Aykırı sanatçı Volkan Tan Danışmaz kimdir ?

Bir gazetecinin kaleminden; VOLKAN TAN DANIŞMAZ

Hayata bakış açısı bakımından pozitif insanlardan bir tanesidir Tan. Hayat ile barışık olmasının temel nedenlerini yaşadığı sosyal yaşam ve sanat içerisinde anlatmaya çalışmıştır. 22 Haziran 1983 tarihinde dünyaya gelen Tan Danışmaz, sırası ile Samsun merkez çocuk yuvası, Vezirköprü çocuk yuvası, Ordu çocuk yuvası ve Atakum Yaşar Doğu yetiştirme yurdunda büyümüştür. Çocuk yuvasındaki arkadaşları ile birlikte, 8 yaşında başladığı tiyatro oyunculuğundaki başarılarını yıllarca sürdürerek çocuk yuvasının sahnelediği her oyunun bir parçası olmayı başarmıştır. Çocuk yuvasındaki kötü şartlara rağmen, Yüksel Yazar’ın keşfettiği Tan, tiplemeleri sahnelerken, yuva arkadaşlarına da tiyatro sevgisini aşılamayı amaç edinmiştir.

4 yaşında okumayı-yazmayı öğrenen, 5 yaşında okula başlayan Tan Danışmaz, tahsil hayatı boyunca sınıf arkadaşlarından küçük olmuştur. 1.sınıfı Samsun ilkadım ilkokulu, 2.sınıfı Vezirköprü Atatürk ilkokulu, 3.sınıfı Ordu Yeşilyurt ilkokulu, 4. ve 5.sınıfı Samsun 50.yıl ilkokulu, 6. ve 7.sınıfı Samsun Atakent ilköğretim okulu, 8.sınıf / 1.dönem Mudanya Zeytinbağı ilköğretim okulu, 8.sınıf / 2.dönem Bafra 50.yıl ilköğretim okulunda okuduktan sonra, ilk 8 yıllık öğrenimini tamamlamıştır. Vezirköprü çocuk yuvasında kaldığı dönem, arkadaşı İbrahim Güngör ile yuvadan kaçarak, Vezirköprü’den Havza ilçesine yürüdüler. Yağmurlu ve soğuk havada, Havza yakınlarında sığındıkları benzin istasyonu yetkilileri, çocuk yuvası görevlilerini çağırdığında ‘‘Bizi çocuk yuvasına göndermeyin lütfen. Çünkü; aç kalmak, dayak yemekten daha iyidir’’ sözü, aslında o dönemde çocuk yuvalarında yaşanılan şiddetin bir göstergesi gibiydi.

5.sınıf öğretmeni Sevim Aygün’ün,Tan Danışmaz hakkında; ‘‘Tan, çocukluğunda araştırmayı seven, bol bol yazı yazan, hayal gücü kuvvetli, sosyal etkinliklerin yer almayı seven, gelişime her zaman açık bir kişiliktir. Yuvadaki arkadaşlarına tiyatro ve sinema ile ilgili bilgiler anlatıp, onların da bilinçlenmesine vesile olmaya çalışmıştır. İzlemiş olduğu filmleri ve tiyatro oyunlarını eleştirmeyi seven ve eleştirmenlik konusunda da kendi halinde bilgiye sahip olmaya çalışmıştır. Tan Danışmaz ve onun gibi düşünenlerin başarılı olmaması için hiç bir neden yoktur’’demiştir.

 
 

Tan Danışmaz, 13 yaşında yazmış olduğu ‘‘Yetimler Koğuşu’’ adlı tiyatro oyunu ile ilk yazarlık tecrübesine ulaşmıştır. Sonraki dönemde duygularını katarak yazmış olduğu ‘‘Bırak Ben Ağlarım, Beni de Sev, Öğretmenim, Uyuşturucuya Hayır, Şaban Yuvada, Ben Kimsesizim’’ adlı tiyatro oyunları ile yazarlıktaki becerisini geliştirmeye çalışmıştır. Yazmış olduğu oyunlarda, hem rol alıp, hem de yönetmenliğini üstlenerek bir çok işi bir arada yapma becerisine sahip olmaya çalışmıştır. Yazmış olduğu eserlerinde; geçmişini, anını, geleceğe dair hayallerini, sitemlerini ve isteklerini yansıtmıştır.

