— Selamün aleyküm!.
— Aleyküm selam…
— Nasılsın baba?
— İyiyim…Nerdesin sabahtan beri?.Seni arayıp duruyorum..
— Neden?.Bişey mi oldu?
— Yooo..Sadece arıyorum..
— Baba,ben Mitat…
— Eee?.
— Bi hoşgeldin demek yok mu baba?..Yirmibeş senedir burda değilim unuttun mu?.İstanbula çalışmaya gittim ya?
— Şimdi de geldin mi?
— Geldim.
— Çok para kazandın mı?
— Kazandım baba..Çok çalıştım,çok kazandım,çok zengin oldum..
— Çalıştın da zengin oldun?
— Evet..
— Yalan söyleme,ben bu yaşıma geldim çalışarak zengin olan kimseyi görmedim…Kapıdaki araba senin mi?
— Benim..Dikkat ettiysen plakada adım yazılı : ” 34 Mitat 1342 “
— Ne kadar zengin oldun,ne kadar paran var?
— Bilmiyorum baba..Ne kadar param var diye merak ettim,geçen Ocak ayında saymaya başladım,Hazirana gelince yoruldum,bıraktım.Acayip zengininim.Forbes dergisi beni kapak yaptı.
— Niye?.Kapak yapacak kağıt bulamadılar mı?
— Öyle değil baba,en başarılı, en zengin işadamlarından bahseden ekonomi dergisi.Kapağa benim fotoğrafımı bastılar,bir de röportaş verdim.
— Kime verdin?
— Dergiye verdim.
— Kaça verdin?
— Neyi?
— Löportajı.
— Löportaj değil,röportaş..Anlayacağın,öyle böyle değil,çok zenginim.
— İyi de oğul,ben sana zengin olamazsın demedim ki,adam olamazsın dedim..Gelmiş burda babana hava atıyorsun.Zengin olmuşsun ama adam olamamışsın..
— Adam da oldum baba..200 öğrenciye burs veriyorum.İki tane Üniversite,üç tane hastane yaptırdım,fakirler için barınaklar,aşevleri kurdum.”Haybes” dergisi beni kapak yaptı.
— Haybes ne?
— En zengin ve en başarılı hayırsever işadamlarından bahseden bir dergi..
— Oraya da löportaj verdin mi?
— Löportaj değil baba,röportaş..Bi doğrusunu söyleyemedin şunun.
— İyi de oğul,zengin olmuşsun tamam,adam da olmuş sayılırsın,ona da tamam ama iyi bir evlat olamamışsın.İnsan yirmibeş senedir anasını,babasını,kardeşlerini ziyarete gelmez mi,arayıp sormaz mı?..Ben sana zengin olamazsın,adam olamazsın demedim ki,hayırlı bir evlat olamazsın dedim.Yani,onu kastettim..
— Aşkolsun baba!
— Ne oldu?
— Senin kafa gitmiş valla..Her ay iki sefer geliyorum ya?…Sadece bu son altı ayda işlerim yoğundu,gelemedim.Her ay senin hesabına yirmi bin lira para yatırıyorum.İstersen daha fazla yatırayım dedim sana,sen,istemem içimiz dışımız para oldu dedin.Annemle senin sağlıklarınızla yakından ilgileniyorum.Eve her üç ayda bir özel doktor gönderip düzenli olarak kontrollerinizi yaptırıyorum.Kardeşlerimin her birini bir şirketimin başına geçirdim..Yardım etmediğim akrabam kalmadı..Oturduğunuz bu köyün yollarını ben yaptırdım,suyunu ben getirdim,köye ayran bağlattım..
— Ayranı sen mi bağlattın?
— Ben bağlattım tabi..Köyün çeşmelerinde ikişer tane musluk var,birinden su akıyor,öbüründen de yaz gelince buz gibi ayran akıyor.Yazın sıcağında köylüm içsin de serinlesin diye yaptım..”Köybes” dergisi beni kapak yaptı..Köyüne,köylüsüne yardım eden işadamlarından bahseden dergi..
— İyi de oğul…Zengin olmuşsun,adam olmuşsun,hayırlı evlat olmuşsun ama şey olamamışsın..
— Ney olamamışım?
— Sanatçı olamamışsın…Bu hayatta herşey olabilirsin.Bakan,başbakan hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirsin ama sanatçı olamazsın.
— Oldum baba..Sanatçı da oldum..Ressam oldum..Dünyanın parasını verip özel hocalar tuttum.Zaten resim yapmayı severdim,biraz yeteneğim vardı,o yeteneğimi geliştirdim,on senelik bir çabanın sonunda resim piyasasında tanınan bilinen bir ressam oldum..”Sanbes” dergisi beni kapak yaptı..En zengin,en başarılı,aynı zamanda sanatla uğraşan işadamlarından bahseden dergi..Çok yakında da kişisel sergimi açacağım.
