DOĞUYA SEYAHAT (DEVAM)

Büyük Van depreminden yıllar önceydi. 1998 yılında Van Merkez’e gelmiş ve İkinisan İlköğretim Okulu ile Tunca Uras İlköğretim Okulu’nda ingilice öğretmenliği yapmıştım. Beşinci sene idi ve buradaki süremiz dolmuştu. Tayinimuz çıkmıştı yeniden, bir başka ile. Trabzon’a. Güzel dostluklarımızdan ayrılarak Trabzon ili Çarşıbaşı ilçesinde yaşamak için ailecek yola koyulmuştuk. Ardımızda bir mahalle dolusu insan sokağı doldurmuşlar ve kamyona yüklediğimiz eşyalarımızın gidişini izliyorlardı. Onlara el sallayarak kamyonun ardı sıra yürüdüğümüzü hatırlıyorum. Mahalleliye baktığımda ağlıyorlardı bize el sallarken… O an tebessüm etti yüzüm ama gözlerim çağladı Van Gölü’nün sularına… İşte yıllar sonra yaklaşık 20 sene sonra @Aygad2010 vesile oldu. İşte yine buradayım. Fakat Van eski Van değil, sokaklar eski sokaklar değildi. Ya insanlar? Bilmiyorum… Neden mi? Çok büyük bir deprem yaşadı Van bizden sonra. Yerle bir oldu şehir. Bizim de yüreğimiz koptu onlarla bir. Onların acıları bizim de acımız oldu. Çok canlar yitti, gitti. Oysa buraya geldiğimizin az oncesinde de büyük gölcük depremi yaşanmıştı ve orada yakınlarını kaybeden birçok kişi görevi gereği Van’a gelmişlerdi ve acılarıda çok taze idi. Onlarla tanışmış ve onların acılarına ortak olmuştuk depremi her anlattıklarında… Ve aynısı Van’da olmuştu işte. Allah bir daha yaşatmasın o afetlerden…
Şimdi o anılar canlanıp, hafızamdaki sayfasını geri açtı bir, bir… Satır satır döktü önüme. Okudum bu sabah ve Van Gölü’ne döktüm ben de onları gizlice gözlerimden damla, damla… Van’ın suyu eksilmesin diye. İçinde gizlenmiş olan Van Canavarı susuz kalmasın diye. Urartuca dilini konuşan ve okuyan, okutan tek kişi Van Kale’sindeki bekçi amca okuyup, söylemeye devam etsin diye. Van’a, bir gözü mavi, bir gözü sarı, bembeyaz tüyleri olan Van Kedisi’ni görmeye gelenler unutmasınlar Aşık Emrah ile Selvihan’ın aşkını, hep dinlesinler anlatsınlar dilden dile diye… Ben de size döktüm içimi bu sabah Giresunî diye…
Buradaki Küresinli kardeşlerimizle ve kürt kardeşlerimizle sevgimiz çoğalsın diye… okuyanlar da nasiplensin diye… yazdım, söyledim,çaldım, söyledim işte, ozan diye…

VAN TÜRKÜSÜ
Van’a geldim yeniden le le yeniden le le yeniden
Değişmişti harbiden le le harbiden le le harbiden
Yıkılmış da yapılmış le le yapılmış le le yapılmış
Büyük deprem harbinden le le harbinden le le harbinden

Gel gidelim Van’a biz le le Van’a biz le le Van’a biz
Hem Kale’ye yana biz le le yana biz le le yana biz
Dizilelim yanyana biz yan yana biz le le yan yana biz
Halay çekip can cana le le can cana le le can cana biz

Otlu peynir yedin mi le le yedin mi le le yedin mi
Çok güzelmiş dedin mi le le dedin mi le le dedin mi
Şu kale bedeni le le bedeni le le bedeni
Çıkıp göğe erdin mi le le erdin mi le le erdin mi
(Uşkun bulup derdin mi le le derdin mi le le derdin mi)
Nakarat:
Van kedisi kızları var mavi sarı gözleri var
Ne de Şirin sözleri var
duydun mu sen le le duydun mu sen le le.duydun mu

Van gölünde balıklar le le balıklar le le balıklar
Kuşlar gelir alıklar le.le aliklar le le aliklar
Bitlis’e Tavan’a le le Tatvan’a le le Tatvan’a
Sıra sıra doluklar le le doluklar le le doluklar

Giresunî28_Haticesatgun
@aygaddoğuda
@aygad2010
Van_Ramada

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.