Tan Danışmaz, çocuk yuvasında 16 yaşına geldiğinde yazmış olduğu ‘‘Anne Sevgisi’’ adlı tiyatro oyunu ile, kurumlar arasında en iyi çocuk oyunu ödülünü kazanmıştır. Yazdığı, yönettiği ve rol aldığı tiyatro oyunu ile, sanata verdiği önemi göstermiştir. Oyun içinde; Anne ve babaların, kendi menfaat ve özel yaşantıları için ayrılmasının, çocuklar için bir yıkım olduğunu anlatmıştır. Çocukların; anneden, babadan mahrum kaldıkları, sevgisiz büyüdüklerini belirtirken, böyle dramatik durumun oluşmaması, çocukların yetim kalmaması gerektiğini anlatmaya çalışmıştır.

Çocuk yuvasında kaldığı süre içerisinde, evlatlık edinmek için gelenlere her zaman karşı çıkmıştır. Tan Danışmaz, neden karşı çıktığını soranlara; ‘‘Burası oyuncak dükkan’ı değil, çocuk yuvası. Kendilerine başka bir eğlence bulsunlar’’ demiştir. Sonraki yıllarda çocuk yuvasından ayrılarak hayatın zorlu bir yolundan, diğer zorlu yolunda yürümeye başlamıştır. Yuvadan ayrılırken söylediği söz; ‘‘Kafesten çıkan kuş doğada nasıl yaşayacağını bilemez. Eminim ki, bende yuvadan çıktıktan sonra insanlar benim bir çok sözümü ve davranışımı yanlış anlayacaklar ve beni anlamadan yargılayacaklar.’’

Tan Danışmaz, yuvada kaldığı süre içerisinde futbol ve jimnastik sporlarında da aktif olarak yer almıştır. İyi bir Bursaspor taraftarıdır. 1996 yılında Samsunda kaldığı çocuk yuvasından kaçarak, Bursa’da Bursaspor’un maçını izlemiştir. Futbol hayatına ise 8 yaşında adım atmıştır. Çocuk yuvasının takımı SHÇEK sporda sol kanat oynadığı halde, 2 defa gol kralı olarak, SHÇEK spor ile şampiyonluklar yaşamıştır. Yuvadan ayrıldıktan sonra da futbola devam eden Tan, Kocaelispor’a kadar yükselmiştir. Güvenç Kurtar tarafından Kocaelispor’a kazandırılan ama yaşamış olduğu sakatlık sonrası profosyonel olamadan takımdan ayrılmıştır. Futbol hayatına; Bekirderespor, Alikahya bld spor ve Tokatköyspor’da oynayarak devam eden Tan, 2010 yılında Futbolu yönetenlere darılıp, erken yaşta futbolu bırakma kararı almıştır. Anlık başarılar için kurulan takımların, ülke futbolumuza hiç bir katkısının olmayacağını belirtmekten çekinmemiştir. Telaşının sebeplerinden en önemlisi; ülkemizde o kadar büyük bir futbol kültürü var ki, özellikle medya aracılığı ile futbolumuz kötüleniyor ve gerçek futbolcuların yetişmesi engelleniyor. Halı sahalarda bile, süper liğ’de oynayacak kapasitede futbolcuların olduğu bir ülkede, ahbap-çavuş ilişkisi ve günü kurtaracak skorları alma telaşı yüzünden sporcu yetişmiyor. Özellikle alt yapı kategorilerinde, antrenörlerin anlık skor telaşı yüzünden, maçın hakemi ile tartıştığı bir ortamda yetişen küçük sporculardan ne bekleyebiliriz ki.

