AKLIMA SIĞMAYANLAR “Şanslıyız…”

Biz milletçe çok şanslıyız…

Kendimi bildim bileli, İstiklal Marşı’mızı okurken gözlerimden yaş süzülür.
10 Kasım’da siren sesini duyup, saygı duruşuna geçtiğimde de o yaşlar kendini gösterir.
Bir de Mehter Marşı, (ama canlı olursa) duyduğumda olduğum yerde mıhlanmış gibi kalır, kendime hakim olmaya çalışırım.
Sakın sulu gözlü olduğumu düşünmeyin…

Şanslıyız dedim ya;
Osman Gazi’den tutun, Fatih Sultan Mehmet’e, Kanuni Sultan Süleyman’a ve Mustafa Kemal Atatürk’e kadar gelmiş geçmiş bütün atalarımız hep bizim için çabalamış.

Osman Gazi Türkleri bir sancak altında toplayıp devlet kurmuş.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un surlarını delip geçmiş. (Tabi Anadolu’nun kapılarını açan Alparslan’ı unutmayalım!..)
Kanuni Sultan Süleyman, Viyana kapılarına dayanmış.
Mustafa Kemal Atatürk, yok edilmek istenen Türk milletinin kaderine el koyarak, tarih sahnesinde yeniden yerini almasına liderlik etmiş.

D.Lloyd George (eski İngiltere Başbakanı) bile, “Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi Türk milletine nasip oldu.” sözleriyle ne kadar şanslı olduğumuzu dünyaya duyurmuş.

Atatürk ‘ün bize gösterdiği hedef; fakirlikten, cahillikten kurtulmuş, hür ve laik Türkiye’dir.

Şanslıyız diyorum,
Kendi vatanımızda özgürce nefes alıyoruz…
Cumhuriyetin kazanımlarıyla da onun gösterdiği yolda ilerlemeyi sürdürüyoruz.

Türk milletini bu günlere ulaştıran atalarımızla ne kadar övünsek, gururlansak ve onları minnetle anıp, dualarımıza katsak azdır. Hiçbirinin hakkını ödeyemeyiz.

Hele ki, büyük önder, Başöğretmen Atatürk’ün asla…
Nur içinde uyu Atam, mekanın Cennet olsun.
Emanetin emanetimizdir…

Aklıma gelmişken,
İlkokul yıllarımızdaki pazartesi günlerini hatırlar mısınız?
Sınıflara dağılmadan önce, hep bir ağızdan şöyle derdik;

Türküm, doğruyum, çalışkanım.
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek ve ileri gitmektir.
Ey büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
“Ne mutlu Türküm diyene!”

Maksadım Millet Mektepleri ’nin açılmasıyla (24 Kasım1928) Atatürk’e ‘Başöğretmenlik’ unvanı verilmesini ve bu tarihin 1981 ‘de tüm öğretmenlere armağan edildiğini hatırlatıp, Öğretmenler Günü’nü kutlamaktı,
Ancak, ben yine ‘aklıma sığmayanları’ ı sizinle paylaşmadan yapamadım.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.