ANLAŞILMAK

ANLAŞILMAK

Bu yazımı anlaşılamamaktan müşteki olan tüm insanlara hediye ediyorum.
Bence şu fani hayatta, bir insan için, her açıdan en önemli şeylerden biri de anlaşılmaktır.
Anlaşılmak öyle söylendiği gibi kolay bir şey değildir.
Anlaşılamamak, belki de tüm insanların en ortak sıkıntısıdır.
Yani belki, bütün insanlar kendilerinin hiç kimse tarafından anlaşılamadığı konusunda anlaşırlar dersek bence öyle pek bi mübalağa etmiş sayılmam.
Bu konuda anlaştık mı?
Zaten çok meşhur bir halk deyimi de bu konuda çok şeyi, çok az kelimelerle, fazlasıyla ifade etmiş sanırım.
“Beni hayatta bir sen anladın ama sen de yanlış anladın.”
Anlaşılamamak insana öyle zor gelir ki, çoğu insan bunun yan etkilerinden kurtulamaz.
Mesela anlaşılmamak insanı yalnızlığa iter, mutsuzluğa sürükler, sıkıntı, stres ve yine insanın kendi yapısıyla alakalı olarak de kötü sonuçları beraberinde getirebilir.
Gerçi ben bu konuda yüzde yüz çözümün ne olduğunu size özel olarak yazımın sonunda söyleyeceğim. Ama müsaade ederseniz önce bu arada bazı şeyleri yazmak istiyorum. Siz de biraz sabırlı olun. Olun ki çözüm değerli ve lezzetli olsun.
Evet, şu fani hayatta gerçekten birbirini anlayan ve bunu yaşayarak ispat edeni bir tarafa bırakın ifade edeni bile ben tam binlerce gündür görmedim. Gören varsa lütfen gazetenin telefonlarından arayarak bana da bildirsin. Gerçekten çok memnun olurum. Belki hayatımın akışı bile değişebilir. Varsa rica ediyorum.
Ne ana evladı, ne evlat anayı anlayabildi.
Ne karı kocayı ne koca karıyı anlayabildi.
Bazıları “ben öldükten sonra anlaşılacağım.” dedi.
Bazıları “onu öldükten sonra anladık” dediler…
Ama” bu ne gam” diyebilirsiniz.
Evet, insanoğlunu en mutlu eden şeylerin başında ve belki ilk sırada anlaşılmak gelir.
Az da olsa anlaşıldığınızı hissetmek bile size sımsıcak bir duygu verir. Bu his sizi alır, götürür, mutluluk diyarına. Huzur bulur, rahatlarsınız. Ve sizi anlayana karşı çok iyi duygularla, bir yakınlık, bir muhabbet duyarsınız.
Onu ya iyi bir arkadaş ya bir eş ya da hepsinden üstün tutacağınız bir dost edinirsiniz. Yeter ki sizi az da olsa biraz anlasın.
Anlaşılmak ne güzel bir şey. Yanlış anlaşılmak ne kadar kötüyse doğru anlaşılmak, ondan misli misli güzel bir şey.
Duygularınızı, düşüncelerinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, gözlerinizi, mimiklerinizi yakalayan, anlayan ve bunu size hissettiren biri var mı?
Olsa ne olurdu. Burada biraz durun. Tefekkür edin. Yazımı okumaya sonra devam edin.
……………………………………………………………………………..
Biri var…..
O öyle biri ki sizi, sizden daha çok seviyor.
Size sizden çok acıyor.
Size, sizden çok şefkat, merhamet ediyor.
Sizi herkesten, her şeyden çok düşünüyor.
Sizi yalnızlığınızda dahi, uykunuzda sevincinizde, korkunuzda her anınızda gözlüyor.
Size ikram etmeyi seviyor.
Sizi her şeyden koruyor.
Sizi hep dinliyor. Kalbinizi an be an biliyor.
Hüznünüzü, iç çekişinizin genzinizi yakışını, ağlamanızdaki lezzeti, bakışınızdaki içtenliği o hakkıyla biliyor ve hissediyor.
Evet, hepimizin bir ortak dostu.
O bize dost.
En iyi en güzel dost. Belki biz onu anlamıyorsak bu kimin suçu. Dostumuzu, en iyi dostumuzu, gerçek dostumuzu görememek…
Ya Rabbim bana dost olarak sen yetersin, diyememek.
Evet, Allah insanın tek ve gerçek dostudur.
İnsan için Allah’tan başka dost yoktur.
Ben Allah’a olan inancımın, sevgimin, bağlılığımın ve ona kavuşmanın özlemini ve lezzetini zamansız ve plansız özel tefekkürlerimin birinde “anlaşılmak” noktasında bir ayrı yaşadım.
Yüce Yaratan’ın insanı tam, eksiksiz ve en içten duygularını dahi en güzel biçimde anladığını, anladığımda çok büyük bir huzur buldum.
Size en güzel duyguları hediye eden Yaradan’ın, sizi en iyi anlayan olması, siz de aşkında ötesinde bir halin oluşmasına da sebep oluyor.
Birine yaptığınız bir iyiliğin, O’nun tarafından görüldüğünü, bilindiğini ve takdir edildiğini bilmek.
Her an, her yerde daima sizinle olduğunu bilmek, hiç yalnız olmadığınızı bilmek, hiç yalnız olmadığınızı hissetmek, yapamazsanız bile, yapmayı arzu ettiğiniz güzel şeyleri yapmışsınız gibi kabul edip, size öyle iltifat etmek, bir yetimin sahipliğini Allah için yapıp, bunun için kalbimizin kuş gibi hafiflediğini hissetmek,….. Neler, neler.
Ama hepsinde neyi, neden, hangi şartlarda, ne niyetle yaptığınızı ve tüm bunlardan dolayı ne gibi duygulara kapıldığınızı, birinin tam olarak bilmesi, anlaması…
İşte Müslüman.
NİSA﴾45﴿ Allah düşmanlarınızı daha iyi bilir. Gerçek bir dost (veli) olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah kâfidir.
Sen Rabbine teslim ol. Rabbin seni en iyi anlayandır.
Rabbin senin tek ve gerçek dostundur.

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.