… Anneler gününüz kutlu olsun
Annesizlik yaşınız kaç olursa olsun içinizi burkan bir eksikliktir.
Sadece annesi olmayanların anlayabileceği bir yoksunluktur bu.
Bir kere onu kaybettiniz mi artık bambaşka bir dünyada yaşamaya başlarsınız. Tüm dünyanız değişir. Yine mutlu olursunuz, yine yaşamaya devam edersiniz ama onsuzluğun verdiği o eksiklik duygusu, asla geçmez.
*Bir anne kaybı dünyada hiçbir şeyle ölçülemeyecek kadar derin bir kayıptır.
* Bütün güzel günleriniz içinizde bir buruklukla geçer.
Mutluluğunuzu yürekten paylaşacak tek insan orada yoktur.
*Tüm sorunlarınızla tek başınıza baş etmeyi istemeyerek de olsa öğrenirsiniz.
*Dünyada hiçbir şey onun sevgisinin yerine geçmez.
*Bütün kötü havalarda anne sığınacak bir çatıyken, annesizlik size kendi çatınız olmayı öğretir.
*O sırtınızı dayayacağınız yegâne duvardır. O duvar olmadığında hep tek başına dik durmak zorunda kalırsınız.
*Üstünü sıkı giyindin mi, mutlu musun, yemeğini yedin mi diye endişelenecek kimsen yoktur. Hepsini kendin düşünmek zorunda kalırsın.
Ve en önemlisi
Annesizlik dünyanın faniliği ile yüzleşmektir.
Anneyi kaybedenler her şeyin gelip geçici olduğunu çok daha iyi bilirler.
ANNE, BABA VE BÜYÜKLERE SAYGISIZLIK
İsra’ (17/23,24) Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana-babanıza da iyi davranmanızı kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine "of!"bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçakgönüllülükle üzerlerine kanat ger ve:
Sözlükte “asıl”, “esas” anlamlarına gelen anne, terim olarak, çocuğu olan kadın demektir.
Bu açıklamalar “anne” yi tanımlamak için yetersizdir.
Çünkü anne bir insanı rahatlatacak, mutlu edebilecek her şey demektir.
Anne, şefkat demektir, fedakârlık, karşılık beklemeden vermek demektir.
Anne yapıcıdır; yuvayı yapar, kalbi onarır.
Anne toparlayıcıdır; aileyi bir arada tutar.
Anne toplumsal kültürün taşıyıcısı ve aktarıcısıdır.
Anne maddi ve manevi gelişmemizi sağlayan ana unsurdur.
Ruhsal ve bedensel gelişmemizin sağlıklı olabilmesi için anne sütüne; sağlam, karakterli bir kişiliğe sahip olabilmemiz ve mutlu bir aile, huzurlu bir toplum oluşturabilmemiz için de anne sevgisine ve şefkatine ihtiyaç duymaktayız.
Türk toplumunun ahlaki değerleri anneyi, sevgi, saygı ve hürmet abidesi olarak telakki etmektedir.
Böylece kadına, anne olarak kutsiyet atfedilmektedir.
Bu anlayış atasözlerimize de yansımıştır.
“Ana milleti
yoğuran mukaddes eldir.”
“Ana gibi yar olmaz.”
Annenin doldurulamaz yeri çocuk tarafından her zaman ve her konumda hissedilmektedir.
İslam dininde, Allah’tan sonra insanın üzerinde en çok hakkı olanlar, ana babasıdır.
ALLAH’I BİR BİLİP SADECE O’NA İBÂDET VE KULLUK NASIL ÖNEMLİYSE, ANA BABAYA İHSANLA MUÂMELE ETMEK DE ÖYLE ÖNEMLİDİR.
Çünkü Allah insanın yaratıcısı, ana baba da yaratmanın sebepleridir. İnsanı besleyen, rızıklandıran Allah; yetiştiren, eğiten, şefkatle koruyup büyüten anne- babasıdır.
Kur’an-ı Kerim de özellikle de annenin çocuğu için çektiği sıkıntılar anlatılmaktadır.
“Gerçi biz insana, anasına ve babasına itaati de tavsiye ettik. Anası onu zayıflık üstüne zayıflıkla taşıdı. Onun sütten ayrılması da iki yıl içindedir. (Biz insana): "Bana, anana ve babana şükret" diye de tavsiye ettik. Dönüş, ancak banadır.” (Lokman, 14
Ana babaya ihsân, güzel sözle, davranışla ve ihtiyaçları anında karşılamak suretiyle olur.
Allah, ebeveyni insanın yokluk âleminden varlık âlemine çıkmasına bir sebep kıldığı için, onlara ihsân etmek gerekir.
Allah'ın, anne-babaya ihsânı kendi tevhidi ve ibadeti yanında zikretmesi, ebeveynin çocuklar üzerindeki hakkının büyüklüğüne işarettir.
