Cezalar Yeterli Değil

GAZETEMİZİN Stajyer Muhabiri Sinem Okumuş, vatandaşlara ‘kız çocukları cinayetleri ve istismarı’ konusunda düşüncelerini almak üzere bir sokak röportajı gerçekleştirdi. 

Okumuş, konu ile ilgili olarak söyleşiye katılanlara; kız çocukları cinayetleri ve istismarı hakkında ne düşünüyorsunuz, gerekli önlemler alınıyor mu, bu olayların azalması için neler yapılabilir? şeklinde sorular yöneltti. 

Verilen cevaplar değerlendirildiğinde görüldü ki; vatandaşlar, olayların nedenleri konusunda farklı görüşlere sahip olsa da, ortak bir noktada buluşuyor: Alınan önlemlerin yetersiz olduğu ve daha caydırıcı cezaların verilmesi gerektiği. Birçok kişi, eğitimin önemine vurgu yaparken, bazıları ise idam cezası gibi daha sert yaptırımların uygulanması gerektiğini savunuyor. Ailelerin sorumluluğu, devletin görevleri, eğitim sistemindeki eksiklikler söyleşide sıkça dile getirilen başlıklar arasında yer alıyor.





ABDULLAH AFFAN İŞLER (25 - THY teknik çalışanı) : Bu konunun hem ahlaki yozlaşmadan hem ailelerin çocuk üzerine baskısından hem de hukukun yetersizliğinden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Bu üç etken dengeye ulaştığında yaşananların yarı yarıya azalacağına inanıyorum. Devlet hukukuna teslim olmak zorundayız. Hiçbir önlemin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Aileler şikâyette bulunsa dahi devlet organizmasının doğru çalışmadığını görüyorum. Yeterli güce ve yetkiye sahip olduklarını da düşünmüyorum. En azından medyaya yansıyan olayların karşısında devletin duruşunun dik olması gerekiyor.


FAHRİ KÜÇÜKYILMAZ (47): Sorumlular tarafından gerekli önlemlerin alınmadığını düşünüyorum. Ailelerin sorumsuz davrandığına şahit oluyoruz, çevrede kolluk kuvveti göremiyoruz. Çocukları tek başına dışarıya bırakmak sıkıntı doğuruyor. Ailelerin çocuklarına sahip çıkması gerektiğini ve her tarafta kamera olması gerektiğini düşünüyorum.

ZEHRA ÇEPNİ(48):  Olmaması gereken çok kötü şeyler. Herhangi bir önlemin alındığını düşünmüyorum. Eğitim bu konuda çok önemli. Bu tür şeyler eğitimsiz insanlarda çok yaşanıyor. Bu konuda devletin vereceği caydırıcı cezalar çok etkili olabilir.

RAMAZAN AYDIN (60): Kanunların düzenlenmesi gerekir. Gereken önlemler değil gereksiz önlemler alınıyor. Kadın hakkı demekle bu iş bitmiyor, psikopatları eğitmekle başlanmalı. Eğer sen bu psikopatı eğitemezsen olan vatandaşa oluyor, kurunun yanında yaş da yanıyor. Tek çare eğitim, ceza kesmekle bu iş düzelmez. Kadın-erkek hakkı diye bir şey yok insan hakkı var. Devletin bu insanları eğitmesi gerekiyor.

GÜL ERKAÇAR (55): Asla böyle bir şey olmaması lazım. Bırakın kız çocuklarını hayvanlara dahi böyle bir şey kabul edilemez. Bence bunların cezalandırılması değil öldürülmesi gerekir. Gereken önlemlerin asla alındığını düşünmüyorum. Bu saatten sonra o insanlara eğitim verilmez, verilse de almazlar zaten eğitim kökten gelir.

