Ayrılık Çeşmesinin Bilinmeyen Hikayesi

Kadıköy'de bulunan Ayrılık Çeşmesi'nin tarihi hikayesini biliyor muydunuz? Hepimizin metro ve Marmaray durağı olarak bildiğimiz Ayrılık Çeşmesinin hikayesini öğrenince çok şaşıracaksınız! İşte detaylar…

Sizlere bu yazımızda Kadıköy'de bulunan Ayrılık Çeşmesinin tarihinden ve neden bu ismi aldığından bahsedeceğiz;

İstanbul’da yaşayan çoğu kişi Marmaray ya da metro gibi ulaşım duraklarından aşina olduğu Ayrılık Çeşmesi’ni bilir.


Bu çeşme 17. Yüzyılın başlarında kızlarağası Gazanfer Ağa tarafından bir namazgâh ile birlikte yaptırıldığı söyleniyor. ​

Peki, çeşmeye neden ayrılık kelimesi eklendi? Çeşme ile olan bağı nedir?




AYRILIK ÇEŞMESİNİN KISA HİKAYESİ
Çeşme; Doğuya ve Batıya yapılan seferler öncesinde tüm askerlerin hazırlıklarını yaptığı ve yola çıkılmak için toplandığı yerdir.

Ordular bu çeşmeden yola çıkıp, bugün Bağdat Caddesi olarak adlandırdığımız Bağdat Yolu’na doğru ilerlermiş.

İnsanlar sevdiklerini savaşa gönderirken, bu çeşmenin olduğu yerden uğurlamaya gelirmiş.

Osmanlı Döneminde Hacca giden hacılar da buradan uğurlanırmış.

Sadece Osmanlı zamanında değil, Bizans Döneminde de Bizanslı askerlerinin savaşa uğurlandığı yer olması sebebiyle tarih boyunca birçok vedaya sahne olmuştur.

Osmanlı döneminde askerlerin savaşa uğurlandığı yer ''Ayrılık Çeşmesi''




AYRILIK ÇEŞMESİNİN HİKAYESİ
Kadıköy'de unutulmuş bir çeşmenin hikayesini hatırlayalım. Ayrılık Çeşmesinin hikayesi. Kadıköy'ün İbrahim Ağa Mahallesinde bulunan çeşmenin tarihi pek bilinmese de Bizans'a kadar dayandığına dair veriler vardır.



Osmanlı zamanında Anadolu'ya sefere çıkacak olan ordu bu çeşmenin başına gelir ve çeşmenin etrafında kamp kurar. Bu kamp üç gün sürer ve Padişah'ın gelmesiyle ordu buradan harekete geçer. İşte bu üç gün burada bir hüzün vardır. Askerlerin anaları, babaları, kardeşleri, eşleri, nişanlıları, sevdikleri buraya gelir ve belki son görüşüm edasıyla vedalaşılır, helalleşilir.
İyi dilekler dilenir ve Allah'a emanet edilir. İşte bu çeşme tanık olur bu hüzünlü anlara.
Arkada kalanların iki gözü iki çeşmesi olur akar suları.

Sadece askerleri uğurlamadı bu çeşme yıllar yılı hacı adaylarının son durağı da oldu Ayrılık Çeşmesi... Bu kez hacı adaylarının sevinçleri için döktü yaşlarını... 


İlginçtir ama Bizans askerlerinin de seferden önceki son durağı olmuş, onların da ayrılıklarına tanıklık etmiştir. Bizans'ta başlayan bu "ayrılık" çeşmenin kaderi olmuş ve yıllar yılı ayrılıklara, aşklara, sevgilere tanıklık etmiştir. 




AYRILIK ÇEŞMESİ NEREDE?
Ayrılık Çeşmesi ya da Ahmed Ağa Çeşmesi, İstanbul'un Kadıköy ilçesi Rasimpaşa mahallesi sınırları içinde kalan tarihî bir yapıdır.




