18 Kasım Gecesi
Birden aklıma sevgili günlüğüm geldi. Sanki sessizce beni çağırıyordu. O yazılmadan duramaz, ben de yazmadan duramam. Gecenin bir yarısı içimden yükselen bu dürtüyü bastıramadım. Yazmalıydım, çünkü kelimeler bazen geceyi aydınlatır, insanın içini ferahlatır. İşte burada, kalemin ucunda, duygularım ve düşüncelerimle sizlerleyim.
İki günlük iznin ardından güvenlik işime geri döndüm. Akşam 7 gibi nöbetimi devraldım. Boş anlarımda, kendimi geliştirmek için Youtube’da İngilizce videolar dinliyorum. Eski zamanların, 50’lerin ve 60’ların yarışma programları özellikle ilgimi çekiyor. Bugün iki saat boyunca Buzz izledim. Dili öğrenmenin sadece gramerle değil, göz ve kulak aşinalığıyla da mümkün olduğunu fark ediyorum. Bu tür içerikler, öğrenme sürecini hızlandırdığı gibi insanı geçmiş zamanların büyüsüne de götürüyor.
Ama dil öğrenmenin ötesinde, hayata dair anlatılacak çok şey var. Mesela geçen gece, iznimden hemen önce, sağanak yağmurun eşlik ettiği bir nöbette karşılaştığım olay... Karşımda, inşaatın önündeki sokak lambası yağmurun etkisiyle kıvılcımlar saçmaya başladı. O anda fark ettim: Tehlike bazen gözümüzün önünde belirir ama harekete geçmeden ortadan kalkmaz. Ayedaş’ı aradım ve ekipler sabaha karşı 4’te gelip arızayı giderdiler. Sokağa yeni bir lamba taktılar, karanlık birden aydınlığa dönüştü.
O an, "boşvermek" ile "sorumluluk almak" arasındaki farkı hissettim. Duyarsız kalmak, o anın kolay yolu olabilirdi. Ama bilincim izin vermedi. Çünkü bilinç yükseldikçe, olaylara kayıtsız kalmak mümkün olmaz. İnsan, gördüğü yanlışlara müdahale etme sorumluluğunu taşır. Aydınlık bir toplum ancak bu sorumluluk duygusuyla, bireysel çabalarla ve elbette zihinsel gelişimle mümkündür. Kitaplar, fikirler ve öğrenme tutkusu, bu aydınlığın en güçlü kaynağıdır.
Sevgili günlüğüm, ne çok anlatılacak şey var. Ancak kelimelerin de bir sınırı olmalı. Bazen kısa bir yazı, uzun düşüncelere kapı aralar. Şimdi, bu gecenin sessizliğinde düşüncelerimle baş başa kalıyorum. İyi geceler, sevgili okuyucularım. Bu yazı size bir çağrı olsun: Karanlığa kayıtsız kalmayın, bir ışık olun.