PendikHaber Girişi : 29 Eylül 2021 13:27

Ahmed Vesim Paşa, Pendik’te bir konakta yaşadı

Ahmed Vesim Paşa, Pendik’te bir konakta yaşadı

Ahmed Vesim Paşa, Pendik’te bir konakta ikamet etmiş Sultan Abdülaziz dönemi vezirlerinden biridir.

İlgi çekici mimari özelliği bulunan Sultan Konağı, halk arasında Aynalı Konak ve Sultan Kasrı olarak anılır. Çamlık mevkiinde Kızılay kampında, Sultan Abdülmecit (1839 – 1861) döneminde yapılmıştır. Kasrın yapılması, Pendik’in İstanbul’daki itibarını arttırmış, bazı hanedan mensupları ve vezirlerin burada ikamet etmelerine vesile olmuştur. Sultan Abdülaziz dönemi vezirlerinden Hacı Vesim Paşa burada yaşamıştır. 

Pendik Belediyesi Eski Başkanlarından rahmetli Seyit Burhan Toprak, ‘Pendik Kasabasının Tarihçesi’ adlı çalışmasında Vezir Vesim Paşa’nın bu kasabada yaşadığını anlatmaktadır.

1929 yılında yıktırılıp enkazı satılan Sultan Kasrı’nın kapılarının yakın tarihe kadar Pendik’in ünlü doktorlarından olan Kapamacıyan’a ait evde bulunduğu rivayet edilmektedir.

Ahmed Vesim Paşa kimdir?

Ahmed Vesim Paşa ya da Hacı Vesim Paşa (1824, İstanbul – 1910, İstanbul),Osmanlı Devleti’nin son Kaptan-ı Deryası, Bahriye Nazırı ve valisi.

1824’te İstanbul Yeniçeşme’de doğdu. Tersâne-i Âmire kereste mahzeni emini Mehmed Reşid Efendi’nin oğludur. 1836 yılında girdiği Mekteb-i Bahriyye’yi başarı ile bitirdikten sonra 1841’de Kaptan-ı Derya Çengeloğlu Tahir Paşa’nın yanında bulundu. Damad Gürcü Halil Rıfat Paşa’nın ikinci kaptan-ı deryalığı sırasında (1843-1845) mülazım oldu. 1848 de yüzbaşılığa yükseldi. Bundan sonra çeşitli gemilerde zabitlik, süvarilik ve kumandanlık yaptı.

1849’da İngiltereye giderek Kraliyet Donanması’nda iki yıl çalıştı. Dönüşünde topçu öğretmeni oldu ve Kırım Savaşı’nda müttefik donanmasına kılavuzluk etti. I. Abdülmecit saltanatında miralaylığa yükseldi ve veliaht Abdülaziz’e tahsis edilen Peyk-i Şevket vapurunun süvariliğine tayin edildi. Abdülaziz’in tahta çıkması üzerine onun yaveri oldu (1861).

1863’te Sultan Abdülaziz’in Mısır seyahati sırasında yanında bulundu. Bu arada Mekke Emiri Şerif Abdullah Paşa’ya nişan ve hediye götürmek üzere Hicaz’a gönderildi ve bu ziyareti esnasında hac farizasını da yerine getirdiğinden Hacı Vesim Paşa diye de anılmaya başlandı.

1864 yılında müşir rütbesi ile kaptan-ı deryalığa getirildi. Dört buçuk ay kadar süren bu görevinden Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa’nın donanma masraflarını kısma teklifine karşı çıktığı için ayrıldı. Ardından ikinci defa kısa süreliğine kaptanpaşalığa getirildi. 1868-1878 arasında devlet görevinde bulunmadı, başarıyla icra ettiği hattatlık ve ressamlık sanatları ile uğraştı.

20 Haziran 1878’de Sultan II. Abdülhamid tarafından Bahriye Nazırlığına getirildi. Padişahın donanmanın silahsızlandırılması teklifini kabul etmediği için görevinden alınarak 1879’dan itibaren on beş yıl boyunca evinde ikamete mecbur edildi (1879).