AYRILIK ÇEŞMESİ TARİHİ
İlk inşa tarihine ilişkin kesin bir bilgi olmamakla birlikte 17. yüzyılın başında Kapı Ağası Gazanfer Ağa tarafından bir namazgâh ile birlikte yaptırıldığı sanılmaktadır. Çeşme üzerindeki kitabelere bakıldığında, daha sonraları çeşmenin 1741 yılında Kapı Ağası Ahmet Ağa ve 1921-1922 yıllarında 5. Mehmet’in torunu Düriye Sultan tarafından olmak üzere iki kez tamir ettirildiği öğrenilmektedir. Kimi kaynaklar çeşmenin geçmişini Bizans dönemine kadar dayandırmaktadır. Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilen çeşme, günümüzde yandaki resimdeki halini almıştır.





AYRILIK ÇEŞMESİ ETİMOLOJİ
Çeşmenin adının kökeni konusunda kesin kabul görmüş yazılı kaynak yoktur. Fatih Sultan Mehmed döneminden sonra doğu yönüne sefer düzenleyen Osmanlı padişahlarının son sefer hazırlıklarının tamamlandığı ve yola koyulmak için toplandığı yerin çeşmenin de içinde bulunduğu eski İbrahimağa Çayırı olduğu bilinmektedir. Ayrıca Mekke'ye gitmek üzere yola çıkan Hacı kafileleri ve Surre Alayları'nın da burada toplaşıp uğurlandığı da bilinmektedir. Rivayete göre şehirden ayrılan kafileler son olarak buradan uğurlandığı için çeşmenin adı Ayrılık Çeşmesi olarak halk diline yerleşmiştir.




Sefere buradan uğurlanan padişahlar içinde IV. Murad da vardır. Bağdat seferine giderken izlediği yola da halk Bağdat Yolu adını vermiş ve bugün hâlâ Bağdat Caddesi adı kullanılmaktadır.


AYRILIK ÇEŞMESİ ÇEVRESİ
Ayrılık Çeşmesi bulunduğu sokağa ve semte de adını vermiştir. Bugün sadeleşerek "Ayrılıkçeşme Sokağı" olarak anılmaya başlanan yol eski Osmanlı mimarisini yansıtan evleri ile Kadıköy ilçesinin tarihî dokusunun korunduğu alanların başında gelmektedir. Ayrılıkçeşme semtinde Marmaray projesi ve M4 hattı dâhilinde Ayrılıkçeşme tren ve metro istasyonları inşa edilmiştir. Ayrılıkçeşme Arap Mezarlığı da adını tarihî Ayrılık Çeşmesi'nden almaktadır.




AYRILIK ÇEŞMESİNİN SON DURUMU NEDİR?
Uzun yıllar âtıl vaziyette kalan çeşme 1980 yılına değin toprağa gömülü halde bulunuyordu. Bir restorasyon çalışması ile cadde seviyesine çıkartıldı ve bölgedeki metro çalışmaları sırasında yeniden kapsamlı bir restorasyon gördü.




Üsküdar’dan başlayarak Anadolu içlerine doğru uzanan ana yol üzerinde eski Haydarpaşa çayırı kenarında yer almaktadır. Sefere çıkanların buradan uğurlanması ve uğurlayıcıların da buradan ayrılmaları sebebiyle çeşmeye Ayrılık Çeşmesi denmiştir. Büyük Karacaahmet Mezarlığı’nın İbrâhim Ağa Camii civarındaki ucunda bulunan Ayrılık Çeşmesi ilk olarak Receb 1011’de (Aralık 1602) idam edilen kapı ağası Gazanfer Ağa tarafından yaptırılmış, 1154’te (1741) kapı ağası Ahmed Ağa tarafından ihya edilmiştir. Üzerindeki ikinci kitâbeden öğrenildiğine göre, 1340’ta (1921-22) Sultan V. Mehmed Reşad’ın büyük oğlu Mehmed Ziyâeddin Efendi’nin veremden ölen kızı Dürriye Sultan’ın ruhu için bir daha tamir edilmiştir.




Tarihî değeri çok büyük olan bu çeşme küfeki taşından itinalı bir işçilikle yapılmış, saçağı yine taştan yontulmuş bir dizi tomurcukla süslenmiştir. Değişik bir biçimde yapılmış olan kemeri sebebiyle çeşme benzerleri arasında sanat değerine sahip bir eser hüviyeti kazanmıştır. Çeşmenin biraz ilerisinde Taşköprü caddesi ile Sarayardı sokağı arasındaki adanın ucunda bir namazgâh bulunmaktaydı. Biraz daha ileride ise yukarı doğru uzanan bir mezarlık yer almaktadır. 1957’de namazgâhın set duvarı ile mermer bir kuyu bileziği belirli olmakla beraber mihrap taşı kaybolmuş ve yeri de gecekondular tarafından işgal edilmiştir. Bugün ise namazgâh tamamen kaybolmakla birlikte çeşme tamir edilmiş olarak ayaktadır.




