Bazen düşünüyorum, yaşarken ne kadar cesuruz diye.
Cevap çoğu zaman aynı. ‘Cesur değiliz’.
Bunu da nerden çıkarttığımı soracaksınız. Bu cevabı bulmak çok basit oysa. Sadece çevrenizdeki insanları izlemeniz, belki biraz da incelemeniz yeterli… Birçok kişiden keşke deneseydim, zaman verseydim, şimdiki aklım olsa, şans verseydim sözlerini o kadar sık duyacaksınız ki. Hayatların çoğunda bir yarım kalmışlık, bir geç kalmışlık olduğu gün gibi ortaya çıkacak.
Şimdi hep beraber sakin, huzurlu, kendimize net ve doğru cevaplar vereceğimiz güzel bir yerde oturup şöyle bir düşünmeye, hayatımızı gözden geçirmeye ne dersiniz?
Hayatta neleri yarım bıraktık. Planladıklarımız, projelerimiz, fikirlerimiz, düşündüklerimiz, hayallerimiz, aşklarımız. Ne çok şey içimizde, öylece havada kalakaldı, yarım başına.
Kimi zaman fikirlerimiz oldu en yaratıcı olanından! Ama üşendik tamamlamadık. Yolculuk planı yaptık, çantamızı alıp çıkamadık tüm cesaretimizle. Aşık olduk herkes bildi ama “o” bilmedi hiç bir zaman, bir tek ondan sakladık sanki bilmesi gereken ilk ve tek kişi o değilmiş gibi! Amaçlarımız vardı, en büyük hayallerimiz. İlk adımdan sonra ikinci adımı atmadık. Erteledik belki de! En belirsiz bir zamanda yaparız nasılsa diye.
Hangi yarım bıraktıklarımız bizim için iyi oldu ya da çok şeyi kaybettirdi bize? Yaşayarak görmek yerine çokbilmişlik yaptık her zaman. Başaramazdık. Ya başımıza bir şey gelseydi. Düşündük ya, sadece yetti bize. Yaşamayalım çok da önemli değil. Zamanımızı boşa harcamayı tercih ettik yarım kalanları tamamlamak yerine. Öyle uzun uzun, bomboş zamanlar tükettik, sanki yaşayarak görmenin yerini başka bir şey tutabilecekmiş gibi. Ne tembel ve ne korku dolu insanlar olduk. Sahip olduğumuz hayatın bir alternatifi, bulunduğumuz şu anın bir tekrarı varmış gibi.
Ne çok “an” kaybettik. Sadece bir sözle çok şey değiştirebilecekken vazgeçtik. Gurur yaptık. Üşendik. Reddedilmekten, başarısız olmaktan, beğenilmemekten korktuk. Kendimize zaman ayırmanın lüks olduğunu düşündük.
Hayatta hiçbir şey için geç olmadığını düşünüyorum. Şu an en doğru andır! Hiçbir şey, hiç kimse bizden daha önemli değil! Çantamızı alıp çıkmalıyız yola. Hiç bakmamalıyız arkamıza. Bu hayat bizim…
Tekrar düşünelim yarım bıraktıklarımızı; hangilerini tamamlayabiliriz diye. Bu hayat bizim ve bir daha olmayacak.