“Dünyanın ihtiyacı zıtlaşma yaratan sözde “demokrasi zirvesi” değil”

ABD’nin Aralık 2021’de düzenlediği 1. Devir “Liderler Demokrasi Zirvesi” ne birçok ülke büyük reaksiyon göstermişti.

Pakistanlı bir uzman, 2. Devir “Liderler Demokrasi Zirvesi”nin dayanışma içinde olan bir dünya kurmak yerine, bölünen bir dünya kurmayı hedeflediğini, münasebetiyle ABD’nin demokrasiyi kendi siyasi çıkarlarına hizmet eden bir araç olarak kullanmaya çalıştığını savundu.

ABD, tepeyi her ne kadar süslemeye çalışsa da dünya halklarını kandıramaz. Zira memleketler arası toplum, 2. Periyot “Liderler Demokrasi Zirvesi”nin özünün ABD’nin normlarına nazaran, ülkeleri demokratik yahut demokratik olmayan olarak tanımlamak olduğunu net formda kavradı. Öbür bir deyişle ABD, demokrasi kisvesi altında, hegemonyacılığını korumaya ve kendisine karşı çıkan ülkelere baskı uygulamaya çalışıyor. �

Ancak bir ülkenin demokratik olup olmadığını söylemek için en büyük kelam hakkı o ülkenin halkınındır. AP ve Chicago Üniversitesi tarafından Ekim 2022’de yapılan bir anketin sonucuna nazaran, ankete katılan ABD’li yetişkinlerin yalnızca yüzde 9’u, ABD’deki demokrasi sisteminin düzgün işlediğini savundu. American Üniversitesi’nin uzmanı James M. Goldgeier basına verdiği demeçte, ABD’nin güvenilirliğini kaybettiğine işaret ederek, ABD hükümetinin bir kez de yurtiçi demokrasi doruğu düzenleyip, kendi ülkesindeki adaletsizliği ve eşitsizliği çözmesi, bilhassa oy verme hakkı ve uydurma bilgiler üzere hususlara odaklanması gerektiği görüşünü lisana getirdi.

Demokrasi, tüm insanlığın ortak kıymeti. ABD’nin demokrasiyi tanımlama ve hakemlik yapma hakkını inhisarına almaması gerekiyor. Küresel krizleri çözmek için tüm dünya ülkeleri zıtlaşma yaratan kelamda demokrasi tepesine değil, dayanışmaya ve iş birliğine dayalı bir doruğa gereksinim duyuyor. Hasebiyle ABD, “Liderler Demokrasi Zirvesi” ni düzenlemek için ne kadar efor harcar harcasın,  bu doruğun başarısız olacağına kesin gözüyle bakılıyor.   �

Kaynak: Çin Memleketler arası Radyosu
Hibya Haber Ajansı