önümü aydınlatır. Karanlıkta yürümeyi seviyorum. Geceleri ben daha çok okurum; ancak kendime zaman ayırabiliyorum. Ve bu sebeple kendinizle ve Yaratıcınızla baş başasınız...
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.