Tan Danışmaz, futbol oynadığı dönem, ‘‘Bizim Kocaeli’’ gazetesinde spor muhabirliği yaparak, sporun her dalında tutmuş olduğu istatistik ve analizler ile çehresini genişletmiştir. Geniş bir araştırma arşivi oluşturarak, genç yaşına rağmen yetenek avcılığı yapıp, bir çok futbolculunun transferine vesile olmuştur. Bazı yerel kanallarda canlı maçlar anlatarak, spikerlik dalında her daim hazır bir nefer olduğunu ıspatlamıştır. Pendik Gazetesinde de muhabir olarak görev yapan Tan, Resmi maçlardan, halı saha maçlarına kadar her müsabakayı izleyerek, birçok futbolcuyu çeşitli takımlara önerip geleceklerine pozitif bir etki yapmaya çalışmıştır. Menajerlik konusunda attığı adımlar, olumlu bilgi ve birikim yapmasına olanak sağlamıştır. Aynı zamanda, Ampute Futbol takımı ile birlikte, 6 takımda yardımcı antrenörlük yapmıştır. Merkezi Belçika’da bulunan ‘’Eurosports Management’’ menajerlik şirketinin, Türkiye etabından sorumlu ‘’Talent Scout’’ Yetenek avcısı olarak 3 sezon görev almıştır. Ülkemizde, yetenekli futbolcuların, izlenmeden geri çevrilmesi üzerine menajerlik işinden istifa etmiştir.
Jimnastik dalında, sadece çocuk yuvasında aktif olan ve henüz 6 yaşında olmasına rağmen ellerinin üstünde 300 adım yürüyerek dikkat çeken Tan Danışmaz, SHÇEK bünyesinde çeşitli aktivitelere dahil olup, ülkemizin bir çok vilayetinde kurum dahilinde gösteriler yapmıştır. 16 yaşına geldiğinde, jimnastiğe kalıcı olarak veda etmiştir.

İyi bir yüzücü olan Tan Danışmaz, can kurtaran olarak çalıştığı dönemlerde ve sosyal hayatında bir çok insanın denizde boğulmasını engellemeye yardımcı olmuştur. Ücretsiz yüzme dersleri vererek, sosyal sorumluluk görevlerinden birini yerine getirmeye çalıştığını ifade etmiştir. Tırmanış ve dalış yaparak, zorlu şartlar ile mücadelede kendisini geliştirmeye çalışmıştır.

Tan Danışmaz, çocuk yuvasından ayrıldıktan sonra büyük zorluklar çektiği dönemlerde tahsil hayatına devam edip, sanat ve spor hayatına ara vererek geçimini sağlayacak işler yapmıştır. Bu işlerden bazıları; simitçilik, garsonluk, hal’de hamallık, pazarcılık, seyyar satıcılık, ayakkabı boyacılığı, inşaat ameleliği, odunculuk, çobanlık, tarla-bahçe işleri, çevre düzenleme, marangozluk, valelik, muavinlik, gemicilik, balıkçılık, altın tamirciliği, turizm rehberliği, avukat asistanlığı, yazarlık, muhabirlik, gazetecilik, drama eğitmenliği, animatörlük, maskotluk, dadılık, yaşam koçluğu, sanat asistanlığı, reji asistanlığı, antrenörlük, futbol hakemliği, kiralık kalecilik, masörlük, spikerlik, sunuculuk ve benzeri işlerdir. Tan; ‘‘Yaşadığımız hayat da, bazı insanlar mesleğini yakınlarının destekleri ile icra edebiliyor. Bazıları ise sevdiği meslek de yeteneklerine rağmen, ne ilerleyebiliyorlar, nede gelişebiliyorlar. Dolaylı yoldan haksızlığa her daim uğramak mümkün’’ demiştir. Yaşadığımız hayatın engebeli yolunda söylediği en önemli sözlerden bir tanesi; ‘‘Başarmak zorunda olduklarınız, başardıklarınızdan daha önemli ve zordur.’’