1865 yılında birkaç aylık bir süre için Kaptan-ı Deryalık, 1878 yılında Kaptan-ı Derya makamının Bahriye Nezareti’ne dönüştürülmesi sonrasında yine kısa bir süre için Bahriye Nazırlığı görevinde bulunmuştur. Bahriye Nazırlığı görevi esnasında da Kaptan Paşa unvanını resmi olarak kullanmış olduğundan son Kaptan-ı Derya kabul edilir.

Üsküdar’daki yalısı ünlü ressam Hoca Ali Rıza Bey’in bir tablosuna konu olmuştur.

13 Eylül 1910’da Üsküdar’daki yalısında öldü ve Üsküdar Mevlevîhânesi Türbesi’ne defnedildi.

Ahmed Vesim Paşa’nın Sanatı

Aynı zamanda hattat olan Ahmed Vesim Paşa’nın on beş yıl kadar süren bu müddet zarfında sekiz mushaf yazdığı bilinmektedir.

Ahmed Vesim Paşa askerî ve idarî çeşitli çalışmaları, tok gözlülüğü ve açık sözlülüğü ile bilhassa Abdülaziz’in teveccüh ve itimadını kazanmıştır. En önemli hizmeti, donanmanın güçlendirilmesinde ilk zırhlı gemilerin sipariş edilmesini temin etmesi ve Osmanlı donanmasının onun zamanında dünyanın üçüncü büyük deniz kuvveti haline gelmesidir.

Hattatlığının yanı sıra resim ve mûsiki ile de meşgul olan Ahmed Vesim Paşa devrindeki sanatkârlarla dostluklar kurmuştur. Süheyl Ünver, yazdığı mushafların tezhibini de Vesim Paşa’nın yaptığını, bugün Deniz Müzesi’nde bulunan Kur’ân-ı Kerîm’in rokoko tarzındaki süslemelerinin ve Kâbe minyatürlerinin ise yakın dostu ve Sultan Abdülmecid’in başmüzehhibi Sâlih Efendi tarafından yapıldığını bildirmektedir. Yazdığı mushaflardan bir diğerini Eyüp Sultan Türbesi’ne hediye etmiş, bu mushaf daha sonraları Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne intikal etmiştir.

Ahmed Vesim Paşa’nın kızının damadı Sabahattin Volkan’dan alınan belge ve bilgilerden, yağlı ve sulu boya resimleri yanında çakı ile oyarak baston, sigara ağızlığı gibi eşyalar yaptığı öğrenilmiştir. Eserlerinden bazı örnekler Sabahattin Volkan’ın koleksiyonunda bulunmaktadır.

Bahriye Nazırı Ahmet Vesim Paşa Yalısı

Yalı, Ayazma Camii önünde ve bugün mevcut olmayan Ayazma İskelesi’nin yanında idi. Haremli selâmlıklı bu ahşap ve büyük yapı, 1820 tarihlerinde Basmacızâdeler tarafından yaptırılmış ve daha sonra da Vesim Paşa (1824-1910) tarafından satın alınmıştır. Yalının yerinde, daha evvel de İç Çukaradı Ahmet Ağa’nın yalısı vardı. Zamanla harap olan yalının bir bölümü 1955 tarihlerinde duruyordu. Bugün arsasının üzerine beton bir küçük ev yapılmıştır. Ayazma Camii’nin vakfı olan çarşı, camiin hemen yanında ve Tulumbacılar Sokağı ile Mehmet Paşa Değirmeni Sokağı arasında bulunuyordu. Vesim Paşa yalısının yakınında İbnü’r-reŞk Ahmet Nuri Bey’in babası Feshane Nazırı Reşk Bey’in büyük yalısı vardı.

 

 

 

 

Kaynak: Vikipedi, İstanbul İslam Ansiklopedisi

Hazırlayan: Elif Kırnak