Pendikli ünlü sanatçı Çelik. Peki Çelik kimdir? Çelik kaç yaşında ve nereli? Çelik hayatı ve detayları haberimizde sizler için derledik…
Çelik Erişçi ya da bilinen adıyla Çelik; müzisyen, şarkıcı ve bestecidir . 1966 yılında Eyüpsultan’da dünyaya gelen şarkıcının babası Arnavut kökenli, annesi Sinop, Ayancıklıdır.
İşçi bir babanın evladı olan Erişçi, babasının mesleği terzilik iken, işleri kötü gitmiş ve akabinde Arçelik fabrikasında iş bulmuş. Fabrikanın uğur getirdiğine inandıkları için adını ‘Çelik’ koymuşlar. İlköğrenimini Pendik Süreyya Paşa İlkokulunda, ortaokulu ve liseyi Pendik Lisesinde tamamladı.
Not: Gazetemizin İmtiyaz Sahibi Erol Yazıcı’nın aynı zamanda ilkokul ve lisede sınıf arkadaşıdır.
Ünlü şarkıcı Çelik lise yıllarına ait fotoğrafı sosyal medya hesabından bu açıklama ile paylaştı: “Pendik Lisesi 6 Fen B… Lisedeki kız arkadaşım da bu fotoğrafta… Nadide, Tülay, Murat Özen, Firdevs, Azimet, Tansel, Müjdat, Gökçen”
AF ÇIKMASAYDI…
Çelik, lise günlerini böyle anlatmıştı:
Liseyi Pendik Lisesi’nde ama biraz zor tamamladım. Lise son sınıfta on üç ders ile bütünlemeye girdim, on birini verdim, ikisi kaldı, çok şikâyet ettiğimiz hükümetlerin çıkardığı af olmasaydı, şu an halim nasıl olurdu Allah bilir?
Anadolu Üniversitesi Maliye Bölümünü kazanmasına rağmen devam etmedi. Babasından gizli konservatuar sınavlarına girdi ve kazandı. 1985’te İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümüne kayıt yaptırdı ve kontrabas enstrümanını seçti. Konservatuarla birlikte başlayan müzik yaşamında hızla yükseldi.
Babasının ani ölümüyle sarsıldı ve bir süre ailesinin geçimini sağlamak için değişik yerlerde (Caddebostan Minder Bar / Zeki-Çetin Müesseseleri’nde) önce kendisi gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladı. Sonra kendisinin İzel Çeliköz’e teklif etmesiyle birlikte aynı yerde sahne almaya başladılar ve sonrasında yine İzel-Çelik ikilisi olarak Elma Kabare’de Müjdat Gezen, Cenk Koray, Cem Özer, Ayşen Gruda gibi ünlü isimlerle çalıştı.
İzel – Çelik – Ercan üçlüsü
1988’de okul arkadaşları İzel Çeliköz ve Ercan Saatçi ile birlikte grup kurmaya karar verdiler ve 1991’de ‘Özledim’ isimli ilk albümlerini çıkardılar.
Grup, İstanbul Altın Güvercin Müzik Yarışması’nda sözü ve bestesi Çelik’e ait olan “Dön Artık” isimli parçayla 3. oldu.
1992 Hürriyet Gazetesi Altın Kelebek Ödülleri’nde En İyi Grup Ödülü’nü aldılar. Çelik daha sonra gruptan ayrıldı ve yoluna tek başına devam etmeye karar verdi.
Solo müzik kariyeri
1990 İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümünü bitirdi.
1992 yılında müzikal kariyerine tek başına devam etmeye karar veren Çelik, gruptan ayrılarak ilk solo albümünün çalışmalarına başladı. İki yıl süren bir çalışmanın ardından 1994 yılında ‘Ateşteyim’ isimli albümünü çıkardı. 11 parçanın yer aldığı albüm, tüm müzikseverler tarafından büyük ilgi gördü ve başta ‘Ateşteyim’, ‘Güle Güle’, ‘Meyhaneci’ olmak üzere hemen her parçası hit hâline geldi.