17 ağustos 1999 salı günü, 03:02’de Gölcük merkezli Marmara depremini yaşayan Tan Danışmaz, 7.4 şiddetli depremde hayatı bir kez daha yerle bir olmuştur. Yaşadığı enkazdan kısa bir süre içerisinde çıkarak, hiç vakit kaybetmeden arama kurtarma ekibi olan ‘‘Beyaz Bereliler’’ gurubuna dahil olmuştur, arama-kurtarma esnasında karşılaştığı trajik manzara nedeniyle büyük bir depresyon yaşamıştır. Çünkü bütün sevdiklerini 45 saniye süren depremde kaybetmiştir. Evlenmek istediği kız arkadaşı, Gölcük / Kavaklı sahilinde ailesi ile birlikte enkaz altında kalarak hayata veda etmiştir. Depremin yaraları gönüllerde asla sarılamayacak boyutta olduğunu belirtmekten çekinmemiştir.

Sonraki süreçte; 12 Kasım 1999’da, Düzce’de bulunduğu zaman, 18:57’de, 30 saniye süren, 7.2 şiddetindeki deprem ile hayatı 2. defa yıkıma uğramıştır. 23 Ekim 2011’de, tiyatro gösterisi için gittiği Van’da, 13:41’de, 25 saniye süren, 6.6 şiddetindeki deprem ile 3. defa o dehşet anlarını yaşamıştır. 274 günlük memleket yürüyüşünün 213. günü Bodrum etabında, 21 Temmuz 2017’de, 01:30’da 16 saniye süren, 6.3 şiddetindeki deprem ile 4. defa büyük sarsıntının ortasında kalmıştır.

1999 Gölcük Depremin yaraları sarılırken, önce çadır’a, ardından prefabrik’e konuta yerleştirilen Tan Danışmaz, 2000 yılının başlarında prefabrik’e konutunda çıkan yangında, oturduğu prefabrik ev yanmıştır. Yangından son anda kurtarılmıştır. Hayata tekrar yeni bir sayfa açmak zorunda kalmıştır. Prefabrik konutlar da sık sık yaşanan yangınlara ilk müdahaleyi yapmaktan asla vazgeçmemiştir. Çünkü; çaresizliğin zor bir süreç olduğunu belirtmiştir. Akabinde taşındığı dairede yeni bir yaşam kurmuştur. 2002 yılı yaz sezonunda, Bodrum’a çalışmak için gittiğinde evi soyulmuş ve evinin soyulduğunu 3 ay sonra öğrenebilmiştir. Bu yıkım sonrası tekrar prefabrik konuta yerleşerek hayata yeniden başlamıştır.

Tekrar toparlanma sürecine giren Tan Danışmaz’ın hayata pozitif bakışı yine de değişmemiştir. Prefabrik konutlarda yaşarken, gönüllü beden eğitimi öğretmenliği yapmıştır. Aynı dönem, kendisine manevi aile edinmiştir. İnsanları seven, kendisi ile barışık olan ve her anında yardım severliliğini kaybetmeyerek, değişmeyeceğini ısrar ile yinelemiştir.

Tan Danışmaz, 2003 yılının ilk aylarında, İstanbul da yaşadığı bir trafik kazası sonucunda hafif yaralanmıştır. Fakat aynı yıl, kız arkadaşı da trafik kazası yaşamış ve vefat etmiştir. Bu olayın üzüntüsünü atlatmak çok uzun sürmüştür. Sevgiden yana hep yalnız kaldığını belirten Tan, yaşadığımız hayat bizleri sınıyor. Bizler bu sınavda ne kadar zorluk yaşarsak yaşayalım, zorlukları aşabilmeyi bilmeliyiz demiştir. Zorluklar esnasında, karakterimizden ödün verip kötü örnek olmak yerine, daima ders çıkartıp iyi örnek olmaya devam etmeliyiz. Çünkü; yaşadığımız her şeyin bizler için olduğunu belirtmiştir. Yaşadığı hayatın 2020 yılına kadar olan sürecinde 8 defa trafik kazası geçiren Tan, yine de umut dolu bir insan olduğunu belirtmiştir.

