… Bu gidiş nereye

… Bu gidiş nereye

 

. ADALET

Ayet Ey iman edenler!

Öz benliğiniz, anne-babanız, yakınlarınız aleyhine de olsa, zengin veya fakir de olsalar, adaleti dimdik ayakta tutarak

Allah için tanıklık edenler olun.

Allah, ikisine de sizden daha yakındır.

Nisa 135

 

Hiçbir medeniyet, adaleti: Allah’ın Nisa 135’te emir buyurduğu gibi, bu kadar kusursuz ve mükemmel belirleyemez.

 

Adalet – iyilik ve paylaşma/yardımlaşma, sosyal ve bireysel mutluluğun olmazsa olmazlarıdır.

Adalet; huzur ve güvenin- sevgi; sevinç ve mutluluğun kaynağıdır

Ey insanlar birleşin- Her türlü haksızlık ve adaletsizliklere karşı birleşelim- düzeltilmesi için iş birliği- güç birliği – söz birliği yapalım- haksızlık ve adaletsizliğin kimden geldiği ve kime yapıldığı önemli değil- önemli olan hak ve adaletin tüm insanlara eşit şekilde sunulmasıdır.

Tüm iyilik ve güzellikler, adalet ile beslenirler, adalete muhtaçtırlar.

Adaletin olmadığı hiçbir yerde gerçek iyilik, sevgi, saygı ve güzellik söz konusu olamaz.

 


. Adalet nedir?

-Adaletten maksat, hak edenler arasında, ayırım yapmadan, her hak sahibine, hakkını en güzel şekilde vermek

- suçluyu veya ihmal edeni, suçunun ve ihmalinin derecesine göre, yakınlık veya düşmanlık gözetmeden, tam da karşılık olacak şekilde cezalandırmaktır.

 


. BU GİDİŞ NEREYE

İnsanlık iki şeyde birleşerek kurtulur.

1.Doğruluk/Adalet

2.Sevgi

 


. BİZE NE OLDU?

Oysa düşmanlarının bile- el emin- dediği – düşmanları bir yere giderken en değerli eşyalarını- ancak ve kesinlikle bir tek ona güvenebilirim – diyerek emanet ettiği – bir peygamberin ümmetiydik biz – bize ne oldu da kardeşimiz bile bize güvenemez oldu. hatta kimsenin kimseye güvenemediği yığınlar haline dönüştük…

Bu gidiş nereye?

 


. BİZ ÜÇ KİŞİYİZ.

Nefsim – canım ve ben.

Çoğu zaman dostta lazım değil düşmanda.

Düşmana ihtiyaç duyarsam en azılısı içimde –

Dostsa, zaten canım benim. Geçinip gidiyoruz işte.

Dost – düşman ve ben.

Kavgamız mezara kadar.



. BİR GARİP OLDUK

İnsanoğlu, “hayat” adı verilen bir sermaye ile dünya pazarına indirilmiş.

İnsanın kendisine lütfedilen yaşamı ise, hayat sermayesinden ona düşen payı.

Yaşamı belli bir vakitle sınırlı olan insan, çok iyi bilmelidir ki: “vakit nakittir.”

Evet bu nakitle, dünya pazarından iyi şeyler satın alamayan, evine eli boş dönen insan hem vakti hem de nakdi ziyan etmiş olur.

Yaşam sermayesinin (geçici) güzellikler ve (her an kaybedebilecek) sağlıklı günlerle dolu olduğunu ve hiç tükenmeyecek olduğunu sanarak israf etmemek lazım.

Yaşam sermayesini, dolandırıcılara, sahtekarlara, münafıklara kaptırmamak lazım.

Sermayeyi iyi bir işletmeci gibi, çok iyi kullanarak, kazanca dönüştürmeliyiz.

Yalnız unutulmamalı. Bu manevi sermayeyi kazanca dönüştürebilmenin   yolu baştan belli.

Ancak bu doğru kendine göre ya da ona, buna göre bir doğru değil. Yaratıcının olmasını istediği emrettiği gibi.

Yani Hud 112 suresinde,

“Emrolunduğun gibi doğru ol”

Emrinde olduğu gibi.

 

 

. EVLATLARIMIZIN YANINDA OLALIM

Ne oluyor bize – nereye bu gidiş – bu gidişe kim dur diyecek – evlatlarımız gözümüzün önünde elden gidiyor.

Özenti, cahillik, kaba söz, ahlaksızlık, tembellik, her türlü kötü ve zararlı alışkanlık …………………………….beleşçilik, kolay ve kısa yoldan köşe dönmecilik, emeksiz servet sevdası, aşırı bencillik, lükse – şatafata – ihtiyaç olmayan fuzuli tüketime, israfa düşkünlük, şıpsevdicilik – okumayan – çalışmayan – düşünmeyen – üretmeyen – değer bilmeyen bir gençlik.

Ağzı küfürlü, her iki kelimeden birinde virgül atar gibi küfür etmek – argocayı cesaret gösterisi sanmak…

Evlatlarımız şeytana yem etmeyelim.

Tatlı dille, bilgiyle, sevgiyle yanlarında olalım.

 


erolyazıcı / ABBEYT ♥️

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.