Bir gün dervişe sormuşlar,sevgiyle paylaşmak nasıl olur diye .
Derviş ye bana ayrı ayrı üçer insan getirin , ilk üçü dünyayi seven ,sadece kendini sevenkerden olsun,diğer üçü de,dünyaya çok meyletmeyen,sevgi doku insanlardan olsun.
Getirmişler istenen insanları,derviş bir sofra koymuş ortaya üç tabakta çorba,her birine sapı uzun kaşık vermiş dünyayı sevenlere ve hadi için çorbalarınızı diye söylemiş,insanlar uzun saplı olan kaşıkla içmekte zorlanmışlar tabiki ,sofradan doyamadan kalkmışlar.Sonra diğer üç kişiyede dünyayı sevenlere,aynı şekilde sofra kurulmuş aynı şekilde kaşık verilmiş onlarada hadi için çorbalarınızı demiş derviş.Kaşıkların sapı uzun olduğu için içmek zor olacağından her biri karşında oturana kaşıklardaki çorbayı uzatarak içmiş ve sofradan doymuş olarak kalkmışlar.
Dervişte ,işte farkı gördünüz diye sorulan soruyu göstererek anlatı vermiş.
Kıssadan hisse;
Her kim paylasmayi sever ,dünyaya çok önem vermez ise bu diyardan hem karnı hem de ruhu doymuş olarak ebedi âleme huzur içinde Vesselam.
Hayırla kalın inşallah.
Adnan Kesik
