AİLE TOPLANTISI
(Kısa Hikaye)
— Kusura bakmayın geciktim!…Çamaşırları topladım,çorapları,külotları çekmeceye yerleştirirken çekmece sıkıştı,onunla uğraştım.Başladınız mı toplantıya?
— Toplantılara gecikmeyelim Mahinur…Ne yapacaksan erkenden yap,toplantılara zamanında gel!..
— Tamam Şükrü.Özür dilerim.Bi daha olmaz..
— Evet..Toplantıya başlayalım…Önce şu çekmece konusunu halledelim..
— Hangi çekmece Şükrü?
— Dedin ya Mahinur,çorapları,külotları koyduğum çekmece sıkıştı diye?..Ne oldu,düzeltebildin mi?
— Yok düzeltemedim,öyle kaldı..
— Cem yavrum,sen o işe bakabilir misin?
— Bakarım dede..
— Tamam o halde,çekmece işini torunum Cem hallediyor…Not al Cem!.
— Aldım dede..
— Nasıl dedin?
— “Sıkışan çorap-külot çekmecesi düzeltilecek” diye not aldım..
— “Çorap-külot” değil de, “külot-çorap” diye mi not alsaydın?.
— Farketmiyor ki dede,aynı şey..
— Haklısın…Külot çoraptan daha büyük ya,büyükten küçüğe doğru olsun diye dedim ama öyle de olur..Önemli olan çekmece sorunumuzun halledilmesi…Mahinur sen külotlarla çorapları aynı çekmeceye mi koyuyorsun?
— Evet…Ama birbirinden ayrı koyuyorum..Çorapları sol tarafa,külotları sağ tarafa koyuyorum..Ondan mı sıkıştı acaba çekmece?
— Zannetmiyorum ama istersen bir dahaki sefere külotları sol tarafa,çorapları sağ tarafa koy bakalım daha mı iyi olacak?..Sonucu da bir dahaki toplantıda bildirirsin..
— Bildiririm..
— Lale kızım,sizin evde de külotlarla çoraplar aynı çekmecede mi?
— Aynı çekmecede babacım.
— Hangisi solda,hangisi sağda?
— Külotlar sol tarafta,çoraplar sağ tarafta..
— O zaman çekmecenin sıkışmasının külotlarla,çoraplarla ilgisi yok..Zaten bana da mantıklı gelmemişti..Tamam Mahinur,külotlarla çorapları çekmeceye istediğin sıraya göre koyabilirsin..Bu konuda söz almak isteyen var mı?
— Yok.
— Yok.
— Yok.
— Yok.
— Bu konuyu geçiyorum o zaman…Benim notlarımın arasında bir “Kurufasülye” konusu var…Kurufasülye’yi sen mi yapıyorsun Mahinur?
— Evet,ben yapıyorum,ne oldu ki?
— Aslında geçen haftaki toplantıda söyleyecektim,zaman yetmedi..Kurufasülyeyi sen yapma Mahinur…Senin kurufasülyen son zamanlarda lezzetsiz olmaya başladı..Sen biraz dinlen istersen.Kurufasülyeyi bir süre gelinimiz Lale yapsın..Sence de uygun mudur kızım?
— Uygundur babacım.Not alıyorum..
— Akşamdan suya bastırmayı unutma ama..
— Unutmam..
— İstersen akşamdan suya bastırma işini Mahinur yapsın,pişirme işini sen yap?
— Yok babacım,ikisini de ben yaparım..
— Ne diyorsun Mahinur?
— Bence sakıncası yok..
— Tamam o zaman,karar defterine yazıyorum,kurufasülyeyi bundan böyle gelinimiz Lale yapacak.İtirazı olan var mı?
— Yok.
— Hayır.
— Cık.
— I-ı.
— Dedecim?
— Buyur güzel torunum..
— Ben,akşam yemeklerinden sonra sürekli tatlı olsun diyorum…Bazan oluyor,bazan olmuyor..Zahmetli bişey olmasına gerek yok,mevsimine göre birer tane meyve de olabilir…
— Tamam,bunu oylayalım…Kabul edenler?…Etmeyenler?…Edilmiştir..
— Ne edilmiştir?
— Kabul edilmiştir..
— Şükrü ben bi konuyu gündeme getirmek istiyorum…Mehmetler bazan bize akşam oturmasına geliyorlar ya?
— Evet?
— Bazan çok geç saate kadar oturuyorlar..Gidin de diyemiyoruz…Ben arada bir esneyip geç olduğunu anlatmaya çalışıyorum ama sanki domuzluğuna,inadına oturuyorlarmış gibi geliyor..
— Mahinur,toplantı sırasında üslubumuza dikkat edelim,seviyeyi düşürmeyelim.
— Tamam.Domuz dediğim için gelinimden özür diliyorum..
— Rİca ederim anneciğim..Ben de sizin hakkınızda pek iyi şeyler düşündüğümü söyleyemem..Eğer size oturmaya gelmemizi istemiyorsanız,gelmeyiz..Hiç inmeyiz aşağıya,hiç görüşmeyiz..
— Hayır canım..Gelin..Gelin de..Bi saat belirleyelim,o saatte kalkın gidin..Size saati hatırlatayım diye habire esnemekten,ağzımın yayları gevşedi,ağzımı kapatamıyorum..
— Hanımlar,misafir kalkış saatine onbir diyelim mi?
— Hafta içi onbir,hafta sonları onikibuçuk olsun..Ayrıca geliş gidişlerde de denge olsun..Biz size iki kere oturmaya geldiysek,siz de bize iki kere gelin..Siz geçen hafta bize dört kere oturmaya geldiniz,biz size üç kere geldik..Sizden bir oturma alacağımız varken,siz bir daha geliyorsunuz..Böyle olmuyo…Bu işin doğrusu : “Bi siz,bi biz…Bi siz,bi biz…” Hak geçmesin..
— Mehmet,oğlum ne diyosun buna?
— Tamam..Mantıklı…O zaman misafirlikte ikram edilen şeyleri de konuşalım..Siz bize geldiğiniz zaman size ne ikram ettiysek,biz geldiğimizde de aynı değerde ikramlar isteriz..
— Ne gibi?
— Ne bileyim..Karpuz ikram ettiysek,karpuz isteriz..Olmazsa onun muadili kavun olabilir…
— Tamamdır..Bunu da karar defterine yazıyorum….Toplantıyı kapatmadan önce başka söz almak isteyen var mı?
— Benim bir talebim olacak Şükrü..
— Nedir o Mahinur?
— Benim biraz daha fazla sevgiye ve şefkate ihtiyacım var..Yaşlandıkça demek ki insan daha çok sevgiye ihtiyaç duyuyor.Bana biraz daha fazla sevgi gösterebilir misin?
— Tamam..Not alıyorum…”Mahinur’a daha fazla sevgi-şefkat gösterilecek…”
Var mı başka söz almak isteyen?…
Yoksa,haftalık olağan aile toplantısını kapatıyorum!..Kapatıyorum..Kapatıyorum…Kapattım!