2004 yılında Pendik’de tahsil hayatına büyük özveri ve eğitimci Vedat Eryetiş’in atılımları ile kaldığı yerden devam ederken, sanat yaşantısına da devam kararı alan Tan. Devam eden eğitim sürecinde; İstanbul Sanat Tiyatrosunda, devlet sanatçısı Nejat Karakaş nezaretinde, SOTER Tiyatrosunda, Selahattin Fırat nezaretinde, Yeşilçam Sanatçıları Ekran Tiyatrosunda, Kadir Kök, Cevdet Balıkçı ve Ali Yılmaz nezaretinde, Rağmen Tiyatrosunda, Önder Özpınar nezaretinde, oyunculuk hayatına devam etmiştir. Yer aldığı tiyatro oyunlarının organizatörlüğünü de üstlenerek, tiyatronun yaygınlaşmasına ve sanat severler ile buluşmasına katkı sağlamaya çalışmıştır. Sonrasında, Sempati tiyatrosu, Büyümeyen Çocuklar Tiyatrosu, Yek Tiyatrosu ile çalışmalarına devam etmiştir. Tan, çalışmış olduğu Tiyatrolar ile yıllarca ülke çapında turnelere çıkarak, hem yurdumuzun güzelliklerine şahit olup, hem de tiyatro oyunlarının ülkemizin en ücra memleketlerine ulaşmasına yardımcı olmaya çalışmıştır. Bu süreçte ‘‘Barış ve Özgürlük’’, ‘‘Altın Bilezik’’, ‘‘Ağlat beni güldürme’’, ‘‘Muhtar Amca’’, ‘‘Yargıtatör’’, ‘‘Otobuzzz’’, ‘‘Gökyüzünü Kurtaralım’’ gibi eserlerde sergilemiş olduğu performans ile çıktığı her turnede hayata biraz daha bağlanmıştır. Oyunculuğunun yanında, yeni eserler yazmaya devam ederek kalemi elinden hiç bırakmamış ve ücretsiz dersler vermeye devam etmiştir. ‘‘Kedimin Günlüğü’’ ve ‘‘Polis Ağabey’’ adlı oyunlar ile yazmış olduğu eserlere yenilerini eklemiştir. Bir adet şiir kitabı ve kendi biyografisini yazdığı halde kitabını çıkartamamıştır.

2008 yılında Yeşilçam sanatçıları Ekran tiyatrosu ile 6 aylık Anadolu turnesi tertip eden ve turneden gelecek olan gelir ile sokak hayvanlarının bakımını yapan gönüllülere destek olmayı planlayan Tan Danışmaz’ın turnesi iptal olunca, tazminat ödemeye mahkum edilmiştir. Talihsizliklere rağmen, her daim güler yüzlü olmaktan geri kalmamıştır.
Bireysel olarak sosyal sorumluluk projeleri yapmaktan kaçınmayan Tan Danışmaz, toplum destekli Polis ve çocuk şube için yazdığı oyunlar ve engelliler tiyatrosuna gönüllü organizatörlük yaparak sevgi dolu olmanın güzelliklerini yaşadığını belirtmiştir. Ayrıca, devlet okullarında gönüllü olarak drama, diksiyon, temel oyunculuk eğitimleri ve tiyatro konulu seminerler vererek sosyal sorumluluk görevlerine her daim hazır olduğunu belirtmiştir.

Kazancının bir bölümü ile; geceleri sokaklarda ve sahillerde kimsesiz hayvanları besleyen Tan Danışmaz; ‘‘Ben bakmazsam, sen bakmazsan, kim bakacak bu hayvanlara’’ diyerek herkesin, yardıma muhtaç olanlara yardımcı olması çağrısında bulunmuştur. Hayvanlar yaşam alanlarını kendileri seçerler. Hayvanların yaşam alanına müdahale etmek, merhametsizlik ve caniliğin göstergesi olarak kabul edilmelidir, demiştir.

