BİLMEK VEYA BİLMEMEK

Televizyonda yayınlanan tekrar filmleri seyredemiyorum…

Kimi insan,daha önce seyredip beğendiği bir filmi uzun aradan sonra televizyonda görünce,seyredecek daha iyi birşey de yoksa,seyreder..

Ama ben seyretmiyorum,seyredemiyorum.

Daha önce seyrettiğim filmi çok beğenmiş bile olsam,aradan yıllar yıllar geçmiş bile olsa,televizyonda görünce seyretmiyorum.

Çünkü filmde neler olup bittiğini biliyorum!..

Örneğin,filmin başrolündeki kahramanın,en iyi dostu sandığı arkadaşının filmin ortalarına doğru para için ona ihanet edeceğini…

Veya çok sevdiği ve onun da kendisini sevdiğine inandığı kız arkadaşının aslında bir ajan olduğunu,görev icabı başroldeki kahramanla ilişkiye girdiğini biliyorum…

İşte bunları bilmek,bana acı veriyor…

Çünkü filmin kahramanını uyaramıyorum..

Başına neler geleceğini söyleyemiyorum..

“O senin dostun değil,sana ihanet edecek!.”

veya

“O kız seni sevmiyor.O bir Ajan!.”

deyip kahramanın kötü durumlara düşmesine engel olamıyorum..

Neler olup biteceğini bildiğim halde,filmdeki iyi insanların başlarına gelen kötü şeyler karşısında seyirci kalmanın,onları uyaramamanın çaresiz sarmalında kıvranıyorum..

Üzülen,ihanete uğrayan,aldatılan,kötü durumlara düşen,bir film kahramanı da olsa,daha önce seyrettiğim için,neler olacağını bile bile seyirci kalmak ağırıma gidiyor,yapamıyorum..

Orada bana ilham veren iyi insanlar acı çekerken,karşısına geçip seyretmeyi doğru bulmuyorum..

Bu yüzden filmlerin tekrarını seyretmiyorum..

Onları uyaramamanın çaresizliğini,vicdan azabını yaşamaktansa (Onun başına gelenlerden kendimi de sorumlu tutuyorum çünkü) daha önce seyrettiğim bir filmi tekrar seyretmemeyi tercih ediyorum..

Bilmek ne kadar kötü bişey,bilemezsiniz….

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.