Hayat ne gariptir. Çocukken büyümeyi hayal edersin… Bugün ise hayaller kurduğun ve mutlu olduğun o güzel çocukluğunu özlersin… Ve masada parmaklarını tıklatarak düşünmekten ileri gidemezsin ya bazen.
Hani bazen, deniz kenarına götürür ayakların seni bir banka oturursun denizi izlersin.
İstanbul’u izlersin ya bazen…
Çocuklu anneler, aileler geçer önünden. Çocuklara gülümsersin. İçinden hayatının nasıl olacağını merak edersin. Umarım “iyi” olur dersin ya bazen.
Sonra çocukluğuna dalar gidersin ya, işte en mutlu olduğun andır o zamanlar. Her şeyi rahatça hayal edebildiğin o çocukluğunu düşünürde, özlemekten ileri gidemezsin ya ‘bazen’
-Büyüyünce ne olacaksın?
– Öğretmen, doktor, polis vb. (çocukken bu cevaplardan biri verilir)
O zamanlarda karşındakinin o sözleri söylerken suratındaki hafif üzüntülü durumu, sesindeki çatallaşmayı anlayamazsın.
Geleceğine geldiğinde anlarsın ya bazen…
Ne garip varlıktır insan dersin. Çocukken geleceğini hayal eder, bir an önce büyümek ister, büyüyünce de keşke çocuk kalsaydım der.
Doyumsuzdur insan.
Anlarsın.
“Bazen”
Çayından bir yudum alırsın.
Çocukken verdiği tat yoktur. Tıpkı bez bebekler gibi.
Eskiden elinden düşürmezdin. Şimdi elinden düşürmediğin işinle alakalı dosyaların.
Çocukluk arkadaşların aklına gelir.
Bir tanesi büyüdüğünde bir çikolata fabrikası açacağını ve çikolata dolu bir havuzda yüzeceğini söyler.
Acaba yapmış mıdır dersin?
Acaba hayalini gerçekleştirmiş midir?
Yoksa sende olduğu gibi, hayatta ona hayallerin gerçekleşmeyeceğini mi göstermiştir?
Ne kadar da güzeldi değil mi o günler?
Ne kadar güzeldi…
Bazen ne kadar da garip oluyor insan değil mi?
O kurduğun hayallerin olmaması ne kadar da kötü, ne kadar da acı verici, can yakıcı.
Aslında yaşamak güzeldir, o hayallerin arasında. Hayaller güzeldir işte.
Yaşadığımız şu üç günlük hayata tat verendir hayaller. Bizim yaşama nedenimizdir.
Her şeye bağlanma ve bırakmama sebebimizdir hayaller.
Sevdiğine kavuşmayı “hayal” etmek,
En yakın arkadaşını görmeyi “hayal” etmek,
Tatili “hayal” etmek…
Her şeye katlanmamızın nedenidir hayaller.
Hayaller güzeldir.
Düşünürsün yine her zaman ki gibi.
Ne zamandır hayallerinin kapısını çalmadığını.
Gerçi hoş kendi kapını çalacak vaktin bile yoktur aslında.
Hayallerine bırakırsın hayatını ama onlar seni başka bir limana, başka hayallerin yanına bırakırlar.
Çok azdır bu dünyada hayallerini gerçekleştiren insan.
Ama çocukluk hayalleri yüreğini ağlatır işte. Çünkü en saf ve temiz hayallerindir onlar. Kimse karışmaz onları düşündüğün için sana. Kimse bozmaz o hayallerini.
Bilirler olmayacağını belki ama dokunmazlar hayallerine.
Kafanda geleceğini hayal etmek güzeldir o dönemlerde. Gerçekleşmese bile ne güzeldir onu düşlemek işte.
Hayal kurmak ne güzeldir aslında.
Hayallerinin içinde boğulmak.
Ama şimdi kurduğun hayaller?
Gerçekleşmeyeceğini bildiğin şeylerdir.
Çocukken hayalini kurduğun şeylerin hiçbiri gerçekleşmemiş ama çocukken sahip olduğun her şey hayal olmuş.
Mesela;
“mutluluk”.
Hayallerle dolu o dünyaya gitmek istersin tekrar ama yaş sınırı vardır.
Bazen güzeldir hayat işte.
Hayaller güzeldir.