NALAN BEKTAŞ (52): Çocuk, kadın, hayvan, bitki cinayeti ve istismarı hakkında ortalama bir insan zekasına sahip olan herkes bunun korkunç olduğunu bilir. Bunun bir şekilde önüne geçilmesi şart. Gereken önlemlerin alınmadığı, olayların son dönemdeki artışına bakarak anlaşılır. Küçük yaşta eğitime başlanabilir, cezalar ağırlaştırılabilir, iyi hal indirimi olmayabilir, aileler erkek çocuklarını yetiştirirken daha dikkatli olabilir. Bunun için yapılacak o kadar çok şey var ki…




SAHRA MİRZA YILMAZ (18): Ülkemiz öyle bir halde ki dışarı çıkamaz olduk. Sadece çocuklarla ilgili değil, kadınlar, kızlar, bütün gençlerimiz için söylüyorum. Bu işin açıklıkla, kapalılıkla ilgili olduğunu da düşünmüyorum. Tamamen ülkemizdeki zihniyetin kötü olduğunu düşünüyorum. Bizim vatandaşlarımıza gösterilmeyen müsamahanın yabancı uyruklulara gösterilmesi de bunda bir etken. Gerekli önlemler alınmadığından dolayı milletimiz kendi adaletini kendi kurmaya çalışıyor. Hükümetin değişmesi gerektiğini de düşünüyorum. Z kuşağı bireyi olarak sosyal medyanın etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Olmaması gereken şeylerin normalleştirildiği bir mecra. Sosyal medyaya da bir kısıtlama getirilmeli.


LALE DEMİR (36): İlk eğitimi ailede vererek çocuklarımızı bilinçlendirmemiz lazım. Alınan önlemlerin yetersiz olduğunu düşünüyorum eğer yeterli olsaydı bu cinayetler ve olaylar gün geçtikçe artarak devam etmezdi. Önce ebeveynlerin bilinçlendirilmesi ardından bilinçli çocuk yetiştirmemiz gerekiyor. Herhangi bir taciz, istismar durumunda sessiz kalmamaları, konuşmaktan korkmamaları gerektiği bilincini aşılamamız gerekli. Aileleriyle her türlü paylaşımda olmaları gerektiğini onlara öğretmeliyiz.

GÜL MENEKŞE ASLAN (36): 12 yaşında bir kız çocuğu annesi olarak öncelikle anne-babaların çocuklarını dinlemeleri gerektiğini, onları korkutmamaları gerektiğini, aralarındaki diyalog ne kadar iyi olursa bu durumların bir nebze de olsa önüne geçilebileceğini en azından devamının gelmeyeceğini düşünüyorum. Anne babaların çalışmasından dolayı aile büyüklerinin sorumluluğunda olan çocuklar için aile büyüklerinin de eğitilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Çocukların bağırmaya, rahat olmaya, sesini çıkarmaya, bu durumun onların suçu olmadığının onlara güzelce anlatılmasına ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum. Bu ülkede önlem sadece düşünenlere alınıyor. Sapıklara, canilere hiçbir önlem alınmıyor. Cinsiyeti erkek olmayan ya da mazlum olmayan hiçbir canlıya önlem alınmıyor. Köklü bir devlet değişimi gerekli. Başta iktidarın sonra muhalefetin sonra da hukuk sisteminin değiştirilmesi gerekli. Siz aile olarak kendinizi ne kadar eğitirseniz eğitin ya da çocuğunuzu korursanız koruyun sokaklarda bu kadar suç kaydı olan failler dolaştıkça bir sonuca ulaşamazsınız. Maalesef çocuğumun geleceğinin bu ülkede olmadığını düşünüyorum. Çok üzücü…

MEHMET ÖZER (70): Ülkemizde olanlara üzülüyorum. Kadınlar, çocuklar bizim her şeyimiz. Değer verildiğini düşünmüyorum. Değer verilse her gün bu haberler olmaz. Utanç duyuyorum. Hukuk ve yasanın iyi çalışması gerek, faillerin affedilmemesi gerek. Kız ve erkek çocuklarımı iyi eğitmemiz ve okutmamız gerekiyor. Çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım, onları korumamız lazım. Üzüntüden söylenecek bir şey bulamıyorum.

MUSTAFA DEMİRBAŞ (57): Bu olaylar vahşilik, olmayacak bir şey, insanlık dışı. Gereken önlemlerin alındığını zannetmiyorum. Cezalarımız caydırıcı değil. Bu iş sadece eğitimle olmuyor, insanlık lazım.



ALİ AKKAYA (19-öğrenci) : Ülkemizde böyle şeylerin yaşanıyor olması hiç iç açıcı değil. Gereken önlemlerin birazı alınsa bu haberlerin yarısına bile maruz kalmazdık. Tek çözümün idam olduğunu düşünüyorum. Ölümün hiçbir caydırıcı cezası olmaz. Ölümün karşılığı ölümdür.

