18 Mart’ın kapanmayan hesabı mayınlar ve İngiliz uçakları

MEHMET BAYER – 16.03.2023 – HİBYA – Çanakkale Deniz Savaşları’nın üzerinden geçen 100 yıldan fazla süreye rağmen irdelenmeyen konuların başında İngiliz uçaklarınca verildiği iddia edilen ”Boğaz mayınlardan temizlendi” raporu geldi.�

Dr. Emekli Hava Albay Emin Kurt, HİBYA’ya yaptığı açıklamada, 1. Dünya Savaşı’ndaki İngiliz deniz ve hava harekatlarını inceleyen İngiliz resmi yayınlarında bu konunun neredeyse hiç gündeme getirilmez ve değinilmezken, Türk kaynaklarında sık sık kullanılan bir gerçeklik haline dönüştüğünü söyledi.



Bu konunun Türk kaynaklarında çok yinelenmesinin, ilk kimin tarafından ve hangi kaynak kullanılarak ifade edildiğini bilmeyi imkansız hale getirdiğine işaret eden Kurt, ”Hatta İngiliz kabinesinin resmi arşivlerine atıf yapan çalışmalarda bile konu yinelendi. Çanakkale Muharebeleri ve Türk mayınları konusunda incelenmeyen tek kaynak İngiliz havacılarının verdikleri keşif raporları oldu. 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşları sırasında İtilaf Donanması’nın tek hava gücünü barındıran Ark Royal ve onun havacılarının verdikleri raporlar görmezden gelindi yahut ilgi gösterilmedi. Halbuki gerçeğin anahtarı Ark Royal’in görev raporlarında saklı olabilir.” dedi.

Uçak taşıyıcısı olarak görev yaptı

Dr. Kurt, Ark Royal gemisinin 7 bin 450 ton ağırlığında, 366 feet boyunda, 50 feet genişliğinde ve 18 feet yüksekliğinde olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

”Bazı araştırmacılar, dünya kabulünün aksine Ark Royal’in uçak gemisi olmadığını, üzerinden kara uçaklarının inip kalkamadığı için uçak taşıyıcı gemi olduğunu tez etmektedir. Devrin teknolojik zorlamaları gereği, kara uçakları Ark Royal’in 130 feet uzunluğundaki pistinden kalkış yapabiliyorlardı, ancak köprünün geminin kıç tarafında bulunması nedeniyle iniş yapmaları imkansızdı. Karadaki bir meydana veya denize inmek zorundaydılar. Bir uçak gemisi olarak planlanmasına ve inşa edilmesine karşılık Ark Royal, uçak gemisi olarak değil, uçak taşıyıcısı olarak görev yaptı. Ark Royal’in pilotları keşiflerin raporlanması için eski bir haritayı kullandı.”


Ark Royal’de vazife yapan İngiliz pilotların Türk mayınlarıyla ilgili birinci keşif raporunun, Çanakkale’deki dış tabyaların bombalandığı 19 Şubat tarihine ait olduğuna işaret eden Kurt, şu bilgiler paylaştı:

”Uçuş Komutanı Williamson ve Pilot Teğmen Bromet tarafından gerçekleştirilen uçuş, saat 11.20’de başladı. Görevi Cornwallis gemisinin Orhaniye Tabyası’na yapacağı bombardımanda ateş yönlendirmesi yapmaktı. Uçak 1 saat boyunca gemi ile amaç ortasında ileri geri uçmasına ve gemiye yönlendirme vermesine karşın, gemiden karşılık alamadı. Cornwallis gemisi Orhaniye Tabyası’nın bombardıman görevini Vengeance gemisine bıraktı. Daha sonra ışıldakla uçağa tabyalarda hasar keşif yapması emredildi. İngiliz havacılar, Orhaniye, Kumkale ve Seddülbahir’deki topların aktif olduğunu tespit etti. İngilizler hava koşullarının çok âlâ olmasına karşılık, boğaz girişinde hiç mayın görmediklerini ve deniz uçaklarının mayın keşif için uygun olmayabileceğini rapor etti. Türk kaynakları ise gemi ile uçak ortasında irtibat zahmetinden habersiz oldukları için Orhaniye Tabyası’na yapılan bombardımanın uçak yönlendirmesiyle yapıldığını yazmaktadır. Mayınlarlar ilgili bu ilk gözlemde İngiliz havacıların uçakların mayın keşif için uygun olmadığını belirtmeleridir. Şüphesiz ki bu önemli yorum ya gözden kaçtı, ya da görmezden gelindi.”