"Rabbin şunları kesin olarak buyurdu: Ancak O'na ibâdet edin, ana-babaya ihsan ve iyilik yapın. Birisi yahut ikisi de yanında ihtiyarlarsa sakın onlara "öf" bile deme, onlara darılma ve YÜZLERİNE BAĞIRMA, ikisine de ikram et ve TATLI SÖZ SÖYLE. İkisine de merhamet besleyerek tevâzu göster ve de ki: ‘Rabbim ikisine de merhamet et, onlar beni küçükken nasıl terbiye etmişlerse sen de her ikisine merhamet et." (17/İsrâ, 23-24).
Ayetteki “öf!” ifadesi, her türlü kaba ve yakışıksız sözü temsilen söylenmiştir.
“Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi (körü körüne) Bana şirk/ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme. Onlarla dünyada iyi geçin. Bana yönelenlerin yoluna uy. Sonunda dönüşünüz ancak Banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber veririm.” (31/Lokman, 15)
Anne, cennete
açılan kapı demektir. (Ahmet b. Hanbel, V, 198)
Anne, duası kabul olandır. (Tirmizi, Birr, 7, IV, 314, No:1905)
Anneye itaat etmek, Allah’a en sevimli gelen ibadettir. (Müslim, İman,89-90)
Anneye isyan etmek günahların en büyüğüdür. (Müslim, İman, 91)
Anneye “öf” demek sözlerin en çirkinidir. (İsra, 23)
Annenin rızasını kazanmak, Allah’ın rızasını kazanmaktır. Onun gazabına uğramak Allah’ın gazabına uğramaktır. (Tirmizi, Birr, 3,IV, 311, No:1899)
Anneyi ihmal etmek, gönlünü hoş tutmamak burnun yere sürünmesi, ona gereken ilgi ve hizmeti yapmadan ölmek cehenneme girmeye sebep olmaktadır. (Müslim, Birr, 9-10, II, No:1978)
EVLADIN ANNE-BABAYA KARŞI GÖREVLERİNİ KISACA ÖZETLEYECEK OLURSAK:
· Anne-babaya itaat etmek.
· Anne-babaya ihsanda bulunmak.
· Anne-babaya şükretmek
· Güzel söz söylemek, tatlı dilli ve güler yüzlü olmak. Onları azarlamamak.
· Mütevazı ve merhametli olmak.
· Anne-babaya hayır duada bulunmak.
· Maddî ve mânevî ihtiyaçlarını karşılamaya,
· Huzurlu bir yaşama ortamı sağlamaya çalışmak,
· İstetmeden vermek,
· Kendilerinden aşırı fedakârlıklar beklememek,
· Haklarında şikâyetçi olmamak,
· Kusurlarını saklayıp iyiliklerinden söz ederek itibarlarını korumak, uyarılmaları zorunlu olan durumlarda ise uyarıları incitmeden yapmak, hayatta iken ve öldükten sonra haklarında duacı olmak,
· Haram olmayan konularda isteklerini yerine getirmek,
· Hayır ve ibadetlerine yardımcı olmak,
· Öldüklerinde vasiyetlerini yerine getirmek ve arkalarından hayır hasenatta bulunmak,
· Hâtıralarını yaşatmak üzere dostlarıyla ve sevdikleriyle ilişkiyi devam ettirmek,
· Nihayet
dinin ve örfün gerekli veya güzel bulduğu diğer hususlarda lâzım geleni yapmak
DUA
O bizim annemizdi. karnımızı doyurur, bizi yıkar, giydirir ve olmayan imkanlarıyla harçlıklar verirdi.
Allah seni bağışlasın ve hayırla mükâfatlandırsın!
Allah sana rahmet etsin anneciğim!
Kendin aç durur, bizi doyururdun!
Kendin giymez, bize giydirirdin!
En lezzetli nîmetleri bize tattırır, kendi nefsini mahrûm ederdin!
Bunu da ancak Allâh’ın rızâsını ve âhiret yurdunu umarak yapardın!
Allah ki, dirilten ve öldürendir. O hiç ölmeyendir. Devamlı diri olandır O.
Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen onlara (öyle) rahmet et!
Ey Allahım!
Annemi affet. Kabrini genişlet.
Duamı kabul buyur, ey merhametlilerin en merhametlisi olan yüce Rabbim!
"Ey Rabbimiz! Hesaba çekileceği gün beni, ana babamı ve (bütün) mü'minleri bağışla!" (14/İbrahim,41)
Anneler günümüz, hepimize sevgi olsun.
erolyazıcı / ABBEYT ♥️
Bu güzel yazı için çok teşekkürler. Annem heryerde... Bir gül kokusunda,bir kaplanın gözlerinde, bir kitabın sayfalarında. Yediğimiz yemekte,çölün fırtınasında. Gün batımının pırıldayan cevherinde, dolunayın kristal ışıgında, gün doğumunun tüllerinde ... Emile Zola