Hürriyet Gazetesi tarafından düzenlenen Altın Kelebek Ödülleri kapsamında İzel-Çelik-Ercan üçlüsü olarak aldıkları Yılın En İyi Grubu Ödülü’nü alma başarısını solo kariyerinde de devam ettirdi ve 1995 yılında Yılın En İyi Erkek Pop Sanatçısı Ödülü’ne layık görüldü.
Rod Stewart’ın İstanbul İnönü Stadı’nda verdiği konserde ön grup olarak sahne aldı.
1995 yılında Makedonya’daki uluslararası yarışmada ‘Sevemem’ isimli şarkıyla ikincilik ödülü aldı. ‘Sevemem’ adlı şarkıyla Makedonya’da aldığı ödülü radyo ve televizyonlardan aldığı pek çok ödül izledi.
Bütün sözleri ve müzikleri kendisine ait olan ikinci albümü ‘Benimle Kal’ ile başarısını sürdürdü. Bu albümde müzikseverler “daha duygusal bir Çelik” ile karşılaştı. Artık bir “klasik” hâline gelen ve sanatçıyla bütünleşen ‘Hercai’ adlı şarkısı 1995 Kral TV Video Müzik Ödülleri’nde En İyi Beste Ödülü’nü aldı.
Solo kariyerindeki başarıları devam ederken 1990 İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Temel Bilimler Bölümünü bitiren Çelik, 1996 yılında “Türk Pop Müziğinde Türk Müziğinin Etkileri” konulu yüksek lisans tezini vererek müzikteki başarısını akademik kariyerinde de gösterdi ve yüksek notla bitirdiği yüksek lisans sonrası doktora yapma hakkını sınavsız olarak kazandı. Hâlen İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde ‘Sanatta Yaratıcılık’ konulu doktora teziyle ilgili çalışmalar yapmaktadır.
‘Yaman Sevda’ isimli üçüncü albümünde, alışılagelen Çelik sound’undan farklı olarak rock etkilerinin göze çarptığı albümde Şebnem Ferah gibi sanatçıların eşlik ettiği birbirinden güzel on parça yer aldı.
1997 yılında tüm söz, müzik ve düzenlemeleri kendisine ait olan ‘Sevdan Gözümün Bebeği’ isimli dördüncü albümünü yayınladı. Bu albümün ‘Selam Söyle’, ‘Ayrılık Deme Bana’, albüm ismini taşıyan ‘Sevdan Gözümün Bebeği’ şarkıları hit oldu.
1998 yılında beş yılda çıkardığı dört albümden seçtiği hit parçaları ‘Sevgilerimle’ adını verdiği bir ‘best of’ albümü 1998 yılında müzikseverlere sundu. Bu albüm içerisinde yer alan ve daha önce İzel Çeliköz tarafından seslendirilen ‘Kızımız Olacaktı’ isimli şarkı, İzel Çeliköz’ün deyimiyle, konserlerinde 7-8 kere üst üste söylediği kadar iyi bir şarkıydı ve bu şarkı da Çelik hitleri arasında yerini aldı. Altıncı albümünü çıkardığı 1999, Çelik için tam bir ‘yenilenme yılı’ oldu. Hem görüntüsü hem de ‘Onu Düşünürken’ adlı yeni çalışmasındaki müzikal yaklaşımıyla daha farklı bir çizgi çizdi. ‘Veda Etmem’ adlı slow parçayla listelere giren albümde yer alan ‘Onu Düşünürken’ adlı parçasına yaptığı ‘caz versiyonuyla da müzik vizyonunun çeşitliliğini gözler önüne serdi.
2000 yılında müzik listelerinin üst sıralarında yer alan 7. solo albümü ‘Unutamam’da etnik müzik konusunda başta Led Zeppelin olmak üzere Khaled gibi sanatçılarla çalışmış dünyaca ünlü perküsyon ustası Hossam Ramzy ve Gipsy Kings grubundan Gerard Ferrer ve Lübnanlı Elissa Khoury ile çalıştı. İTÜ Sosyal Bilimler Enstitüsünde ‘Sanatta Yaratıcılık’ konulu doktora tezi için hazırladığı özel bir sınıfta ders vermeye başladı.