Mayınlar için keşif raporları

Dr. Emekli Hava Albay Emin Kurt, Türk mayınları hakkında bilgi içeren ikinci keşif raporunun 1 Mart 1915 tarihli olduğunu söyledi.

Müttefik Donanma’nın Türk tabyalarını bombardımanı sırasında Ark Royal’in Seddülbahir’e kadar gelerek Vengeance gemisine yaklaştığını, saat 12.55’te bir uçak havalandırılarak boğazın güney kıyılarındaki bataryaların ve seyyar topların keşfinin yapıldığını dile getiren Kurt, şunları aktardı:

”İngilizlerin ‘Narrows’ olarak isimlendirdikleri Darboğaz’da mayın olması mümkün 17 obje tespit edildi. Öteki iki keşif vazifesi ise uçaklarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle yapılamadı. 1. Dünya Savaşı sırasındaki İngiliz hava harekatını kaleme alan H.A. Jones, yapıtında, Darboğaz’da tespit edilen objelerin muhtemelen mayın olduğunu belirtmektedir. Bu keşifle muhtemelen 1. çizgi mayınları İngiliz havacılar tarafından görülmüş olmalıdır. Türk mayınları, 3 Mart günü yeniden İngiliz havacılarının keşif raporlarında yer aldı. Çarşamba günü yapılan bombardımanda rüzgar kuzeydoğudan fırtına şiddetinde esiyordu. Daha sonra hafifledi. Ark Royal, 12.30’da boğaz girişine hareket etti. Teğmen Douglas ve Astsubay Brady, 19 numaralı uçuş buyruğunu yerine getirmek için 13.50’de havalandı. 15.35’e kadar ortalama 2.500 feet irtifadan gerçekleştirilen misyon sırasında sabit ve hareketli bataryaları, torpil kovanlarını keşfettiler ve mayın olması beklenen 14 objenin varlığını bildirdiler. Bu vazife uçuşuna Türk tarafında şahitlik eden Deniz Teğmen Şakir, İngiliz uçağının uçuşunu Türk mayınlarıyla bağdaştırdı ve günlüğüne şu cümleleri not etti, ‘Bugün etraf sislice, düşman her halde öğleden sonra taarruz edecek. Saat 11.30’da düşman meçhul bir semte ateş yağdırıyor. Etraf açıldı. 13.30’da, 2 İngiliz gemisi ve bir torpido içeri girerek, Dardanos ve Rumeli ile Anadolu yakasındaki obüsler üzerine ateş açtır. Baş düşmanı olan Dardanos’a 3 mermi attı. Gemiler çekilip, gittiler. Saat 17,15’te bugün düşman tayyareleri hayli faaliyette. 3 defa keşif yaptılar. Her halde denizdeki mayınları görmek istiyorlardı.”

Kurt, 17 Mart’ta Pilot Teğmen Douglas ve Astsubay Brady’nin 10.50 ile 12.11 saatleri arasında 2 bin 500 feet irtifadan keşif uçucu gerçekleştirdiğini ifade ederek, şu bilgileri paylaştı:

”Mayın hatlarının keşfine yönelik bu uçuşta, yağmur başlayana kadar görünürlüğün iyi olduğu rapor edildi. Havacılar daha önce keşfedilen mayın hatlarının yerlerinde durduğunu ve yağmurun başlamasından sonra mayınların görülemediğini rapor etti. Raporda, ‘Dün Soğandere Nehri’nin güneydoğusunda bildirilen 10 mayından yalnızca 7’si şu anda yerinde ve kıyıya yakın olanlar girişe doğru sürüklenmiş görünüyor. Yüzeyde görüntü verirler ve çok derin görünmezler. Bunların güneyinde veya Akyarlar dışında hiçbir şey gözlenmedi. Kepez Burnu açıklarında 4 mayın ve Mesudiye’nin güneyinde kuzeybatı ve güneydoğuya uzanan Sarı Sığlar Koyu’nda 4 mayın. 13 numaralı limandan güneydoğuya doğru akan mayın görülmemiş, bu mahalde bir buharlı tekne var. Soğandere Nehri açıklarında her zamanki gibi karakol gemisi. Görünüşe göre hastane gemisine benzeyen büyük vapur, iki bacası beyaza boyanmış ve Dardanel Körfezi’nde 4 küçük tekne. Kurtarma operasyonları hala Saphir’de devam ediyor gibi görünüyor. Darboğaz’ın kuzeyinde mayın tarlası incelenmedi.’ ifadesi yer aldı.”

