Etkinlik çerçevesinde Doç. Dr. Neval Konuk ise ‘Bir Lider Nasıl Yetişir Atatürk’ konulu bir konferans gerçekleştirdi.
Programın sunumunu Adavapuru Şakir (Şakir Bozan) yaptı. Katılımın yoğun olduğu etkinlik, dinleyiciler tarafından ilgi ile takip edildi.
Doç. Dr. Neval Konuk ‘Bir Lider Nasıl Yetişir Atatürk’ konulu konferansta şu sözlere yer verdi:
“Atatürk’ün yetiştiği dönemde 1877-1878 Türk Rus Harbi’nin sonuçları ve Balkanlardan 100binlerle göç eden kitle hâlinde öldürülen Türklerin acı iniltileri henüz onlarda canlı olarak yaşıyordu. Bu çöküntülerle birlikte üstün özelliklerin kıvılcımı Plevne ve daha sonra 1897 Türk Yunan harbi henüz her şeyin bitmediğini işaretleri, hayat belirtileri olarak güç ve ümit veriyordu.
Arazi yapısının ve iklimin izleri bölgede yaşayan insanların davranışlarında görünür. Balkanların özellikle Makedonya’nın sarp dağları Coşkun suları insanlarının kavgacı yapısıyla bağdaşır, bütünleşirler. Şehir ve ovalarda her karış toprak için şehitler veren Osmanlı merkez gücü hâkimdir. Manastır ve kiliseler dağ eteklerine, kaçak ve haydutlar zirvelere çekilmişlerdir. Ovalara hâkim olanlarla dağlarda yaşayanlar uyuşmazlık içerisindedirler. Osmanlı ile bölgeye gelen adalet ve sevgi, çeşitli dış etkilerle kin ve nefretin hâkim olduğu, ölümün yok etmenin amaç edinildiği bir ortama dönüşmüştür.
Dağdaki eşkiya, yamaçlardaki kilisenin papazı, kin ve nefret dolu olarak ovalardaki asil güzelliğin ölümünü beklemekte ve çabuklaştırmaya çalışmaktadırlar. Aşağı Makedonya’ya Yunanlılar, Vardar’ın üst vadilerine Arnavutlar, Üsküb’e Sırplar, Rodop dağları güney yamaçlarına Bulgarlar yerleşmişti. Dağlarda ve dağ eteklerinde yaşayan bütün bu insanlar, Rusya’dan ve diğer Avrupalılardan güç ve ilham alıyor, onlara güveniyorlar, uygun vaktin gelmesini bekliyorlardı. Dış güçlerlerde Hristiyanlığın savunuculuğu görüntüsü altında azınlıkları kendi amaçlarına uygun olarak kullanıyorlardı.
Atatürk bunalımlar arasında dünyaya gelmiş bunalımlar içinde yaşamıştır. Milletini yıkıntıdan kurtararak milli bir devlet kurmuş, gelişme gücünü yitirmiş medeniyeti getirdiği yeniliklerle ve inkılaplarla batı medeniyeti ile yeni bir senteze yöneltmiştir.
Atatürk Türk töresi ve İslam geleneklerin egemen olduğu bir aile ortamında yetişmiştir. Baba tarafından büyük dedesi orduda hizmetleri olduğu bilinen Ahmet Efendi dedesi bir mahalle mektebi hocası olan hafız Mustafa Efendi, babası başlangıçta gümrük memurluğu yapan sonra ticarete yönelen Ali Rıza efendidir. Annesi Rumeli’nin hâkimiyeti döneminde Aydın veya Konya’dan gelen ve Selanik’e yerleşen bir yörük Türkmen ailesinden Sofuzâde Feyzullah Ağa’nın kızıdır.
Atatürk’ün ailesi, Türk tarihi ile özdeşleşmiş bütün Türk ailelerin ortak kaderini yaşayan bir örnektir. Dinine, devletine, geleneklerine bağlı zaman zaman maddi sıkıntıları olan bir Türk ailesidir. Ve bu aile Selanik’te yaşamaktadır.
Sergimizde Mustafa Kemal’in doğduğu ev, yaşadığı mahalle.
Selânik ve Manastır’da okuduğu okullar, her iki şehrin 19.yy sonları 20.yy başlarındaki sosyo-kültürel durumu ile 1909’da Ataşe Militer olarak görev yaptığı Sofya şehri ele alınmıştır.”
07.11.2024 12:11:39