İYİ Parti Pendik İlçe Başkanı Süleyman Turan; “Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Millet İttifakı kazanacak. Ardından güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş yapılarak Türkiye’nin tekrar fabrika ayarlarına dönmesi sağlanacak ve 2023 yılı vatandaşların rahat nefes almaya başlayacağı bir yıl olacak”
İYİ PARTİ Pendik İlçe Başkanı Süleyman Turan, göreve başladığı günden bu yana sergilediği performans ile partili partisiz her kesimin dikkatini çeken, pozitif tavrı ile de taktir gören bir isim oldu.
Turan sıra dışı bir isim. Ve zaten ‘Muhalefet’ kanadında yer alan bir ilçe başkanının, iktidar partisinin olumlu icraatlarını desteklemesi, AK Parti’den seçilmiş bir belediye başkanı ile birçok etkinlikte yan yana bulunması ve hatta birlikte kurdele kesmesi, bütçe görüşmelerinde ‘Evet’ oyu verdirebilmesi Süleyman Turan’ın ‘sıra dışı’ bir politikacı olduğuna dair yeterince ipuçlarını barındırıyor.
Bu yüzden, okurlarımızın onu ve düşüncelerini daha yakından tanımasını istedik. Sizlere kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi aktarıyoruz.
Bize özgeçmişiniz ile ilgili kısa bir bilgi verir misiniz?
Ağrı – Patnos 08.09.1978 doğumluyum. Başak burcuyum. İki çocuk babasıyım. İstanbul Teknik Üniversitesi mezunuyum. Yaklaşık 30 yıldır Pendik’te ikamet etmekteyim. Sanayi ve gıda sektöründe iş yapan bir iş insanıyım.
İnsanlara ve olaylara pozitif – çözümcü bir tavırla yaklaşırım. Kendimle olduğu kadar çevremle de barışık bir yapım vardır diyebilirim.
Politikaya ne zaman ve nasıl başladınız?
Orta okul yıllarında Kaynarca Ülkü Ocakları ile memleket meselelerine duyarlılığım başladı.
Sonrasında, şu an İYİ Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı olan Burak Akburak ile birlikte DYP Gençlik Kollarında birlikte çalıştık.
2017 yılında İYİ Parti’ye geçtim. Kuruluş aşamasındaki çalışmalara da bizzat katıldım, görev aldım.
28.11.2018 tarihinde Pendik İlçe Başkanlığına atandım. 5 ay kadar sonra da olağan kongre ile tekrar ilçe başkanı seçildim. Geçtiğimiz kongrede de partili arkadaşlarım 2.dönem bu görevi bana layık gördüler.
Yaklaşık 4 yıldır ilçe başkanıyım.
İYİ Parti’yi tercih etme nedeniniz nedir?
Genel Başkanımız Meral Akşener ile DYP döneminden bu yana tanışıyor ve beraber çalışıyoruz. Bu tanışıklık ve yakınlık 25 yılı aşan zaman dilimini kapsıyor.
Onun kişiliği, vatanseverliği, memleket meselelerine bakışı, çözümcü tavrı benim her zaman takdir etiğim hususlardır.
İYİ Parti özgür siyaset yapabildiğim, inandıklarımı yaşayabildiğim bir oluşum.
Politik sahnedeki başarılı performansınızı takip ediyoruz. Bunun alt yapısı sadece orta okul yıllarından başlayan siyasi aktiviteler mi?
Memleket meselelerine duyarlılığım ve milliyetçi – muhafazakâr çizgideki siyasi yapıların içinde yer almamın dışında sivil toplum örgütleri ile de aktif ilişkim oldu.
Öncelikle gençlik yıllarımda, Genç Demokratlar Derneği’nde başkan yardımcısı olarak görev yaptım. (Başkanımız Burak Akburak idi) Bu dernek, AB Bakanlığı Destekleme Fonu ile birlikte çalışan bir dernekti. Bu sayede Türk iş dünyasındaki birçok projenin desteklenmesini sağladık. Üniversite öğrencilerine yönelik akademik çalışmalar, konferanslar, paneller, söyleşiler tertip ettik. Kadın ve çocukların yaşam alanları ile ilgili projeler gerçekleştirdik.
