Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Bayram alışverişleri yapıldı. Memleket ziyaretleri planlandı. Kısacası, eski bayramları özlesek bile hala bayram coşkusunu yaşatmaya çalışıyoruz.
Peki Osmanlı’da Kurban Bayramı nasıl geçerdi? Neler yapılırdı? Padişaha özel hazırlanan koçları duymuş muydunuz? Bayramda turunç reçeli neden önemliydi?
O zaman sizin için araştırıp, derlediğimiz Osmanlı’da Kurban Bayramı geleneklerine devam edelim…
- Osmanlı’da bayram öncesi yayınlanan tembihnamelerle; kurbanlığın alımı, yapılacak hazırlıklar ve temizlik kuralları anlatılırdı. Kısaca insanlar, maddi ve manevi temizliğe yönlendirildi.
- Bayram gecesinde mahalle bekçileri sabaha karşı davullarını çalarak; şu maniyi söylerlerdi “Bu sabahın yazına, Kalkın Hakk’ın niyazına, Abdest alın ey komşular! Bayram, sabah namazına”
- Osmanlı döneminde Kurban Bayramı sevinci, Arife günü atılan top atışlarıyla başlar, son günün ikindi vaktinde atılan top atışlarıyla da biterdi.
- Kurbanlıklar genellikle bir yıl önceden alınırdı. Hayvanın dişi olmamasına ve gözlerinin sağlam olmasına dikkat edilirdi.
- Günümüzde kurbanlıklarda büyükbaş hayvan tercih edilirken, Osmanlı zamanında genellikle küçükbaş hayvan kesiliyordu. Devrin padişahı için ‘Saya Ocağı’ adı verilen özel koçlar yetiştirilirdi.
- Padişah kendisi için hazırlanan kurbanlardan birini seçerek, büyük bir merasimle ilk kurbanı kendisi keserdi.
- Kesin kurbanların birçoğu öğrenciler için medreselere dağıtılırdı. Kalan diğer kısımları da ihtiyacı olan herkese dağıtılırdı.
- Subay ve memurlara bayram hediyesi olarak birer maaş ikramiye; zaptiyelere yeni fes, püskül veya para verilirdi. Camilerde bulunan cemaate ise hediyeler, şeker, helva ve lokum dağıtılırdı. Cezalarının üçte ikisini çeken mahkumların bir kısmı da bayram vesilesiyle affedilirdi.
- Borcu olanın borç defteri silinir (Zimem Defteri) zengin, fakirin açığını kapatırdı.
- Bayram boyunca sık tüketilen etin sindirilmesi için her evde turunç reçeli yapılırdı.
- Bayram dolayısıyla bütün şehirde olduğu gibi sarayda da çeşitli eğlenceler düzenlenir, oyunlar oynanırdı. Davul bu eğlencenin vazgeçilmezleri arasındaydı.
- Bayramda mutlaka ailecek konu komşu ve kabristan ziyaretleri yapılırdı. Padişahın da bayramını tebrik edecek olanların adları önceden tespit edilir, huzuruna çıkacak her isim sarayda yerini alırdı.
- Çocuklara ‘Arife Çiçeği’ denirdi. Sebebi ise, çocukların bayram gününü beklemeden, Arife gününde bayramlık kıyafetlerini giyip dışarı çıkmalarıdır.
[ux_slider]
[ux_image id=”65977″]
[ux_image id=”65978″]
[ux_image id=”65979″]
[ux_image id=”65980″]
[ux_image id=”65981″]
[ux_image id=”65982″]
[ux_image id=”65983″]
[ux_image id=”65985″]
[ux_image id=”65986″]
[/ux_slider]
30.06.2022 17:08:00