AYŞEGÜL GEDİK (30): Bu olayları doğru bulmuyorum. Gerekli cezaların verilmediğini bu yüzden de olayların devam ettiğini düşünüyorum. Hem aile hem de diğer sorumlular gerekli tedbir ve önlemleri almıyorlar. Anne ve babaların daha fazla eğitilmesi gerekiyor ve cezaların daha caydırıcı olmaları gerekiyor.



BEYZANUR KARACAKAYA (21 - öğrenci) : Türkiye’de kız çocuklarının korkusu oldukça yüksek. Sokakta yürürken bile tedirgin oluyoruz ve hiçbir şey yapamayacağımız endişesine kapılıyoruz. Tamamen yetersiz tedbirler alınıyor. Devlet bizim beklentimizi karşılamıyor, ufak da olsa çabalarını görmüyoruz. Devletten beklentimizi kesip toplum olarak bizler bir şeyleri değiştirebiliriz. Herkes önce kendi evlatlarını yetiştirerek başlamalı.

SAADET ÖDEVOĞLU (65): Çok üzülüyoruz. Elimizden gelen bir şey olsa da engellesek. Çocuklarımı nasıl koruyacağımızı bilmiyorum. Bu cinayetler insancıl bir şey değil. Kabul edilemez. Ailelerin gerekli önlemleri alması için önce kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor. İnsan kendini eğitmezse karşısındakini hiç eğitemez. Herkesin anne-baba olma yetkisi olmamalı diye düşünüyorum. İçeri girenlerin herhangi bir sebeple çıkmamaları gerekiyor. Ön kapıdan girip arka kapıdan çıkmak olmaz. Toplumun kültür seviyesinin artması ve okullarda eğitimin daha iyi olmasıyla önlemlerimizi alabiliriz diye düşünüyorum.

ENES BOZKURT (23): Faillerin idam cezası alması gerektiğini düşünüyorum. Hiç kimse alması gereken önlemi almıyor. Ne ebeveynler gerekli bilgileri evlatlarına veriyor ne de yetkililer verilmesi gereken cezaları suçlulara veriyorlar. Cezaların korkutucu olması gerekiyor.

ALİ ÖZER ERGÜN (59): Allah belalarını versin, insana düşünecek bir şey bırakmıyorlar. Herhangi bir önlemin alınabileceğini düşünmüyorum. İnsanın annesi babası bu işlere karışırsa devlet ne önlemi alabilir. Olayların azalması için eğitim şart.

ZÜMRA VARLI (14 - öğrenci) : Yaşananları duymak, görmek çok sinir bozucu. Kesinlikle herhangi bir önlem alındığını düşünmüyorum. Olayları azaltmak için ormanların giriş çıkışlarına kamera takılabilir, ruhsat denetimi yapılabilir.

DERYA ALMAN (35) : Yaşadığımız coğrafya için, geleneklerimiz için tüm toplumun desteğiyle bu cinayetlerin önlenmesi gerekir. Önlem alındığı düşünülebilir fakat bakıldığında olumsuz sonuçlar ortada.

AYŞE GÜLTEN KIRICI (67) : Felaket bir durumla karşı karşıyayız. Günden güne de artıyor. Gerekli cezalar verilse bu kadar çoğalmaz. Toplum olarak ahlaktan saptığımızı düşünüyorum. Aile ilişkilerimiz kaybolmaya başladı. Dijital dünyanın da işin içine girmesiyle toplum yapımız değişti. Olayların azalması için yeni kanunlar çıkabilir, cezalar caydırıcı olabilir. Çocuklara gerekli eğitimin de verilmesi gerekir tabi.


HASAN TARÇIN (79 - yazar) : Kesinlikle en ağır şekilde cezalandırılmalılar. Çünkü kadın dünyayı oluşturan insandır. İnsanlığın anası kadındır, bu kadını nasıl ezeriz. Onların ruh sağlıklarının yerinde olması lazım. Gerekli önlemler alınsa bu failler nasıl dışarıda dolaşabilir. Bu insanlar kesinlikle içerde tutulmalılar.