Çanakkale Deniz Savaşları’nı husus alan ve İngiliz arşiv dokümanlarına atıf yapan bir çalışmada, ”18 Mart harekatından bir gün önce 17 Mart günü Bozcaada yakınlarına demirleyen İngiliz Ark Royal uçak gemisinden kalkan Birleşik Filo’ya ilişkin deniz uçakları, Karanlık Liman üzerinde yaptıkları keşif uçuşları sonucunda, bölgede yeniden hiçbir mayına rastlanmadığını, bölgenin külliyen pak olduğunu bildirmişlerdir.” bilgisinin yer aldığını paylaşan Kurt, şöyle devam etti:

”İngiliz uçakları tarafından 13 Mart’tan 17 Mart’a kadar, her gün mayın tarlası keşifleri yapıldı ve bu uçuşların hiçbiri Kepez Körfezi’nin batısındaki mayınları rapor etmedi, lakin bu bölge ile Darboğaz ortasında birçok mayın görüldü. Havadan görünürlüğü test etmek için, mayınlar Ark Royal yakınlarında batırıldı ve her bir müşahede için 5, 10 ve 18 feet derinliklerde, 1.000, 1.500 ve 3.000 feet yükseklikten incelendi. Her seferinde hayli net görüldüler. Her mayın keşfine çıkmadan evvel, havacılar deneysel olarak batırılan mayınların üzerinde uçarak, her değişen vakit ve gün için görünürlüğü test ettiler. Elbette belli bir noktada olduğunu bildiğiniz mayınları tespit etmek çok farklı birşeydi. Bilhassa süratli akan boğazın sularına göre, sakin bir denizin içinde mayınları görmek kolaydı. Böylesine mutlak bir olumsuzluk, rastgele bir hava gözlemcisinin kapasitesinin ötesindedir. Tekrar de Erenköy koyunda birbirini izleyen 5 gün boyunca sistemli uçurulan uçaklarla bir mayın tarlasının keşfedilme bahtının yüksek olduğu sav edilebilir. Türk kaynakları ısrarla Ark Royal’in uçakları tarafından mayınların temizlendiği raporunu vermektedir. Kaynaklarda, keşif uçuşlarından boğazın mayından temizlendiği raporu verildiği belirtilmekte ve bu rapor sonrasında 4. ve son aşamaya geçilerek Kepez Burnu gerisinde kalan tabyaların da susturulup, boğaz geçilerek İstanbul önüne yol verileceği belirtilmektedir.”

”Boğaz mayınlardan temizlendi” raporu yoktur

Dr. Emin Kurt, İngiliz havacılar tarafından verilmiş ”Boğaz mayınlardan temizlendi” raporunun olmadığını savundu.

Mayınların havadan tespit edilip, haritalara işlenip Amiral Carden’e ulaştırıldığını aktaran Kurt, şunları kaydetti:

”Kaderin bir yargısı olarak tespit edilemeyen sadece Erenköy Koyu’na Nusret Mayın Gemisi’nin döktüğü mayınlardır. Bu durum boğaz hattına dik şekilde dökülmüş olan mayınlara odaklanmaktan kaynaklanabilir. Bilindiği üzere Erenköy Koyu’na dökülen mayınlar kıyıya paralel döşenmiştir. 1. Dünya Savaşı’nın bitiminden ve İstanbul’un işgal edilmesinden sonra  Çanakkale muharebelerinin her istikametini inceleyen bir komite kuruldu. Komite tarafından hazırlanan rapor, ‘Mitchell Raporu’ olarak bilinmesine karşılık resmi ismi ‘Çanakkale Boğazı’na yapılan taarruzları ve düşman savunmalarını incelemekle görevlendirilen heyet raporu’dur. Bu rapor içinde Türk mayınlarıyla ilgili olarak, mayın tarlalarıyla ilgili raporların güvenilmezliğine vurgu yapıldı ve genel olarak ağ şamandıralarına veya yüzeye çok yakın birkaç mayına atıfta bulunulduğu değerlendirildi.”





Hibya Haber Ajansı


16.03.2023 12:04:10