2022 yılının kasım ayından bu yana, Almayan, İspanyol ve Fransa dahil Avrupa ülkeleri ve AB’nin önderleri üst üste Çin’i ziyaret etti. ABD’deki Politico web sitesindeki bir haberde, Avrupa önderlerinin Çin'e gitmek için birbirleriyle yarıştığı belirtildi.
Bu önderler Çin'i ziyaret ederken, Avrupa'nın Çin ile iş birliği yapmaya devam etmesi gerektiğini vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 5 Nisan'da Çin'in başşehri Beijing'de yaptığı açıklamada, Çin ile bağların koparılamayacağını ve Fransa'nın Çin ile stratejik paydaşlık bağlantılarını tekrar kuracağını belirtti. AB Komitesi Lideri Ursula von der Leyen ise Berlin'de yaptığı açıklamada, Çin'in milletlerarası alanda değerli bir rol oynadığını ve Avrupa'nın çıkarlarına uygun olarak bağların kesilmemesi gerektiğini söz etti.
Şu anda Avrupa, Soğuk Savaş'tan bu yana en büyük savaş riski ve ekonomik kriz ile karşı karşıyadır. Rusya ve Ukrayna ortasındaki gerginlik nedeniyle güç fiyatları süratle artarken, enflasyon yüksek bir düzeyde kalmakta ve iktisadın canlanmasına yönelik optimist bir beklenti oluşmamaktadır. Ayrıyeten, Avrupa'nın en büyük müttefiki olan ABD, onaylanan Enflasyonu Azaltma Yasası çerçevesinde, büyük bir güç sübvansiyonu ile Avrupa'daki imalat firmalarını ABD'ye çekmeye çalışmaktadır. ABD'nin bu teşebbüsü, Avrupa iktisadına büyük ziyan veriyor.
Avrupa önderlerinin Çin ziyaretleri sırasında, Avrupalı şirketlerin Çin ile imzaladığı birçok kıymetli ticari mukavelenin, Avrupa iktisadının canlanması için büyük değer taşıdığı belirtildi. Örneğin, Macron'un Çin ziyareti sırasında Airbus, 20 milyar dolarlık 160 ticari uçak satışı için Çin ile mutabakat imzaladı. Ayrıyeten, Alstom, CMA-CGM, Fransa Elektrik Şirketi (EDF) ve L'Oréal Paris üzere Fransız şirketler de Çin'in ilgili taraflarıyla kontratlar imzaladı.
Avrupa başkanları, Çin ziyaretiyle birlikte dünyaya şu bildirisi verdi: Dış siyasetlerinde bağımsızlık prensibine bağlı kalan Avrupa ülkeleri, ABD'nin buyruğuyla Çin'in stratejik rakibi olmak istemiyorlar. Çin'in AB Misyonu Lideri Fu Cong, “Diplomatic World” mecmuasına verdiği demeçte, AB'nin bağımsız dış siyasetine takviye veren tek büyük ülkenin Çin olduğunu, AB'nin Çin'le ilgilerini geliştirirken bağımsızlık prensibine hürmet göstermesinin takdirle karşılandığını söz etti.
Şu anda, Avrupa'nın ABD ve Çin ortasında taraf tutmak istememesi, bu üç taraf ortasında stratejik bir istikrar kurulmasına yardımcı oluyor. Bu, dünya barışı ve istikrarı için son derece değerli.
Kaynak: Çin Memleketler arası Radyosu
Hibya Haber Ajansı