Bana mı abarttılar,herkese mi yapıyorlar bilmiyorum.Bazı dilenciler işi abarttılar..
Genellikle yanından geçerken elini açar, “Allah rızası için” der,ben de bir liraya Allahın beni bütün günahlarımdan affedip razı olması maksadıyla geri çevirmezdim.
Son zamanlarda değiştiler dilenciler.Belki de hep aynı şeyi yapmaktan sıkıldılar.Mesleği geliştirip çeşitlemeye karar verdiler..
Markete gittim.Giriş kapısından girerken,öbür kapının önünde bekleyen bir kadın dilenci “Hacı babaaa” diye seslendi..
Eskiden yanlarından geçerken dileniyorlardı,şimdi uçanı kaçanı yakalamaya çalışıyorlar.Bir yandan önünden geçenleri kontrol ediyor,bir yandan uzaktan geçenlerin içinden gözlerine kestirdiklerini yanlarına çağırıyorlar..
“Hacı babaaa” diye seslenmesine kızdım tabi..Çünkü baba da değilim,hacı da değilim..
Çok istememe rağmen ne yazık ki benim çocuğum olmuyor.
Kusur eşimde değil,bende.
Zaten eşim de yok..
Kusur derken bunu kastettim..Armudun sapı,üzümün çöpü derken kimseyi beğenip de evlenmedim,evlenmeyince çocuğum da olmadı,baba olamadım.Benim kusurum kimseyi beğenmemek..
Hacı da olamıyorum..O konuda da kusur Suudi Arabistan’da değil,bende..
Doğru dürüst,bir işe girip çalışmadım.Para biriktirmedim.Param olsa hacı da olurdum.Benim kusurum para biriktirmemek..
Bana “Hacı babaaa” diye seslenip,içimde olmak isteyip de olamayan potansiyel baba’yı ve hacı’yı üzdüğü için kızdım..
Marketten alacağımı aldım,çıkarken,çıkış kapısının önünde bekleyen dilenci kadın bu kez marketin önündeki sebze reyonunu gösterip “Şurdan bana bi kilo domates al!.” dedi..
Şimdi burada bi farklılık söz konusu.
Para istese,verirsin veya “Üzerini arasan bunda benden daha çok para vardır” diye düşünüp vermezsin.Ama “Şurdan bana bi kilo domates al” deyince “Üzerini arasan bunda benden daha çok domates vardır” diyemiyorsun..
Para istese,gerçekten ihtiyacı var mıdır yok mudur,nereye harcayacağını bilemezsin.Ama domates isteyince,gerçekten domatese ihtiyacı vardır diye düşünüyorsun..(Ama şayet ona bi kilo domates,buna bi kilo patates aldırıp sonra onları götürüp daha ucuza satıyorsa günahı onun boynuna kolye olsun..
Bu öyle bir psikoloji ki,bazıları bunu çözmüş.Bir lira vermeyecek adam,fırının önünde “Şurdan bana bir ekmek al” diyen dilenciye hiç düşünmeden ekmek alır,ekmek birbuçuk lira..
Başka birgün arada bir karşıma çıkan genç bir dilenciye her seferinde bir lira verirdim,sanırım ilişkimizi geliştirmeye çalıştı,son karşıma çıktığında “Şurdan bana bir yemek söyle dedi..
Yalan doğru bilemem…Belki durduğu yerin farkında değildi.Bir dilenci,bir arkadaşımı LC Waikiki mağazasının önünde durdurup “Allah rızası için şurdan beni bi giydir” demiş..
Gerçekten ihtiyaçları var mıdır,yok mudur bilemem ama ben,ya varsa ihtimaline karşı genellikle geri çevirmem.
Allah rızası içindir neticede..
Ama benim de dilencilerden ricam,Allah rızası için abartmayın,bilerek insanları enayi yerine koymayın…