GÜLTEN AVŞAR (53-yazar): Kız çocukları ve cinayetleri altında yatan sebep toplumsal eğitimsizliktir. Eğer ki bir çocuğun suç kaydı varsa bu toplumun bir suçudur. Bireyi toplumdan dışlarsanız her türlü suçla karşılaşırsınız. Bugün kurumlarda din eğitimi verilmiyor. Kuran’ın Türkçesini okumadan anlamını bilmeden herkes kendine bir yol çizip hareket ediyor. Hiçbir önlem alınmıyor, neden alınmadığını ben de sorguluyorum. Bugün bir çocuk ekmek çaldığında, aç kalıp ailesini geçindirmek için hırsızlık yaptığında içeri atabiliyorlar ama büyük hırsızları görmezden gelip dışarı salabiliyorlar. Bu da bir istismardır, hak istismarı. Kanunlarımız adaletten yana değil.

DUYGU CAFEROĞLU (30-) : Bu işe alkış tutacak değiliz, düşüncelerimiz belli. Alınan önlemlerin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Eğer alınsaydı bu olaylar katlanarak devam etmezdi. Bu tür olaylara meyilli olan kişilerin korkması gerekiyor. Bu failleri eğitsek ne olur, bizim çocuklarımızı eğitmemiz gerekiyor. Biz o çocukların sesi olmalıyız. Çocuklarımıza, kız-erkek fark etmeden mahremi öğretmeliyiz.


ŞAHİN AKKUŞ (47) : Bu konularda önce iş ailede bitiyor. Ailenin aldığı önlemlerden sonra devletin, kolluk kuvvetlerinin gerekeni yapması gerekiyor. Olayların azalması için insanların daha da bilinçlendirilmesi lazım diye de düşünüyorum.

OSMAN SARRIM (75) : Yaşananlar çok kötü. Önlem alınmıyor, alınsa bu kadar olmaz. Cezaların ağırlaştırılması lazım. En basiti idam. Mahkemeye bile gerek yok. Fail zaten çıkacağını bildiği için kafası rahat, kimisi hiç içeri girmiyor. Başımızdaki hükümeti de bu iş için iyi bulmuyorum.

ADEM ÖRDÜ (54) : Dertli bir baba olarak söylüyorum. Çocuklarımıza bu kadar özgürlük alanı tanıdığımızda çeşitli hatalarda bulunabiliyorlar. Sorumluluklarından geri kalıyorlar. Çocuklar dünyayla ilişkilerini kesmiş durumdalar, ufak bir sıkıntıda bulundukları yeri terk ediyorlar. Anne-babalar çocuklarına sahip çıkar, kötülüğünü istemez. Olayların azalması için çocuklarımı medyadan ve çeşitli oyunlardan uzak tutmalıyız.

BAKİ ARI (60): Yapılan her cinayet İslamiyet’ten ne kadar uzak olduğumuzu gösteriyor. Memleketimizdeki kanunlar çok değişken, kişiye göre şekil alabiliyor. Kanunların toplumu koruduğunu düşünmüyorum. Olayların azalması için özümüze dönmemiz lazım.

RUKEN KARAKAYA (29): Yaşanan olaylar korkunç. Kesinlikle önlem alındığını düşünmüyorum. Alınsaydı bu haberlere maruz kalmazdık. Ebeveynlerin önce kendilerini sonra çocuklarını bilinçlendirmeleri gerekiyor. Okullarda rehberlik eğitimleriyle çocukların desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.

ERTAN KUTAL: Bu olaylardan nefret ediyorum. Gereken herhangi bir önlemin alındığını asla düşünmüyorum. İlk başta eğitim gerekli fakat karma eğitimden yanayım.

GÜLESER GÜLER (50): Çok öfkeliyiz. Devletin bu işe bir çare bulması gerekiyor. Caydırıcı cezalar gerekli bu olayların sonlanması için.




REZZAN PATUR (21-öğrenci): Maalesef son günlerde gündemimizi çok meşgul eden bir konu. Bir kadın olarak çok tedirgin oluyorum. Acilen bir çözüm getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Önceliği kız çocuklarımızı korumaya değil, erkek çocuklarımızı eğitmeye vermeliyiz. Çocuklarımızı ilkokuldan itibaren ahlaki kurallar çerçevesinde yetiştirmeli, yasalarla da desteklemeliyiz.