2001 yılında çıkardığı ‘8inci’ albümünde ise tam anlamıyla dünyanın en iyi müzisyenleriyle çalıştı. ‘İnci’ isimli parçası Sting’in ‘Brand New Day’ isimli albümüyle Grammy Ödülü’ne layık görülen aranjörü ve keyboard’cusu Kipper tarafından çalındı ve düzenlemesi yapıldı. “Al Başını Git” isimli parçası ise Çelik’in akademik kariyerinin tez çalışması gibiydi. Keman kayıtları Hossam Ramzy prodüktörlüğünde Kahire’de, davul kayıtları Londra’da hâlen Sting’in grubunda davul çalan Manu Katche, trompetler yine Amerika’da Sting ile turnede bulunan Chris Botti, solo klasik gitarlar dünyaca ünlü Spice Girls’ün konser gitaristi John Themis tarafından çalındı. Themis, Çelik için stüdyoda çalıştığı hafta çok mutluydu, çünkü son bestesi o hafta İngiltere’de liste başı olmuştu. Yine dünyaca ünlü grup Alabina’nın Türkiye’de de bir dönem çok tutulmuş olan “Maşallah” isimli parçasının aranjörü Ronny Gold ile sonradan çok tutulacak olan “Cici Kız”ın aranjelerini de Fransa’da yaptı. Bu albüm, Çelik’in akademik kariyerinde tez çalışması gibiydi; çünkü tüm bu ünlü sanatçılar sözü, bestesi ve düzenlemeleri tamamen Çelik’e ait parçaları çaldılar. Çelik’in istediği şekilde çalmaları için gereken tüm müzikal dili yani notaları Çelik tarafından hazırlandı, tüm teknik imkânlar kullanılarak kendilerine ulaştırıldı ve kayıtları sırasında onlara Çelik tarafından çaldırıldı. Bu albümden İzel ile düet yaptığı ‘Töre’, ‘Tövbe’ ve çok hareketli ‘Cici Kız’ şarkıları hit oldu.
2002 yılında, usta sanatçı Müjdat Gezen’in Efendy Show Theatre için hazırladığı ‘Kabare Tri Peypırs’ta Müjdat Gezen, Nükhet Duru, Ayşen Gruda, İlhan Daner, Ateşböceği Ercan ve Cem Özer gibi birçok usta sanatçıyla birlikte yer aldı. 2002 yılında çıkardığı yol albümünde Türkiye’nin en iyi yorumcularından biri olan Ebru Gündeş ile beraber yaptığı ‘Sen Yoluna Ben Yoluma’ isimli düet ile listelerin ilk sırasına oturan Çelik, bu sırada Universal Müzik’te yaşanan ve tüm sanatçıları sarsan gelişme sonrası çok zor bir döneme girdi. Plak şirketi iflas ettikten sonra başka firmalarla çalışan ancak bir türlü istediği ortamı bulamayan sanatçı, 2003’te ‘Affet’, 2005’te ‘Gariban’, 2006’da ‘Kod Adı Aşk’ ve beş sene sonra 2011’de ‘Kalp Gözü’ isimli albümleri yayınlamasına rağmen kendi deyimi ile “eski havasını bir türlü bulamadı”.
Hem akademik hem de profesyonel kariyerini sürdürürken bir süre kendi iç dünyasına çekilmek isteyen Çelik, 2012 yılında tekrar harekete geçti, “Milat” isimli albümle geçmişine bir çizgi çekti ve bu albümün öncesi ve sonrası şeklinde yorumlanacak olan planlarını uygulamaya başladı.
2013 yılında Universal-Avrupa Müzik imzasıyla yayınlanan ‘Best of Çelik’ albümü sonrasına kadar ısrarla ürettiği hiçbir yeni şarkıyı yayınlamadı.