Bunun yanı sıra süreç içinde Perakendeciler Derneği yönetim kurulu üyeliği, Girişimci İş Adamları Derneği kurucu yönetim kurulu üyeliği, İdealtepe Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyeliği yaptım.
Kartal İYİ Parti teşkilatında da,Genel Merkez STK Genel Koordinatörlüğü görevini üstlendim. Halen Fenerbahçe kongre üyesiyim. Bu arada Pendikspor’da da 8 yıl futbol oynadığımı gururla belirtmek isterim.
Bulunduğum bu platform ve görevler, insanlar ile iletişimimi geliştiren, olaylara bakış açımı genişleten unsurlar oldu. Bu alandaki tecrübe ve kazanımlarımı şimdi parti çalışmalarımda değerlendiriyorum.
İlçe Başkanlığı döneminiz ile ilgili neler söylersiniz? İşe nasıl başladınız? Neler yaptınız? Hedefiniz ne?
STK’lar sayesinde Türkiye’nin birçok noktasını gezme, farklı statüde birçok insanla görüş alış verişinde bulunma imkânım oldu. Bu benim için önemli bir tecrübeydi.
İYİ Parti Pendik İlçe Başkanlığı görevine başladığımda, başarılı bir teşkilat oluşturmak için neler yapılması gerektiğini biliyordum.
İlk iş olarak ekip arkadaşlarımla muhtarları, sivil toplum örgütlerini, esnaf ve iş adamlarını ziyaret ettik. Önce onları dinledik. Problemlerini, istek ve düşüncelerini not aldık. Daha sonra bunlar üzerinde çalışıp; tekrar sahaya dönerek kendimizi, partimizi, yapmak istediklerimizi anlattık.
Pendik çok geniş bir coğrafyaya yayılı. Nüfusuda 800 bin gibi kalabalık bir nüfus. O yüzden ilçeyi 4 ayrı bölgeye ayırdık.
Kaynarca – Fevzi Çakmak, Kurtköy bölgelerinde, şehir merkezindeki ilçe binamız gibi 2 ayrı temsilcilik açtık. Yönetimlerini oluşturduk. Önümüzdeki süreçte Taşlıbayır – Dolayoba, Pendik Merkez bölgeleri olmak üzere 2 ayrı bölgede daha yapılanmamızı tamamlayacağız.
Pendik’te siyaset yıllardır E-5 altına mahkûm edilmiş. Biz bunu E-5 üstüne de taşıdık.
Göreve başladığımdan bu yana; bölge milletvekillerimiz ve il yöneticilerimizin de katılarak destek verdiği bir grupla tüm mahalleleri,caddeleri, sokakları, muhtarları, esnaf ve iş adamlarını, sivil toplum örgütlerini, spor kulüplerini, taksi duraklarını defalarca ziyaret ettik.
Yaklaşık 90 bin insanla birebir temas kurduk. Yerel basın ile ilişkilerimizi geliştirdik – geliştiriyoruz. Sosyal medyayı da iyi kullanıyoruz.
Bu ilişkilerimiz sadece el sıkışmaktan ibaret ilişkiler olmadı elbette. Siyasi yaptırım gücümüzü de kullanarak, sahada bize aktarılan problemlerin çoğunu (gerek ilçe bazında gerek büyükşehir bazında) çözüme ulaştırdık. Halen takip ettiğimiz konular var.
Yaptıklarımızla ilgili konunun muhataplarını bilgilendirmeyi de ihmal etmedik. Güven kazandık.
Mahalle sorumlularımızı eğittik – eğitiyoruz.
Özellikle muhtarlarımızla birlikte hareket etmeyi, koordinasyon içinde olmayı önemsedik.
Pendik ilçesindeki her soruna doğrudan vakıfız.
Vatandaşlarımızda bize her geçen gün daha çok inanıyor ve yakınlık gösteriyor.
Göreve başlarken aktif 500 e yakın üyemiz bulunuyordu. Bugün itibari ile üye sayımız 10 kat artarak 5 bini buldu. Hedefimiz bu sayıyı kısa zamanda 10 binin üzerine çıkarmak.
Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. İlk iki yıl oldukça zorlandık. Mevcut iktidar bizi her anlamda engellemeye, yaftalamaya çalışıyordu. Vatandaşlarımızda konuşmaktan, yakınlık göstermekten çekiniyordu. Ama durum çok değişti. Artık vatandaşlarımız ses çıkarıyor. Deşifre olurum diye korkmuyor. Dolayısı ile İYİ Parti’ye yönelişi de net bir şekilde görebiliyoruz.
Sıra dışı bir ilçe başkanlığı ve politik anlayışınız var. Herkesle ve her yerdesiniz. Pendik Belediyesi ile de uyumlu görünüyorsunuz. Diğer tüm siyasi partilerin de davetlerine icabet ediyorsunuz. Bu anlayışınızın kaynağı – bakış açınız hakkında bilgi verir misiniz?
Özgeçmişimde kendimden bahsederken ‘insanlara ve olaylara pozitif – çözümcü tavırla yaklaşırım, kendimle olduğum kadar çevremle de barışık yapım var, İYİ Parti özgür siyaset yapabildiğim, inandıklarımı yaşayabildiğim parti’ demiştim. Sorunuzun cevabı öz olarak burada mevcut.
Kişilik olarak ön yargılı, art niyetli değilim. Sakin bir yapım var. Uzlaşmacıyım. Olaylara ve insanlara iyi tarafından da bakmayı bilirim. Kimse bizim düşmanımız değil. Büyüklerimizden de bu yönde terbiye aldık. Dolayısı ile siyaset yaparken de bu anlayışı sözden yaşama aktarıyorum.
Belediye başkanımız seçildikten sonra bir siyasi partinin temsilcisi olmaktan çok, tüm Pendiklilerin belediye başkanı sayılır.
Tabiki onun başarılı işler yapması bizi mutlu eder ve kendisine destek veririz. Zaten her olumlu icraatında yanında oluyoruz.
Örneğin belediye meclisindeki bütçe görüşmelerinde İYİ Parti olarak ‘Evet’ oyu verdik. Bu tavrımızı yadırgayanlar oldu. Ama iyiye iyi demeyi başarabilmek lazım. Aksi taktirde yaptığınız – yapacağınız eleştirilerde ciddiye alınmaz – inandırıcı olmaz.
Ayrıca sırf siyaseten haksız eleştiri yapmak kul hakkına girer ki ben bu konuda hassasım.
Sayın Cumhurbaşkanımız da EYT meselesini çözdü. Kendisini buradan tekrar tebrik ediyorum.
Ben eğer İYİ Parti ilçe başkanı olarak başarılı olacaksam, kendi karakterimi icraatlarıma yansıtabilmeliyim. Bu noktada partimin üst düzey yönetimi de son derece hoş görülü – vizyonlu bir tutum sergiliyor, önümü açıyor. Bunun karşılığını da halkın gözünde büyüyerek, güven ve destek kazanarak alıyoruz.
Pendik’i uzun süredir taradığınızı yoğun temponuzdan biliyoruz. İlçenin temel problemleri ne şekilde yansıtılıyor?
Evet bu süreç zarfında ilçenin temel meselelerine vakıf olmuş durumdayız.
Ülke genelinde olduğu gibi, Pendiklilerinde şu dönem öncelikli problemi ‘geçim sıkıntısı’ çekiyor olmaları.
Artık daha iyi durumda olduğunu düşündüğümüz vatandaşlar dahi ekonomik anlamda sıkıntı çekiyorlar.
Son dönemde artan ‘fahiş fiyatlar’, ‘kiralardaki astronomik yükseliş’ herkesi bunaltmış durumda.
Bazı sitelerde site aidatları dahi 1000 – 1500 TL üzerinde. İki yıl evvelki ev kiraları kadar yani. Kira artışları yüzünden başka illere, memleketlerine göç edenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
Diğer bir sorun ‘genç işsiz’ sayısındaki artış.. Gençlerimiz iş bulmakta zorlanıyor. Her evde neredeyse bir işsiz genç var. Türkiye genelinde de 4 milyon 750 bin üniversite mezunu işsiz gencimiz bulunuyor.
