Ramazan ayı tüm İslam aleminde büyük bir neşe ile karşılanır. Peki, Osmanlı Devletinde Ramazan ayı nasıl yaşanırdı, Osmanlı’nın Ramazan gelenekleri nelerdi? Bu yazımızda merak edilenleri sizlerle paylaştık.
Osmanlılar döneminde Ramazan ayı hem manevi olarak en üst düzeyde yaşatılır. Ayrıca maddi olarak ciddi bir hazırlık yapılırdı.
Osmanlılar Ramazan’da gündüzleri oruç ve ibadetlerle; teravihten sonra ise kültürel faaliyetlerle geçirirlerdi. Ramazan gecelerinde her taraf kandillerle donatılırdı. �
İstanbul’da teravih namazından sonra başlayan Ramazan geceleri; Karagöz ve Hacivat Oyunu, Orta Oyunu, Meddah, Ramazan Piyasası ve Ramazan kahveleri başta olmak üzere çeşitli etkinliklerle geçerdi.
Osmanlı Devleti’nde Bazı Ramazan Gelenekleri
Diş Kirası
Osmanlı döneminde zengin köşk veya konaklara davet edilen misafirlerin yanında fakir halk içinde sofralar hazırlanır ve de tanrı misafiri denilen davetsiz misafirler geri çevrilmeden yemeklere buyur edilirdi. Fakir kişilere konak sahibinin cömertliğine göre altın veya gümüş akçeler kadife keseler içinde hediye edilirdi. Buna Diş Kirası denilirdi. Bunun amacı ise konak sahibinin fakir kişinin duasını alarak sevap kazanmaktı.
Zimem defteri
Ramazan ayında varlıklı zengin kimseler esnaf dükkanlarına girerek Zimem namı diğer veresiye defterini isterlerdi. Defterin baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfalarını açar ve “Silin borçlarını, Allah kabul etsin” diyerek sevap işlerlerdi. Ne borç sahibi ne de borcu kimin kapattığı belli olmazdı. Böylece iyilik gizli kalmış olurdu.
Çocuklarda oruç
İlk defa oruç tutacak çocuklara hediyeler verilirdi. Tam gün oruç tutamayacak çocuklara öğle vakti oruçları açtırılır ve buna ‘Tekne Orucu’ denilirdi.
Narh defteri
Osmanlı’da Ramazan ayının yaklaşmasından dolayı gerek ekmek, gerekse eşya fiyatlarının inip çıkmaması konusunda devlet tarafından sabit fiyatlar belirleniyordu. Bu fiyatların da kayda geçtiği deftere Narh defteri deniliyordu. Özellikle bu defterdeki fiyatlar fakir aileler düşünülerek ‘düşük’ tutuluyordu.
Osmanlı’da Ramazan Geceleri
Karagöz ve Hacivat Oyunu
Karagöz ve Hacivat Oyunu, kültürümüzün en önemli öğelerinden birisidir. Karagöz oynatıcıları Ramazan ayına özel her güne ayrı oyun hazırlardı. Ramazan ayı boyunca Memalik-i Osmaniye üzerinde Karagöz ve Hacivat’ın hikayeleri anlatılırdı.
Orta Oyunu
Dekorun olmadığı, halk önünde çokça oyuncuyla icra edilen müzikli Türk tiyatrosu olarak bilinen Orta Oyunu, Ramazan gecelerinin vazgeçilmezlerinden birisidir.
Meddah
Tek kişilik bir gösteri olan meddah, Osmanlı’da önemli bir kültürel öğeydi. Ramazan aylarında daha da ilgiyle takip edilen meddahlık kahvehanelerde icra edilirdi.
Meddahlar; halkın sıkıntılarını, dönem şartlarını ve toplumsal meseleleri sahneden dile getirerek bir nevi insanların sesi olmuşlardır.
Ramazan Piyasası
Mürekkepçiler Kapısı ve Osman Baba Türbesi arasındaki güzergah boyunca gerçekleştirilen Ramazan Piyasası cadde boyunca arabalarla gezerdi. Bu geziye ilgi yüksek olurdu. Bundan dolayı arabalar çok kısa bir mesafeyi uzunca bir sürede gidebilirdi. Bu gezi güzergahı yıllar içinde etkisini kaybetti.
Ramazan Kahveleri
İstanbul’da ilk kahvehane 1554 yılında Tahtakale’de açıldı. Zamanla kahvehaneler birçok yere yayıldı.
Osmanlı toplumunda entelektüel camianın göz bebeği sayılan bir diğer yer ise semai kahveleridir. Saz takımları ile müzik icra edilen bu kahvehaneler Ramazan aylarında ilgi yoğun olurdu.
31.03.2023 11:45:53