Ben zeki insanları severim.Uyanık olanları değil.
Dış görünüşüne bakmadan akıllı yerinde konuşan cıvık hareketlerden uzak, güven duyulabilecek,sevgi dolu,kültürlü, donanımlı karizmatik, kişileri.
Ama maalesef toplumumuzda Her şeyden önce cüzdana bakılıyor kendisini garantiye almaya çalışan bir sürü asalak tarafından.
Mutlu olmak,olmamak onun için fark etmiyor nasıl olsa ben yoluna getiririm düşüncesi içerisinde sevgiden yoksun bir şekilde yola çıkılıyor.
Sonuç hem mutsuz oluyor hem de mutsuz ediyor karşısındaki insanla birlikte adına da ideal beraberlik veya mutlu evlilik deniyor.
Etrafta gezinen bir sürü mutluymuş gibi yapan sahte insanlar oluşuyor dolayısıyla güvende kalmıyor kimsede.
Hayatta olduğumuz süreçte her türlü ihtiyaç hepimizin listesinde, bunların en önemlisi bence güven duymak güven vermektir sevgiden önce.
Beğenmeler ise o kadar sıradan hale geldi ki günümüzde. Herkes birbirini beğenir oldu tanımadan bilmeden dış görünüşe bakarak aldanma durumları.
O kadar değişimler yaşanıyor ki sosyal medyada inanılmaz değişiklikler yapılmakta fotoğraflar üzerinde sanırsınız ki karşınızdaki kusursuz güzellikte olan biri.
Evde kezban fotoğraflarda Jennifer Lopez’in çakması.(tabiki örnek)
Karşı karşıya gelince anlaşılır gerçek, tabii ki çok büyük hüsran ve hayal kırıklığı. neden bu kadar bir değişime ihtiyaç duyulur?
Kimi kandırmak isteniyor veya etkilemek? Dışardan başkasını izlemek gibi olan bu duyguyu hissetmek hiç hoş olmasa gerek.
Bu bence özgüvensizlikten oluşuyor. Ufak tefek düzeltmeler aslını örtmeyecek kadar bir yere kadar doğal. ama tamamen kendine farklı bir konuma getirmek ayrı bir şey.
Kimse olduğundan fazla görünemez hem kendine hem karşındakini hayal kırıklığına uğratmak tan öte geçmez.
Kimse dört dörtlük değildir, her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Kusursuz insan zaten yoktur karşındaki sevecekse olduğu gibi sevmelidir seni, sen de onu.
Değişmek, değiştirmek eksikliklerini örtmek amacıyla yapılan boş uğraşlardır.
Bunun yerine önce kendi özüne dönmek içindeki arayışlara yönelmek, ve insanları olduğu gibi kabul etmek.
Boş işlerle uğraşmak boş beyinlere ait bir durumdur. Yapacak çok şeyi olmayan yapmak isteği oluşmayan yapanları da kıskanan bu kişilikler ancak bunlarla uğraşır.
Hayatta en nefret ettiğim insan modelleridir bunlar. Ne olduğunu bildiğim kişinin kendini kanıtlamak isteği kendisine ne kazandıracak diye düşünürüm.
Zeki insanlar asla bunlara taviz vermezler gülüp geçerler insanın olduğundan fazla görülmesi kadar saçma bir şey daha yoktur.
Kişiliği oturmuş kişilerin kimliklerinin kabulüne ve kimsenin onayına ihtiyaçları olmaz.
Kişinin kendisinden uzaklaşması sona ermedikçe hiçbir zaman büyüyemez.
Önce kendini kabul etmelisin ki, kendini sevmekten sonra , geriye kendini tebrik etmek kalsın .
Sevgiyle kalın….
Emel Araz