İstanbul’un 39 ilçesine nispeten daha iyi durumda olsak da, Pendik’te de ciddi bir ‘uyuşturucu’ trafiği mevcut. Uyuşturucu kullanma yaşının 10’a kadar düştüğünü biliyoruz. 50 TL’ye uyuşturucu satılıyor!
Kaymakamlık, emniyet, belediye, muhtarlıklar, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar iş birliği yaparak bu problemin üzerine gitmeli.
Siyasi partilerimizin de mecliste, bu konudaki kanunları düzenlemesi, cezaları caydırıcı hale getirmesi şart. Emniyetin yakalayıp adalete teslim ettiği suçluların kısa sürede dışarı çıkabilmesi de oldukça düşündürücü…
‘Eğitim’ başlığında da ciddi sıkıntılar mevcut. Mahalle nüfuslarımız oldukça çoğaldı. Fakat okul sayıları aşağı yukarı aynı kaldı. Örneğin bir mahalleye yıllar önce okul yapılmış. Bu mahallemizin nüfusu 3 – 4 misli artmasına rağmen halen tek okul var. Haliyle öğrenciler başka mahallelere kaymak zorunda kalıyorlar. Bu da servis parası, kalabalık sınıflar, beslenme, güvenlik vb. sorunlar üretiyor. Eğitim kalitesi de düşüyor.
Okul sorununu çözersek, ailelere ekonomik anlamda da katkı sağlamış olacağız.
Bir diğer sorun da ‘hizmetlerin adil olarak dağıtılmaması’ Bazı mahallelerin eksikleri uzun süredir göz ardı edilmekte.
‘Kentsel dönüşüm’ ve olası bir depreme hazırlık noktasında da yetersiz ve hazırlıksız durumdayız. Bu konuya gereken hassasiyetin gösterilmediği bir gerçek.
Bu arada her mahalleye özel – özgün problemler de mevcut.
Pendik Belediyesinin Büyükşehir belediyesi ile bir uyum sağlayamamış olması da ilçenin handikaplarından biri. Buna üzülüyorum ve bu nokta da üzerimize düşen sorumlulukları almaya hazırız…
Altını çizmem gereken bir hususta ‘fuhuş’. Mevcut şartlarda fuhuş oldukça artmış bulunuyor. Evvelce bu tür bir şey belli noktalarda söz konusuydu. Artık mahalle içlerinde kiralanan fuhuş evleri mevcut.
Bu noktada bir düzenlemenin şart olduğunu ifade etmeliyim. Muhtarlıklar bir tebliğ memurluğu haline getirildi. Pozisyonları zayıflatıldı. Muhtarlıklarımız nüfus müdürlükleri ile entegre edilmeli, yetkilendirilmeliler. Bu sosyal dayanışma, güvenlik, hizmetin adil dağılımı açısından da şart.
Sorunları; halının altına süpürmekle, küçümsemekle, ertelemekle, görmezden gelmekle yok edemeyiz!
Bu memleket AK Parti’nin ya da Cumhur İttifakı’nın değil, herkesin. Sorunlarımız da memleket meselesi. O yüzden hep birlikte duyarlılık göstermek zorundayız. Biz kendi adımıza bunu yapıyoruz.
Vatandaşın İYİ Partiye bakış açısı ne durumda? Siz parti olarak kendinizi nerede konumlandırıyorsunuz?
Biz İYİ Parti olarak merkez sağı temsil ediyoruz. Milliyetçi muhafazakâr bir tabana sahibiz.
Mikro Milliyetçilik, Türk – Kürt ayrımı yapmıyoruz. Kimseyi ötekileştirmiyoruz. Birleştirici ve bütünleştirici, çağdaş, özgürlükçü, hukuka ve demokrasiye, insan haklarına önem veren, maneviyata – inançlara saygılı, insanca yaşam standartlarını ölçü almış bir oluşumuz.