Tan Danışmaz, devam eden süreçte ekranlar da yayınlanan dizi ve filmlerde sergilediği ‘‘Kötü Karakter’’ tiplemeleri, başını bir çok kez ağrıtmıştır. Çünkü; sapık, katil, hırsız, gaspçı gibi oynanması zor tiplemeleri ekrana taşımıştır. Oynamış olduğu kötü karakter tiplemeleri sebebi ile sokakta, trende ve minibüste 3 defa kadınların sözlü ve fiziki saldırısına uğramıştır. Tan, başına gelen trajikomik olayların medya ya yansımasına üzülmüştür. Özünde altın gibi bir kalbi olmasına rağmen uğradığı saldırılar sevenlerini de çok üzmüştür.

Tan Danışmaz hakkında yazılan bütün makaleler, yapılan bütün haberler övgü dolu olmuştur. Hayat hikayesinin haddinden fazla dramatik olmasına rağmen doğru yolda yürümekten bıkmadan, hayat boyu örnek davranışlar sergilemeye çalışmıştı. Tan Danışmaz; ‘‘Çocuklara sahip çıkılması gerektiğini, anneden-babadan mahrum bırakılmamasını, bir anlık öfke ve nefret çocukların yetim ve öksüz kalmasına sebep olmaktadır’’ diyerek gönlündeki sıkıntıyı dile getirmiştir.

KHEM (Kadıköy halk eğitim merkezi) / uygulamalı tiyatro bölümünü başarı ile bitiren Tan Danışmaz. Her sene düzenlenen yılın final oyunlarında, 2012 yılında yönetmenliğini Mustafa Görgün’ün yaptığı 22 kişilik kadronun yer aldığı ‘‘Cehenneme git’’ adlı eser ile yılın oyunu ödülüne layık görülmüştür.

Tan Danışmaz, sanat hayatının yükselişi ve düşüşüne rağmen; doğum günü, sünnet şenliği, sosyal etkinlik partileri gibi çocukların vazgeçemediği eğlencelerin organizasyonunu yaparak, çocukların ‘‘Korsan Abisi’’ olarak kalmayı başarmıştır. Memleketimizin her köşesinde tiyatro oyunları, çocuk aktiviteleri, animasyon ve maskotluk gibi sanatın bütün güzelliklerini gerçekleştirerek, emek vermeye devam etmiştir. ‘‘Tiyatro okulu açacak’’ haberlerine rağmen, böyle bir düşüncesinin olmadığını belirterek, kendisini yeterli görmediğini ve böyle bir adım atmanın kendisi adına faydalı olmayacağını belirtmiştir. 2020 yılına kadar, 12 oyun yazıp, 16 oyun yönetip, 34 oyunda yer alarak, bir tiyatro sanatçısı için güzel bir kariyere sahip olmuştur. Televizyon oyunculuğunda devamlılık gösterememesinin sistem ile alakalı olduğunu belirtmiştir.

Tan Danışmaz, ekranlarda yayınlanan dizi ve filmlerden; Cemile, Ölümsüz Kahramanlar, Büyük Buluşma, Sırlar Dünyası, Gümüş, Arka Sokaklar, Selena, Yemin, Sana Mecburum, Kuzey Rüzgarı, Küçük Semazen, Menekşe ile Halil, Akasya Durağı, Ay Işığı, Küçük Kadınlar, Ezel, Kanıt, Çocuklar Duymasın, Cimri ile Cömert, Ekip-1, Küçük Gelin, Gülperi, Söz ve Payitaht Abdulhamit isimli televizyon projelerinde canlandırdığı tiplemeler ile beğeni kazanmıştır.

