Çipli kimliklerde ve pasaportlarda biyometrik fotoğraflar kullanılıyor. Biyometrik fotoğraf ise bildiğiniz üzere diğerlerinden farklı. Gülmek yasak, yüzünüzün net ve tam belli olması gerekiyor. Yoksa fotoğrafınız kurumlar tarafından kabul edilmiyor. Peki, neden biyometrik fotoğraflarda gülmek yasak?
İşte, o cevap…
Teknolojinin gelişimiyle birlikte kullanılan pasaport ve kimlikler daha akıllı hale geldi. Bugün bu belgeler, üzerinde bulunan bandrol ve çip gibi özellikler sayesinde bir birey ile ilgili tüm verilere anında ulaşılmasını sağlıyor. Biyometrik fotoğraflara belirli kurallar getirilmesinin nedeni de tam olarak bundan kaynaklanıyor. Sistem sizi başkasına benzeyecek kadar aşırı makyajlı veya poz verirken değil, doğal halinizi kayıt altına almak istiyor.
ICAO’nun tavsiye ettiği standartlara göre biyometrik fotoğrafınızın yüzünüzün ortalanmış, düz bakar, kaş çatmadan veya gülmeden çekilmiş olması gerekiyor. Üstelik bunlar tek başına yeterli değil. Arka fonun beyaz, fotoğraf çözünürlüğünün 400 dpi, fotoğrafın genel boyutunun 50 mm x 60 mm, çehrenizin oturduğu alanın yüksekliğinin ise 36 mm olması gerekiyor.
Tüm bunlar sağlandı diyelim. Yine de pasaport doğrulamadan geçemeyebilirsiniz. Neden mi? havalimanlarında pasaportları dijital olarak inceleyen FR sistemler, ağız ila burun ve iki göz arasındaki mesafeyi ölçebiliyor. İşte aşırı derecede gülmek, bu ölçüyü bozabilir. Bununla birlikte; ABD gibi bazı ülkelerin kullandığı sistemlerde yüzünüzdeki 14-20 kadar nokta tanımlanır ve pasaporttaki biyometrik fotoğraf ile kıyaslanır. Bu kıyaslama uymuyorsa, ülkeye girişinize izin verilmeyebilir. Tüm bunlara ek olarak; ileri seviyede şaşılık problemi olan insanlar da pasaport doğrulamasında sorun yaşayabilir, onay alamayabilirler.
Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün hazırladığı biyometrik fotoğraf standartları, ilk aşamada sadece tavsiye niteliğindeydi. Ancak ABD ve Kanada’nın ICAO üzerinden kurallar koyması, 2005 yılında da İngiltere’nin tavsiye niteliğindeki standartları kural haline getirmesi, biyometrik fotoğraflar için uluslararası bir düzenleme oluşmasını sağladı. Bugün dünyanın neresinde olursanız olun, üç aşağı beş yukarı aynı biyometrik fotoğrafı çekilirsiniz.