Bu yüzden İYİ Parti herkesin oy verebileceği, kendini ifade ile yer bulabileceği bir parti konumunda.
Kuruluşumuzdan bu yana her yıl oyunu en fazla artıran parti olduk. Bu da vatandaşlarımızın İYİ Parti’ye teveccüh gösterdiğinin kanıtı. İYİ Parti artık iktidarı hedefleyen ve Türkiye için çözüm üretecek, umut vaat eden bir parti. İnsanlar bize inanıyor ve güveniyor. İnşallah onları mahcup etmeyeceğiz…
Tekrar ilçe teşkilatına dönecek olursak. İYİ Parti Pendik ilçesinin il ve genel merkez ile diyaloğu ne durumda?
İYİ Parti Pendik ilçe başkanlığı il yönetimi ve genel merkez ile koordineli – uyumlu çalışma anlamında Türkiye genelinde örnek gösterilen ilçelerden biri.
İl başkanlığımızın tüm projelerinde Pendik olarak aktif görev üstendik. Pendik’teki faaliyetlerimize de il başkanımız Buğra Kavuncu dahil tüm yöneticilerimiz destek vermekte – birlikte hareket etmekteyiz.
Genel Merkez ile ilişkilerimiz de son derece iyi. Partimizin genel başkan yardımcılarından BurakAkburak Pendikli ve birlikte çalıştığımız bir siyasetçi. Milletvekillerimizin hemen tamamı partilerimizin mahalle bazlı çalışmalarında dahi yanımızda yer alıyor, birlikte yol yürüyorlar.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in görev yaptığımız süre içinde 4 kez Pendik’i ziyaret etmiş olması da bu nokta da önemli bir veri…
İYİ Parti Millet İttifakı içinde yer alıyor. Farklı anlayışların var olduğu bir yapı söz konusu. Zaman zaman da münferit çıkışlarla bunu görüyoruz. İttifakta bir uyum sorunu var mı?
Millet İttifakında ilkesel bir birliktelik var. Bu ülkeyi, ülkeye zarar veren başkanlık sisteminden kurtarıp; güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme noktasında birlikte hareket ediyoruz.
Millet İttifakı içinde farklı görüş ve duruşların olması gayet normal ve gereklide.
Biz birbirimize biat eden bir yapıda değil; fikirlerimizi açıkça söyleyebilen, tartışabilen, konuşabilen bir yapıdayız.
Cumhur İttifakı bizleri ayrıştırmaya, bu ittifakı bozmaya yönelik atraksiyonlarda bulunsa da bu nafile. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in bu konudaki “Altılı masanın teminatı biziz. Masa bozulmaz” sözleri, mevcut durumumuzu net olarak ifade etmektedir.
Millet İttifakı olarak; öncelikle kaos ortamından kurtulup, güçlü bir Türkiye oluşturmak için birlikte hareket ediyoruz. Ve bu birliktelikte bir uyumsuzluk söz konusu değil.
HDP faktörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz HDP’nin Türkiye partisi olmasını istiyoruz. PKK ile bağlantılı bir yapıyı asla kabul etmeyiz. HDP de, PKK’yı terör örgütü olarak görmeli ve ona göre politikalar üretmeli.
Diğer taraftan HDP Kürtleri temsil eden tek parti değil. Bugün mevcut hükümette de, AK Parti, MHP, CHP, İYİ Parti’de de Kürt kökenli milletvekilleri, yöneticiler, üyeler mevcut.
Biz siyasi partilerin kapatılmasına, siyaset yasaklarına da karşıyız. Bu bir çözüm olamaz. Diyalog yolunun hep açık tutulmasından yanayız.
Yeri gelmişken bir hususa daha değinmeden geçmeyeyim.
Mevcut iktidar tarafından Kürt vatandaşlarımız AK Parti ya da MHP içinde yer aldıklarında Milliyetçi; CHP ya da İYİ Parti içinde yer alırlarsa PKK’lı olarak lanse edilmeye çalışıyor. Bu ikiyüzlü sahteci bir anlayış.
