Erdoğan'ın konuşmasından birtakım satır başları şöyle:
“Bu mübarek günde ülkemiz, ordumuz, endüstrimiz için kıymetli bir projenin teslim merasimi vesilesiyle bir ortadayız. İnşasına 30 Nisan 2016 tarihinde başlanan TCG Anadolu gemimizin birinci merasimini yeniden burada icra etmiştik.
Aradan geçen 7 yılın akabinde TCG Anadolu gemimizi hizmete alıyoruz. Kahraman ordumuza güzel olmasını diliyorum. Memnunuz ve gururluyuz. Bu gemiyi Türkiye Yüzyılı'nda bir sembol olarak görüyoruz. Mavi Vatan'a kazandıracağımız Yeni MİLGEM Fırkateynleri sac kısmını de gerçekleştireceğiz.
Hizmete aldığımız TCG Anadolu İHA'ların iniş kalkış yapabileceği, kendi alanında dünyanın birinci savaş gemisidir. Bu gemimize KIZILELMA, Hürjet, Bayraktar TB2 üzere araçlarımız iniş ve kalkış yapabilecek. Dünyanın her köşesinde askeri operasyon yapabilecek özelliklere sahip.
Yerlilik oranı yüzde 70 oranına sahip bu gemiyle kriz bölgelerine kolay kolay intikal edebileceğiz. Yerli ve ulusallığı daha fazla olan daha gelişmiş teknolojileri ülkemize kazandırmaya devam edeceğiz. Ulusal uçak gemimizi de layıkıyla yaptık ve yapacağız.
Türk savunma sanayii son 20 yılda bir ihtilal gerçekleştirdi. Savunma endüstrimizin güçlenen Türkiye'nin yükselen yıldızı olması kolay olmadı. Gayemizi tam bağımsız savunma sanayii olarak belirledik. Hatırlarsanız bize o periyotta bir İHA'yı bile vermediler. Diğer yerden temin ettiğimiz İHA'yı da uzun müddet kullanmamıza fırsat tanımadılar.
Yerli ve ulusal projeler periyodunu başlattık. Ülkemizde 62 olan savunma sanayii olan proje sayısı 750'yi buldu. Nereden nereye… Hükümete geldiğimizde 5,5 milyar dolarlık bütçeydi bu sayı artık 60 milyar doların üzerine çıktı. Savunma sanayiinde tek bir firmanın olması kelam konusu değildir. Farklı kollarda birçok firmamız vazife alıyor.
Şimdi ihale süreci devam eden projelerle birlikte savunma sanayii bütçemizi 75 milyar dolara yükseltiyoruz. Elbette bölüm bu noktaya gelene kadar çok uğraş gösterdi. Dalın ihracatının 4 milyar 400 milyon dolar rekor düzeye ulaşması muvaffakiyetin işaretidir. Dışa bağımlılığımızı azaltmada âlâ bir düzeye geldik. Yerlilik oranımız yüzde 20'den yüzde 80'e çıkması tarihi bir muvaffakiyettir.
Türk savunma endüstrisi güvenlik ünitelerinin gereksinimlerini karşılayabilecek duruma gelmiştir. Bize yurt içi ve yurt dışından gerekli talepler var. Mevcut projelere devam ederken, geleceğin muharebe ortamına da hazırlanıyoruz.
Güvenlik güçlerimizin kullandığı eserlerimizin dost ülkelerin envanterinde de yer almasından memnunluk duyuyoruz. Güvenlik güçlerimizin muhtaçlıklarını karşılamak için daha çok çalışacağız.
Geldiğimiz düzey elbette kıymetlidir. Ancak hala ülkemize karşı sergilenen bilinmeyen açık ambargoları aşmak için yapılacak çok iş vardır.
Mavi Vatan'ın güvenliği içinde bulunduğumuz devirde daha çok öne çıkmıştır. Artık geneli prestijiyle toplu bir savunma sistemi yok, çeşitlendirerek bunları başarmamız gerekiyor. İHA'larda edindiğimiz tecrübeyi insansız deniz araçlarında da uygulayarak bu alanda da başarılı hale geldik.
Dünyada eserlerimiz gıptayla takip edilmeye başlandı. Birçok teknolojiyi de artık kendimiz geliştiriyoruz. Türkiye'nin kendi gemisini geliştiren 10 ülkeden birisi olması bir muvaffakiyettir.
2023 yılını savunma sanayiinde birçok projeyi milat olarak belirledik. Ülkemizin ikinci büyük gemisi olacak Derya, Piri Reis Denizaltımız yeniden bu yıl içinde hizmete girecek. Ulusal Muharip Uçağımız başta olmak üzere hava savunma sisteminde de takvimin önünde gidiyoruz.
Güçlenen Türkiye'nin artık kendi sonları ötesine çıktığını herkes görmeli ve kabul etmelidir. Türkiye Yüzyılı'nın inşasını savunma endüstrisinin inançlı yolundan sürdüreceğiz.
TCG Anadolu'yu buradan Sirkeci'ye çekeceğiz. Sirkeci'de gemimizi halkımıza açacağız. Halkımız gelsin gemimizi gezsin, dolaşsın, milletçe de TCG Anadolu'yla gururla imkanını halkımıza verelim.”
Hibya Haber Ajansı