… AKP KAYBETTİ

 … AKP KAYBETTİ

BU NEYİN TEPKİSİYDİ

YAŞANANLAR

Ak parti halka dokunmayınca, halk ak partiye dokundu

Bunun tabii sonucu olarak, bunlar başka türlü uyanmayacaklar,

Halden anlamayacaklar diyerek,

Küskün, kırgın ciddi oranda ak parti seçmeni, başta emekliler olmak üzere sandığa oy vermeye gitmedi.

Sola oy vermek te istemeyen ak partili seçmen,

Bir alternatif olarak,

Yeniden refah Partisi’ne yöneldi, oy verdi.

Ki- emekliler kendilerinin, taleplerinin yok sayılmasını,

Var olan hayat şartlarının çok altında olan maaşlarının gerçekçi bir biçimde düzeltilmemesini

Kendilerine hakaret saydı

Hatta alay edilme gibi algıladı ve bedel ödetti.

Ekonomik anlamda adeta çaresizliğe düşen, cinnet noktasına gelen 

kızgın, küskün, umduğunu bulamayan,hatta ümidini kaybeden – büyük çoğunluk, 

nitelikli bir kulak çekme operasyonu yaptı.

AKP’li vatandaşlar dahi, ekonomi konusunda, isyana noktasına gelmiş durumda.

Vatandaş, marketlerden, pazardan eli boş dönüyor.

Birçok ürünün yanında dahi yaklaşılamıyor.

Bundan 1-2 sene önce 100 TL ile market sepeti dolduran insanlar, 

artık aynı sepeti 1000 liraya ancak zar-zor doldurabiliyor.

Ve vatandaş ne yaptı: yapabileceği tek şeyi yaptı.

Ödeyemediği faturayı, önlerine koydu.

Müsebbibine ödetti.

Oysa

Asıl milli slogan şu olmalıydı:

GÜÇLÜ DEVLET, MUTLU MİLLET

Öncelikle yiğidi öldürelim ama hakkını teslim edelim ki,

Bu hükümet birçok açıdan cumhuriyet tarihinin en iyi hükümetidir.

Güçlü devlet adına, çok şeylerin başarıyla yapıldığını gören millet,

Uzun yıllarca iktidarı,takdir ederek iktidarda tuttu, destekledi.

Ama- MUTLU MİLLET- adına aynı başarı yakalanamayınca,

Bu destek her geçen gün azaldı.

Geçim derdi, artık dayanılamaz boyutlara gelince

Ve bu durum iktidarca,hakkıyla görülemeyince, gereği yapılamayınca, 

bunun tabii sonucu da kendiliğinden geldi.

Bedeli ağır oldu.

Belediyeler teker teker kaybedildi.

Halkın çığlıklarını duymadı. Ekonomisini güçlendiremedi.

HALK NE DÜŞÜNÜYORDU

Oysa halk, ülkemiz bölünmesin, bu sadece bir seçim değil düşüncesi, 

beka meselesi,

Amerika’sı, Avrupa’sı bilmem ne belası, yarın birgün bunlar bize mutlaka saldıracaklar, 

savunma sanayimiz güçlenirken, bir seçim için tüm bu kazanımlar kaybedilmesin duygusu,endişesi

Solun inançlar üzerindeki faşist baskısı, inançlara saygısızlığı vs. gibi birçok neden- konu yüzünden

Yıllarca AKP’ye oy- açık çek vermişti.

AMA BÖYLEDE OLMAZ Kİ

Ak partililerin aşırı zenginleşmesi,

Küçük menfaat guruplarının acımasızca menfaatleri kendine has tutması 

ve bunun artık saklanamayacak şekilde ortalığa düşmesi,

Geniş halk kitlelerini çok rahatsız etti, kızdırdı.

BUNLAR GİBİ ONLARCA SEBEP YÜZÜNDEN

Seçmen Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ne yaptı ne yapmadı diye bakmadı.

Ak partiden, yapmasını beklediği şeylerin, yapılmadığını görünce, 

peki o zaman dedi, hedefine Ak partiyi cezalandırma düşüncesini aldı

Ve gereğini yaptı.

Cezayı kesti.

BUNU SATIN ALMADI- YEMEDİ

Son anlarda halka dokunmak adına – merak etmeyin, alım gücünüzü güçlendirecek, 

maaş düzenlemeleri yapacağız beklentileri oluşturulmasının 

ama altının doldurulamaması, gereğinin yapılamamasını affetmedi.

Bu durumda oyları ciddi etkiledi.

Cumhuriyet tarihi boyunca benzeri görülmemiş, akıl tutulması boyutuna gelen fiyat artışları sonrasında, 

ekonomik anlamda ezilen, cinnet noktasına düşürülen halk,

Her ne pahasına olursa olsun,

Ak partiye yurt genelinde ders niteliğinde bir fatura kesti.

Fahiş kira artışları sonrasında, kiracılar yeter artık dedi.

20 TL’ye çay içmenin, dayanılmaz keyfinin paha biçilmez bedelini ödetti

Canı fena halde acıyan halk, artık kemiğe dayanan ekonomik acıyı, 

sorumlusu olarak gördüğü Ak Parti’ye de tattırdı.