Yine HDP’yi PKK ile özdeşleştiren AK Partililerin Anayasa ile ilgili görüşmelerde HDP’nin kapısına gitmeleri ve onlarla görüşmeleri de, genel söylemleri ile çelişen bir durum. Yani önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkalarına batırmalıyız…
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Millet İttifakı’nın adayı nasıl belirlenecek? Seçim sonucu hakkındaki ön görünüz nedir?
Tekrar altını çizmek isterim; İYİ Parti olarak bizim hedefimiz Cumhurbaşkanlığı sisteminden, gücendirilmiş parlamenter sisteme geçmektir. Bu ülkenin bir tane daha tek adama ihtiyacı yok!
Aday noktasında ise İYİ Parti’nin görüşü belli. ‘Kazanma şansı en yüksek ismi aday gösterelim’ diyoruz. Sonuçta altılı masanın belirleyeceği ortak adaya destek vereceğiz.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında kendisi için bir talebi olmadığını çok önceden ifade etmişti.
Seçim sonucuna gelince; Millet İttifakı’nın kazanacağı tüm kamuoyu araştırmalarında ortaya çıkmakta.
Bizler sahada da buna bizzat şahit oluyoruz.
Milletimiz tekrar fabrika ayarlarına dönmek istiyor. Ekonominin rahatladığı, hak – hukuk – adalet –insan hakları, çağdaş yaşam gibi kavramların tekrar yaşama aktarılmasını talep ediyor. Göreceksiniz öyle de olacak…
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bir yıl sonra yerel seçimler var. Siz Pendik’te belediye başkan adayının İYİ Parti’den gösterilmesi gerektiğini ifade etmiştiniz. Bu konudaki düşüncenizi açar mısınız? Ayrıca sizin adaylık konusunda bir niyetiniz, hazırlığınız var mı?
Evet. Aklın yolu birdir. Pendik yapı itibari ile %70 sağ seçmenin bulunduğu bir ilçe.
O yüzden de 27 yıldır belediyeyi RP ve sonrasında AK Parti yönetiyor. Sol partililer ne yapsalar bu ilçede seçim kazanamıyorlar.
Yani belediye yönetimi değişecekse bu iş sol partiler ile değil, İYİ Parti ile olur inancındayım.
İYİ Parti’nin göstereceği aday herkesten oy alabilir. Ama Fevzi Çakmak’tan sol tandanslı bir adaya oy çıkması kolay değil.
Biz merkez sağı oluşturan bir partiyiz. Pendik’te de vatandaşlarımızla hemhal olmuş durumdayız. Artan potansiyelimizi de hesap edecek olursak, yerel seçimlerde İYİ Parti’den bir aday çok daha mantıklı görünüyor.
Bir iş birliği söz konusu olduğunda; CHP’nin kazanabileceği yerlerde İYİ Parti’nin, İYİ Parti’nin kazanabileceği yerlerde de CHP’nin destek vermesi lazım. Geçtiğimiz yerel seçimlerde bunun ne kadar önemli olduğunu gördük.
Bu düşünceyi ilçe başkanı olarak son güne kadar savunacağım. Hedefim İYİ Parti’den başkan adayı gösterilmesi. Ancak, genel merkezimizin şartlara göre alacağı karara aynen uyarız.
Benim aday olup olmayacağım kısmına gelince; yerel ya da şahsi hesapların, genel politikalarımızın – stratejilerimizin önüne geçmesi, engel olması söz konusu değil. O günkü şartlarda genel merkezimiz neyi uygun görmüşse biz ona göre hareket ederiz. Verilecek hiçbir görevden de kaçmayız…
Sorularımızı içtenlikle cevapladığınız için teşekkür ederiz. Son derece doyurucu bir söyleşi oldu. Okurlarımızın da ilgi ile okuyacağını düşünüyoruz.
Ben de Pendik Gazetesine ve onun sosyal medya ekibine; bize bir kez daha kendimizi ifade etme fırsatı verdiği için teşekkür ederim. Bu vesile ile de halkımızın yeni yılını tebrik eder, sağlık, huzur, mutluluk dolu İYİ bir gelecek dilerim…
Röportaj: Metin Yazıcı