Üniversite hayatı da olumsuzluklar ile dolu olan Tan Danışmaz; ayrı zamanlarda Türk Dili ve Edebiyatı ile Sosyoloji bölümünü kazandığı halde gidememiştir. Daha sonra, İktisat fakültesinde tahsil hayatına devam etmiştir. İstediği bölümü okuyamamanın üzüntüsünü hissetmiştir. Hayatı boyunca yaşamış olduğu talihsizliklerin, hayata bağlanmasına yardımcı olduğunu belirtmiştir. Tan; Hayat bazılarına, önce ders verir, sonra sınav yapar. Bazılarına ise, önce sınav yapar, sonra ders verir, demiştir.

Tan, 2015 yılında ”Yat kaptanlığı” kursunu başarı ile bitirmiştir. Staj ve sınavlarda başarılı olduğu zaman, Yat kaptanlığı ehliyetini alarak, sanat ve spor yaşantısına uzun bir süre ara verip, denizlerde çalışarak kitap yazmayı planladığını belirtmiştir.

Tan Danışmaz, ”21 Aralık 2016 ile 21 Eylül 2017” tarihleri arasında, 274 günde 2480 km yürüyerek, 2000 km otostop ile olmak üzere, toplam 4480 km yol kat ederek ülkemizin büyük bir bölümünü dolaşmıştır. Bu süre içerisinde, yaşadığı iyi – kötü bütün tecrübeleri bir kitapta toplayacağını ve hayatın güzelliklerini yazarak paylaşacağını belirtmiştir. Gezginliği esnasında; köylerde tarla işlerinde, marinalarda tekne tamiri ve turizm taşımacılığı işlerinde çalışarak, hem iletişim kabiliyetini geliştirip, hem de ülkemizin her vilayetinde dostluklar edinmiştir. Tan; ‘‘Gezginler, ya bir şeylerden kaçarlar. Yada bir şeyler ararlar. Dünya düzeninde; yetkisi olanların bilgisi yok, bilgisi olanların yetkisi yok. Bu sebepten, kaçmak ve aramak zorunda kalıyor insan’’ demiştir.

İşin özü; Çocuk yuvasında büyüyen. 4 defa Depremi yaşayan. 8 defa trafik kazası geçiren. 2 defa evi soyulan. 1 defa evi yanan. 2 kitap yazan. 7 ayrı tiyatro ile çalışıp, turnelere çıkan. 12 oyun yazıp, 16 oyun yöneten. 36 film ve dizi projesinde yer alan. 5 farklı takımda oynayan. 6 takım çalıştıran. İzlediği maçlardan keşfettiği, 200 den fazla futbolcu adayının transferine vesile olan. Ülkemizin her vilayetini yürüyerek gezen. 3 defa üniversite sınavı, 2 defa KPSS’yi kazanan. Resmi olarak bilinmese de, bir çok sosyal sorumluluk projesini gönülden gerçekleştiren Tan Danışmaz şimdi nerede ve neler yapıyor.

Tan Danışmaz’ın üzüntüsünü belirten cümle; ‘‘Yaşadığım hayata olan bağlılığıma, sosyal sorumluluk projelerime rağmen, adım bilinmezken, aynı zamanda hiç bir beklentim olmadan yaşam birikimlerimi paylaşıp hizmet etmek istediğimi belirtmek istediğim halde, aktif konuma getirilmemem çok üzücü. Kimsenin makamında mevkisinde gözüm yoktur. Tek istediğim hizmet etmek. Başarılar; elde edilen makamlar ile değil, hizmet etmek isteyenlere destek olabilmek ile gerçekleşir. Bireysel yetenekleri olan insanları anlamak ve onlara sahip çıkabilmek, başarının anahtarıdır.’’

Şuanda; bir kitap yazmak için 210 günden fazla yollardayım. Ve bu satırları sizlere Hakkari’nin dağlarından yazıyorum. İki dağ arasında kalmış olan Zap suyunun hışırtısı ile, dağların, sarp kayalıkların arasından yürürken, buranın cennet kokan insanları ile tanışırken, sizlere yazıyorum. Geldim, gördüm, yaşadım. Misafirperverlik, konukseverlik, paylaşım, hoşgörü ve merhamet ile burada tanıştım. Sizlere buraları daha fazla anlatabilmem için, her daim yanımda olun.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.