AYRILIK ÇEŞMESİ KISA BİLGİLER
Gazenfer Ağa Çeşmesi, Dürriye Sultan Çeşmesi olarak da bilinir.
Tür: Çeşme, Namazgah
Kültür: Osmanlı
Yüzyıl: 17. yy
Bölge: Türkiye, Marmara Bölgesi, İstanbul, Kadıköy, Rasimpaşa




AYRILIK ÇEŞMESİ ŞİİRİ

Orada Kadıköy’de Bağdat Caddesi’nin başında 

Uzun, gri, taşlarla döşeli yolun hemen yanında

Durur bir çeşme

Güneşler içinde…

Gerçi tatlıdır suyu, ama 

Çöker ondan içenlerin üstüne 

Dünyanın tüm acısı…

Veda Çeşmesi, Ayrılık Çeşmesi’dir adı,

Ve gözyaşlarından çimenler sarmıştır gri taşı

Ve yaşlı ağaçlarda

Eser sanki kabusun yeli,

Ve duyulur sonbahar fırtınalarında eskisi gibi, yitip giden vedanın sesi:

‘Allah korusun seni!’

Bak! Şu yolda gururla ilerleyen kervana

Davullar gümbürder, salınır at kuyrukları ve sancaklar üstünde

Ama giden adamların içinde, terkederken

İstanbul’un canlı, rengarenk, aşina sokaklarını,

İstanbul’un pazarlarını, direkli hanlarını,

Çınarlarından kuru yaprakların sessizce döküldüğü,

O kahvelerini, yaşamın tatlı bir düşe dönüştüğü,

Mavi deniz ufuklarını, beyaz köpüklü gururlu dalgalarıyla

Yüksek tepelerini, zirvelerinde rüzgarların gezindiği,

Hani bir zamanlar yüce ruhların eviydi-

Çarpar kalpleri o adamların şimdi, zırhın, kaftanın, cübbenin altında

Çılgınca bir acıyla, çünkü yitip gider artık neleri varsa.

Bilinmedik yabancı ellere düşer yolu,

Sayısız tehlike gözler yolunu,

Beyaz atının üstünde yalnızca Hızır’dır koruyan onu…

Tanrıya seslenirken yolun başından

‘Allah’a Emanet olun’ yükselir her ağızdan

Bu koyu, elemli veda anından-

Eşlik ederler çeşmeye kadar,

Babalar, evlatlar, oğullar, analar, kızlar, kadın erkek

Eğilir onlar eyerden bir kez daha

Çeşmeden bir yudum daha almaya-

Yaşlı genç yanaklardan dökülür gözyaşı seli-

Ve bir kere daha çarpıp yanarlar onlarca değerli bir kalbin ateşinde.   

Sonra kervan gururla düzülür yola-

Davullar gümbürder, salınır at kuyrukları ve sancaklar üstünde…

Güneşler içinde,

Orada durur çeşme…




AYRILIK ÇEŞMESİ KİTABESİ

Hân Mâhmûd’un Cenâb-ı Kibriyâ
Zâtın etsün menba’-ı lûtf-u atâ

Çeşme-i pâki Gazanfer Ağa’nın
Bulucak dehrin müruruyla fenâ

Kapuağası kerim-i hayr-ı halef

Ahd-i lütfunda güzel kıldı binâ

Geldi bir hayr ehli tarihin dedi
Pâk ihyâ eyledi Ahmed Ağa

Tek Satılık Kitabesi;
Dürriye Sultan’ın ruhiyçün el- Fâtiha

Kaynak:
Friedrich Schrader-5 Aralık 1918/Kadıköy-Ayrılık Çeşmesi-Dicle gemisi güvertesi, F. Schrader’in ‘İstanbul’dan Ukrayna’ya Kaçış’ kitabından-Tübingen 1919, badeotel, Vikipedi, islamansiklopedisi, gzt, kültürenvanteri


 

 


21.10.2024 15:01:13