KİTAP:
Olaylar 9-10 yaşındaki bir çocuğun ağzından anlatılmıştır. Kitabın baş kahramanları Scoud’un ailesi, Dill ve Redley’in ailesi olsa da olayların akışında yeni kahramanlar ortaya çıkar. Kitapta anlatılan zaman dilimi yaz mevsiminden başlayarak 2 yıl sürer. Hem iç hem de dış mekanlara yer verilmiştir. Türü gerilim ve maceradır. Kitapta Scoud’un yaşadığı küçük kasabadaki olaylar ve bir siyahinin ırkçılık yapılarak haksızlığa uğraması sonucu öldürülmesi anlatılmıştır. Yalın ama çarpıcı bir dil kullanılmıştır. İyilik ve kötülük hem bireysel hem de toplumsal ölçüde kaleme alınmıştır. Tecavüze uğrayan ‘beyaz’ bir kadına karşı suçlanan ‘siyahi’ bir adamın hukuk mücadelesi konu edilmiştir. Fakat bir aralar, ırkçılık ve küfür içerdiği için yasaklanmıştır. Kitap iki bölümden oluşmakta. Birinci bölümde Scout ve Jem’in Dill ile tanışması, onunla birlikte geçirdikleri yaz tatili ve sonrasında okulun açılmasıyla başlayan süreç anlatılmakta. İkinci bölümde ise; Scout’ın gözünden, haksız yere suçlanan bir siyahiyi savunan babası Atticus’un yaşadıklarını ve bunun çocuklara nasıl yansıdığını okuyoruz. Beni etkileyen bir kısmı belirtmek isterim. Kızı öğretmeninin kendisine olan davranışları nedeniyle okula gitmek istemediğinde, Atticus’un kızına verdiği öğüt dikkatimi çekti. Ayrıyeten tüm kasabanın kendisine cephe alacağını bildiği halde tecavüz suçuyla yargılanacak olan bir siyahinin davasını kabul ediyor. O sıralar ise ırk ayrımı çok derinden hissediliyordu. Kitapta en çok heyecanlandığım bölüm ise, iftiraya maruz kaldığını söyleyen Tom’un en ağır cezayı almasını isteyen bölge halkı, hava şartlarına aldırmadan mahkeme sonucunu beklemektedir. Davada Tom’un suçsuz olduğu kanıtlansa da mahkeme üyeleri ırkçılık yaparak Tom’a hapis cezası verirler. Eşitsizlik ve adaletsizliğe bire bir tanık olan Atticus, bir süre sonra Tom’un hapisten kaçarken öldürüldüğü haberini alır. Sonbaharda cadılar bayramı için gösteri yapılacaktır. Scout ve abisinin de katıldığı partide Scout jambon kılığına girmiştir. Parti bitiminde iki kardeşe karanlıkta birisi saldırır. Kaçış esnasında Jem’in kolu kırılır. Hiç dışarı çıkmayan Boo Radley dışarı çıkarak çocuklara yetişir ve babalarına götürür. Atticus, çocuklarına saldıran kişinin Bay Ewell olduğunu öğrenmiş ve onu yerde cansız bir şekilde yatarken görmüştür. Çocukların öldürebileceğinden endişelense de düşmesi sonucu elindeki bıçağın karnına saplandığını öğrenir.
FİLM:
Romandan senaryoya dönüştürülmüştür. Büyük buhran dönemini yaşayan Amerika’nın utanç verici ırk problemi konu alınmıştır. Film tam anlamıyla ideal bir yapı oluşturmuştur. Çocuk karakterlerin oyunculuğu oldukça etkili. Filmde ne dürüst bir mahkeme kurulu ne de vicdana sahip bir halk görüyoruz. Atticus ise müvekkilini acıdığı için savunmuyor. Tom’u salondaki herkesten biri olarak görüyor. Tüm var olan insanlar gibi. Film 1962 yılında çekilmiş. Çekildiği dönem açısından koca bir problemi işliyor olsa da verdiği mesajlar tüm zamanları kapsar nitelikte. Film pek çok Oscar ödülüne aday gösterilmiştir.
KARŞILAŞTIRMA:
Zaten film, kitaptan uyarlanıp senaryoya çevrilmiştir. Olaylar, aktarılan düşünce ve olgular, durumlar aynıdır. Film ve kitabın temaları da ortaktır.