— Niye kişisel?..Niye bencillik yapıyorsun?..Sergi herkese açık olsa,herkes gelip görse?..
— Öyle olacak baba.Herkes gelip görecek…Eee,ne diyorsun?.
— Valla oğul,zengin olmuşsun,adam olmuşsun,hayırlı evlat olmuşsun,sanatçı olmuşsun ama..
— Ama ne?
— Şey olamamışsın..
— Ne olamamışım?
— Bilim adamı olamamışsın.
— Bilim adamı?
— Evet.
— Oldum baba..Bilim adamı da oldum..Onca işimin arasında bir de Üniversiteye girdim,Arkeoloji okudum,Arkeolog oldum.Geçen ay bir kazı yaptım,Roma dönemine ait çok değerli eserler buldum..”Bilbes” dergisi beni kapak yaptı.
— Aynı zamanda bilimle uğraşan işadamlarından bahseden dergi mi o?
— Evet..
— İyi de oğul,ben sana Roma dönemine ait eser bulamazsın demedim ki,Hitit dönemine ait eser bulamazsın dedim.
— Saçmalama baba,öyle bişey demedin.
— Olabilir ama deseydim öyle derdim..Zengin olmuşsun,adam olmuşsun,hayırlı evlat olmuşsun,sanatçı olmuşsun,bilim adamı olmuşsun ama şey olamamışsın..
— Ney?
— Dur bi dakka,acele ettirme!.
— Ney olamamışım baba?.Söyle,ne olamamışım??
— Çevreci olamamışsın!..
— Çevreci?
— Evet..Ben sana zengin olamazsın demedim,çevreci olamazsın dedim..
— Oldum baba..Onu da oldum..Böyle yapacağını bildiğim için her ihtimale karşı onu da oldum..Çevre için araştırmalar yapan uluslararası bir şirketi bizzat yönetiyorum.
— Bunun dergisi yok mu?
— Yok.
— İyi de oğul…Zengin olmuşsun,adam olmuşsun,hayırlı evlat olmuşsun,sanatçı olmuşsun,bilim adamı olmuşsun,çevreci olmuşsun ama..
— Evet?
— Amaaa..
— Evet??
— Dur biraz düşüneyim…
— Düşünme baba,söyle hadi ne olamamışım?.Niye havaya bakıyorsun?.Söylesene ne olamamışım?.
— ASTRONOT!…Astronot olamamışsın…Ben sana zengin olamazsın demedim,astronot olamazsın dedim..
— Baba?
— Efendim?
— Senin derdin ne?
— Ne derdi?
— Sen niye benim yaptığım hiçbişeyi beğenmiyorsun??..Ben sana yaptığım hiçbişeyi beğendiremeyecek miyim?.Niye böyle kıllık yapıyorsun?.Niye böyle gıcıklık yapıyorsun?..
— Valla bilmem..Ben sana zengin olamazsın demedim,astronot olamazsın dedim..
— Astronot olamazsın dedin??
— Evet.
— Tamam baba..Öyle olsun..Burda beni bekle..Gerekirse bütün servetimi bunun için harcayacağım…Gerekirse kendi füzemi,kendi uzay aracımı yapacağım,kendimi uzaya fırlatacağım..Bekle burda..Sana Mars’tan selfi çekip göndermezsem,Jüpiterden taş toprak,Neptünden su bulup getirmezsem adiyim..
— Ben sana Neptünden su bulup getiremezsin demedim ki,ben sana…
— Baba sus!.
— Tamam…Ama ben sana beni susturamazsın demedim ki,ben sana..
— Babaaa!…
— ………….
–. Ben senin derdini biliyorum..Senin derdin,ne olursa olsun hep haklı çıkmak..Hayatım boyunca ne yaptımsa hepsini kendimi sana beğendirebilmek için yaptım..Ne olur bir kere de aferim desen?…
— Ben sana kendini bana beğendiremezsin demedim ki,ben sana..
— Baba!..Bak babam demem çakarım bi tane!.Delirtme adamı..
Bekle burda..Ben şimdi astronot olmaya gidiyorum.Bakalım astronot olup gelince ne diyeceksin?…
Bigün beni beğeneceksin!…Bigün bana aferim diyeceksin!.Dedirteceğim sana o aferimi..Ayrılma biyere..Astronot olup geldiğimde görüşeceğiz seninle!….
Komedi Mizah Yazarı:Yücel Ziko