‘Anayurt Oteli’ FİLM/KİTAP Karşılaştırma

KİTAP:

Psikolojik roman türündedir. Konusu, Anayurt Oteli’nin Zebercet isimli sahibinin toplum içerisinde yalnız kalması ve intihar etmesi arasındaki süreç anlatılmıştır. Hiçbir yere ait olamama ve herkes tarafından kabul görememenin baş kahramanıdır Zebercet. Babasının ölümüyle idaresini ve katipliğini büsbütün üstlendiği bu otel, aynı zamanda onun dış dünyanın kötülüklerine kapılarını kapattığı ve insanlarla iletişimini neredeyse yok denecek dereceye indirdiği ‘anayurdu’ gibidir. Zebercet tam bir iletişimsizlik ve yalnızlık figürüdür. Hemen hemen hiç dışarı çıkmaz. Rutin işlerini hallettikten sonra direkt oteline geri döner. Zebercet, anlamsız hayatını anlamlandıracak bir sevgiye ihtiyaç duyar. Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının onun bütün yaşantısına nüfuz ederek, onu şiddet ve intiharın eşiğine sürüklemesinin temelinde bu ihtiyaç ve hiçbir yere ait olamama duygusu yatar. Gecikmeli Ankara treniyle gelen kadının bir gece otelde konaklamasıyla Anayurt Oteli’ndeki rutin hayat sekteye uğrar. Kadın tekrar döneceğini söyleyerek gittikten sonra Zebercet onun dönüşünü dört gözle beklemeye koyulur. Kadının kaldığı odayı onun bıraktığı gibi tutmaya çalışır. Dış görünüşünde birtakım değişikliklere gider. Yeni takım elbise alır, farklı bir berbere tıraş olur. Her gece o kadınla konuştuğunu ve ilişkiye girdiğini hayal eder. Zebercet’in hayatı resmen değişmiştir. Fakat Zebercet’in tüm bu bekleyişleri boşunadır. O da bunu anladığında artık otele hiçbir müşteri kabul etmemeye başlar. Günlük fişlere de hayali isimler yazar. Yalnızlıktan bunaldığı hayatına veda etmeden önce, dış dünyanın tadına bakmak ister. Lokantada yemek yer, horoz dövüşlerine katılır ve orda tanıştığı bir genç ile sinemaya gider. Kendisi gibi ne ölü ne de sağ bir yaşam süren ortalıkçı kadını ve otelin kedisini bir gece öldürür. Bu durum aslında Zebercet’in kendi sonuna da yaklaştığının bir göstergesidir. Ölümü için, katıldığı bir mahkemeden esinlendiği bir tarih olan 28 Kasım’ı (aynı zamanda doğduğu tarih) beklerken günlerini dışarıda geçiriyordur. Ama bu tarihe 18 gün kala beklemenin anlamsız olduğunu düşünerek kendini asar.

FİLM:

1987 yılında Ömer Kavur Anayurt Oteli’ni sinemaya uyarlamıştır. Türk sinemasında insan psikolojisini derinden ele alan bu film çok fazla ses getirmiştir o dönemde. Bariz bir şekilde farklılıklar vardır roman ve film arasında. Romanda tüm zamanlar iç içe geçmiş karışık bir yapıdadır. Fakat filmde daha doğrusal bir zaman akışı vardır. Farklı zamanlarda yaşanan olaylar Zebercet’in iç sesinden seyirciye ulaşır. Ömer Kavur, Zebercet’in yalnızlık ve yalıtılmışlık halini 80 darbesi sonrasında Türkiye’nin içinde bulunduğu hal ile özdeşleştirir.

KARŞILAŞTIRMA:

Filmde otelin ve Zebercet’in geçmişinin açık açık anlatılmaktan imtina edilmesi bir eksiklikten ziyade filmi böylesine güçlü kılan temel unsurlardandır bence. Genel olarak filmin ve romanın yapısında bir karanlık durum vardır. Fakat filmde bu yapı daha yüzeysel işlenmiştir. Belli başlı farklılıklar vardır.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.