2015 yılının hemen başında dijital platformda yer alan ‘Yüksek Dozda Aşk’ ve ‘Benimki de Kalp’ isimli yeni şarkısı ile Çelik bir yandan eser üretmeye devam ederken, diğer yandan da Atölye On isimli yapım şirketini kurarak 30 senelik kariyerinin tecrübelerini projelerle süslemeye devam ediyor. Bu projeler devam ederken, 90’lı yıllardaki her albümde yer alan bir hit şarkısını tekrar güncellemeyi düşünen Çelik, şimdilerde 2015 sonbaharında yayınlamayı düşündüğü ‘Sanatçının Adli Günlüğü’ isimli kitabını yazıyor. 2016 Şubat ayında ‘İyi Günde Kötü Günde’ isimli albümünü yayınladı. İlk klip ise ‘Yerlerdeyim’ adlı esere çekildi. Bir sonraki klip ise ‘Nereye Kadar’ isimli esere çekilmiştir.
Kendisini “Emek ve Değer” konusuna çok önem veren biri olarak tanımlayan Çelik, 2004 yılında “Yumuşakçalar ve Diplomasi” isimli bir kitap yazdı. Kitapta “Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘İstiklali Tam Ülke’ anlayışından hareketle onun ilke ve devrimleri” düşüncesini vurgulayarak vatanseverliğini ön plana çıkarmıştır.
“İlmi ile amel etmek” sözünden çok etkilendiğini söyleyen Çelik, eylemciliğini teoride bırakmadı ve 2013 yılında kendi kulvarında beraber yol aldığı müzisyenlerden farklı bir adım atarak kendisi tarafından yazılan ŞİZOİD isimli müzikalde hem prodüksiyon, hem de oyunculuk yaptı ve “cici kız” tiplemesi için, kendisinden hiç beklenilmeyen ve ancak eylemci tanımına uyacak birinin yapacağı bir işe imza attı; Yıldırım Mayruk imzalı bir kostüm giyerek moda dünyasının haşarı çocuğu, kendisine “terzi yamağı” diyen Barbaros Şansal tasarımıyla kadın kılığında sahneye çıktı ve başrol oynadı.
Yeni Çağ gazetesinde köşe yazıları yazdı. Sosyal konularda fikirlerini albümlerinde müzik ile belirten Çelik, “Cici Kız Âlemde” şarkısı ile bir taşlama yaparken, “Acil Durum” şarkısı ile Türkiye’nin siyasi geleceğine dair bir şerh koydu. Evrensel ilkelerin bir sembolü olarak gördüğü Atatürk ilkelerine neden sahip çıkılması gerektiğini yeri geldikçe paylaştı. Bu ilkelerin sadece bir insanın düşünceleri değil, arkası insanlık tarihiyle yüklü bir bellek olduğunu düşünen Çelik, sanatçı ve akademisyen olarak bunları söylemenin bir iddia değil, bir zorunluluk olduğunu, sorumluluğu gereği bunu yapmasının kaçınılmaz olduğunu her platformda açıklarken, bu ilkelere sahip çıkılmadığında ülkenin çok büyük sorunlarla karşılaşacağı bir döneme doğru gidildiğine dair uyarılarda bulunmayı görev saydı ve tüm eleştirilere karşı bunu yaptı.
İki kez evlenip boşanan Erişçi, ikinci evliliğini model Buket Saygı’yla yapmıştır. Bu evlilikten Atilla Ata Erişçi isimli bir erkek çocuk sahibidir.
Çelik’in efsane şarkıları için bir araya geldiler
Çelik’in müzik kariyerinin 35’inci yılında geçmişten günümüze sevilen parçalarından bazıları, sanatçı dostları tarafından yeniden yorumlandı. 28 Mayıs Cuma günü yayınlanacak 12 şarkılık ‘Devir Değişti’ albümünde; Fatih Erkoç, Emre Aydın, Cem Adrian, Pamela, Halil Sezai, Umut Kuzey, İskender Paydaş ve Orkestrası, Oğuzhan Uğur, Gülçin Ergül, Can Gox ve Rubato yer aldı.
Kaynak: celikerisci.com, www.facebook.com/CelikErisciOfficial, www.cnnturk.com/magazin, Vikipedi, www.hurriyet.com.tr/galeri
16.11.2021 11:03:53