DEMEK Kİ BAZEN 

SEÇİMİ 

SEN BİR ŞEY YAPMASAN DA

– ŞİŞE GİBİ DURSAN DA-

RAKİBİN SANA HEDİYE EDEBİLİR

Siyasi tarihte belki de ilk defa elle tutulur, gözle görülür, ciddi hiçbir hizmet üretmeden az da olsa oyunu artıran, 

seçimi önde bitiren, seçimi kazanan belediyeler gördük.

CHP, algı yönetiminde ne kadar mahir olduğunu bir kez daha gösterdi.

Ceketimi koysam kazanırım zannı, zandan ibaret. zanla hareket edenler hep kaybetti.

Başkanların etrafını saran, başkanı sürekli pohpohlayan, gerçek dışı verilerle manipule eden 

ve gerçeklerden uzaklaştıran – halk ile başkan arasına girerek, duvar ören, 

başkana ulaşılmasını engelleyen, 

halktan kaçırılarak, koparılan – sosyalleşmelerini protokollerle salonlarla sınırlayan, 

danışman – ekip vs. sıfatlarla çevreleyen vizyonsuz,menfaat grupları, dalkavuklar 

ki bunlar her dönem varlar ve sanırım var olmaya devam da edecekler.

Halk baktı ki iktidar zenginleştikçe zenginleşti.

Biz fakirleştikçe fakirleştik

Eskiden hani öyle çok eskiden de değil 3-5 yıl önce zorla da olsa 

bir oğlum, bir kızım ve birde eşimle ite kaka, kiralık evimizde sürünerek te olsa ay sonunu getirebiliyorduk.

Ya şimdi öyle mi oldu.

Kızım çalışıyor, oğlum çalışıyor ve biz artık geçinemiyoruz.

Oğlumun parası devletçe denetlenmeyen, zalim ev sahiplerinin abartılı artırdıkları, ev kirasına,

Kızımın parası canımızı derinden acıtan fatura ve ulaşım giderlerine,

Benim kazancımda mutfağa ancak borç takviyesiyle ya yetiyor ya da bizi yarı aç yarı tok hayatta tutuyor.

Yazdıklarımız, yapıcı bir eleştiriler olsun istiyoruz.

Yoksa bu sert ve ters rüzgârın yeni bir ANAP – SHP- DSP örneği olmasını hiç istemeyiz.

Âmâ şu da bir gerçek ki böyle bir rüzgârı önünden alan bir iktidarın, 

buna karşı durabilmesi ya mucizelerle ya da gerçekten tüm bu yapıcı eleştirileri can kulağı ile dinleyerek,

Büyük bir titizlikle gereğinin yapılmasıyla belki mümkün olabilir ki

Burada en önemli nokta iktidarın halk nezdinde kaybettiği güvenilirliğini

Yine halk nezdinde geri alabileceği gerçek bir – samimiyet – sınavını başarıyla vererek geri alabilmesinde yatıyor.

Eğer bu hatalar zinciri, değişik bahanelerle görülmezse, 

kendini kandırma senaryolarıyla hasır altı edilirse, 

bedeli yok oluş olacaktır. 

Bu net.

Muhalefetin ustalıkla, ince ince işlediği 

– elinde bir yüzükle geldi tüm ailesi, yancıları, yardakçıları, dalkavuklarıyla birlikte zalimce karunlaştı - 

Tek adam oldu, diktatör oldu vs. söylemleri, 

ekonomik bunalım içindeki halkta karşılık bulmaya başladı.

Saymakla bitmeyecek ama halkın her an içinde olduğu,gördüğü, yaşadığı ve bir türlü çözüm üretilmeyi bırak, 

yokmuş gibi davranılan problemler bu ters esen rüzgârı doğurdu ve iktidarı kökünden salladı.

Ama henüz devirmedi, şimdilik devrilmedi.

Ekmek bulamıyorsanız, pasta yiyin dönemine geçildi, 

âmâ halk tebessümü bırakıp gülmeye başlayınca film koptu.

Kral çıplak – görüldü.

Halkla ilgilenmezsen, halk senle niye, neden, niçin ve nasıl ilgilensin.

VE SONUÇ,

CHP En Zayıf Zamanında Ak Parti’ye Karşı Zafer Kazandı!

Devletin ve idarecilerin görevi vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak, 

eğitim, sağlık, barınma gibi zorunlu ihtiyaçlarını gidermek çare olmaktır. 

Vatandaşını erzak kolisine, bayram parasına muhtaç etmemektir.

İnsanca yaşatmak, zaten senin asli görevindir.

Bunları yapmak için soluduğumuz havadan bile vergi alıyorsun, 

sonra topladığını kendi reklamın için savuruyorsun.

Seçim yardımları kökünden her parti için kaldırılmalıdır.

Bu halkın tümünün nefretini, kinini, kızgınlığını, bedduasını körüklüyor,besliyor.

her yerde - evlerde, kahvelerde, vs -  kesintisiz konuşuluyor.

Ne zaman yandaşçılık biter o zaman belki iyi şeyler olur.

2019 yerel seçiminde de özellikle İstanbul, Ankara belediyelerini kaybettiklerinde, 

halk AKP’nin kulağını çekmişti, hafiften ders vermişti 

ama iktidar anlamamış, ders almamış.

Artık kendi bilir

Alırsa iyi olur

Almazsa kendi bilir…

…Önyargısız ve samimiyetle sorgularsanız, gerçeğin bilgisi (hikmet) size sunulur…

erolyazıcı / ABBEYT♥️