SEMANUR KOÇER (21): Kız çocuklarımız hem dünyamız için hem ülkemiz için çok önemli bireyler. İnsan canının parçasına nasıl yapılabilir böyle şeyler. Son zamanlarda ailelerin daha bilinçlendiğini düşünüyorum. Her okulun kapısında hem ailelerin hem de polislerin beklediğini görüyorum. Ebeveynlerin çocuklarıyla sık sık iletişim halinde olması gerekiyor çünkü çocuklar yaşları gereği korkup sinebiliyorlar. Onlarla konuşarak arkadaş gibi davranarak yanında olduklarını belirtmeliler.

ERDAL KORKMAZ (48) : İdam şart. Başka hiçbir şey kurtarmaz. Kesinlikle önlem alınmıyor, cezalar caydırıcı değil. Kanunun değişmesi lazım, idamdan başka hiçbir şeye gerek yok.





NURBANU ALDEMİR (23-öğrenci): Son dönemlerde gittikçe artan bu durumdan dolayı çok endişeliyim.  Hem kendi adıma hem de gelecekteki çocuklarımız adına. Sokakta yürürken hiçbirimiz kendimizi güvende hissetmiyoruz. Caydırıcı cezalar olmadığı gibi tutuklanan faillerin içerde kalmadığına da şahit oluyoruz. Sadece hapis cezası yeterli mi onu da bilmiyorum. Bana kalırsa işkence çekmeleri gerektiğini de düşünüyorum açıkçası.

MUSTAFA BALCI (64-yazar) : Bu olaylar son zamanların olayları değil, insanlık tarihi kadar eski bir sapkınlık. Tabi çirkin bir olay, kimsenin yaşamaması gereken bir olay. Bu olayların afişe edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bazı olayların şüyuu vukuundan beterdir. Çokça gündeme getirildiğinde normalleşme, sıradanlaşma riski var. Hasıraltı edilmesinden bahsetmiyoruz tabi ki ama reklamın kötüsü olmaz. Yapılabilir bir şeymiş gibi intiba uyandırabilir. Bu konuda da cezaların caydırıcı olması gerektiğini düşünüyorum. Bazı şeylerin polisiye tedbirlerle önlenmesinin mümkünatı yok, önce asgari insanlık bilincine sahip olmamız gerekiyor. Yetkililer tedbir almalı da yetkilileri kim teğlib edicek. Bu iş yetkili yetkisiz işi değil, insanlığın ortak problemi. İnsanların zihin dünyasının terbiye edilmesi lazım. Algı dünyamız bazı şeylere açıksa tedbirlerle önlem almamız çok mümkün değil. Sorumluluk bilincini küçük yaşta aşılamamız şart. Çocuklarımıza haklarını verip sorumluluklarını yüklemezsek zevkperest olarak dünyanın kendi ekseninde döndüğü düşüncesini yerleştirirsiniz.




ELİFNUR ÖZÇELİK (21-öğrenci): Çok üzgünüz bu konuda. İpini koparan herkes bir cinayet işliyor ya da şiddete meyilli işlere bulaşıyor. Güvende değiliz. Alınan bir önlem göremiyorum. Konular medyada birkaç gün konuşulduktan sonra unutuluyor. Üstü kapatılıyor. Toplum olarak unutmamaya, diri tutmaya ihtiyacımız var. Devletin bu konuda caydırıcı bir şey yaptığını düşünmüyorum, o yüzden bu kadar fazla. Ne önlem alabiliriz, bilmiyorum. Aklıma ilk gelen şey idam. Onun da doğru şekilde uygulanacağına dair güvenim yok.

AHMET AR (66) : İyi bakmıyoruz tabi ki. Aile, okul ve sanalın arasında kalmış bir jenerasyon. Allah çocuklarınızı ailenizi ve kendinizi yakıtı insan ve taş olan ateşten koruyun diye emrediyor. Allah bize bir görev vermiş, bizler çocukların mürebbisisiyiz. Allah annelere ‘’Rab’’ sıfatını da vermiştir, terbiye edici ve öğretici. En büyük öğretmen anne-babadır. Ondan sonra diğerleri gelir. Türkiye’de ve dünyada çocuklardaki aşırı özgüvene dayalı serbestlik vardır. Her birey kendi çocuğuna sahip çıkmak zorundadır. Herkes nesline sahip çıkacak. Bizim en büyük sıkıntımız iman. Biz ahirete iman etmedik, ediyoruz dedik sadece. Allah’ın bize yüklediği misyonu ciddiye almadık. Kuran bize ne hitap ediyor, bilmiyoruz.

Haber: Sinem Okumuş

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.