Aşık olmak o kadar kolay mıydı? Birinin güzel gözlerine, diğerinin hülyalı bakışlarına, bir başkasının ellerine derken kişiliğimizden ödün vermiş, onur denen kavramı pembe dizilerde harcamıştık. Oysa aşk, benim nazarımda kutsaldı, masumdu, masum olduğu kadar da tutkuluydu.
Eğer bu aşksa, peki ya diğeri neydi? Diğeri bezm-i fenâydı! Yani gelip geçici olandı.
İnsanlığını, karakterini, onurunu, gururunu, kadınlığını, adamlığını, gençliğini fenalık yolunda harcayan ya da sana gerçekten temiz duygularla gelen,bir aşığın, duygularıyla zalimce oynayan insanlık, gençlik, bilmem ne kuşağı, bilmem kaçıncı yüzyıl, bilmem kaçıncı yalan rüzgarı! Sizler, bezm-i fena olmaya müstehaksınız ve dilerim, kirlettiğiniz tenlerde, incittiğiniz kalplerde boğulursunuz!
Bir tane antidepresan alsam, uyuşur mu acaba
beynimin donanımı? Yoksa, komple bütün diskleri söküp, tamamen of moduna alarak beynimi, bitkisel hayata mı geçmeliyim?
Yine beynim hata vermeye başladı. En iyisi yatıp resetleneyim ben.
Seda Özlem Başpınar