Dumlupınar denizaltı faciasını bilmeyenimiz yoktur…
Gemi;
1944 Yılında ‘UssBlower’ ismiyle ABD’de üretilmiş. Yaklaşık altı sene sonra savunma bakanlığı tarafından hizmet dışı bırakılmış. Bundan kısa süre sonra da bakıma alınmış.
Altı ay süren bakım tamamlanınca, Türk Deniz Kuvvetleri personeli ülkeye davet edilmiş ve onlara gemiyle ilgili iki ay süren hızlı bir eğitim verilmiş.
95m. uzunluğunda, 8m. genişliğindeki denizaltı, Kasım 1950 yılında ABD envanterinden çıkartılarak, ABD-Türkiye arasındaki Ortak Savunma Destek Yasası kapsamında Türk Deniz Kuvvetlerine devredilmiş ve ‘TCG Dumlupınar’ adını almış.
O acı güne gelince;
Akdeniz’deki Nato tatbikatında görevini başarıyla tamamlayan Dumlupınar, Ege sularını aşarak Gölcük limanına doğru yol alıyormuş.
3 Nisan 1953 Cuma günü, Çanakkale boğazı Nara Burnu açıklarında sisli ve yağmurlu bir gecede su yüzeyinde sessizce seyrederken, gece yarısını birkaç saat geçe ‘Naboland’ adlı İsveç yük gemisiyle çarpışmış.
Çarpışmanın şiddetiyle güvertede bulunan 8 bahriyeli denize düşmüş. İçlerinden 3’ü oracıkta şehit olmuş.
Ağır yara alan Dumlupınar, dakikalar içinde boğazın derinliğine, karanlık ve soğuk sulara gömülmüş. O andan itibaren içerideki hava yalnızca 72 saat yetecek kadarmış.
Gemi hızla batarken 22 denizci kıç torpido dairesine ancak sığınabilmiş ve battı şamandırasını yüzeye fırlatmış.
Güneşin doğmasıyla balıkçı tekneleri tarafından görülen şamandıranın yanına ilk olarak Gümrük Motoru gelmiş. 5 bahriyeli filikalara alınmış.
Hemen ardından aşağıdakilerle ilk bağlantı kurulunca o andan itibaren tüm imkanlar seferber edilmiş.
Olayın üzerinden yaklaşık 8 saat sonra Kurtaran gemisi gelmiş ve kesintisiz 3 gün sürecek olan kurtarma çalışmalarına başlamış.
Hava şartları ve boğazın engellenemez akıntısına karşı yapılan tüm çalışmalara rağmen bahriyelilere bir türlü ulaşılamıyormuş.
Denizaltıyla irtibatı sağlayan kablo da kopunca mürettebatın söylediği, “Vatan sağ olsun…” sözleri akıllarda kalan son sözler olmuş.
90m. Derinlikteki bahriyelilerden bir daha haber alınamamış ve onlara ulaşılamamış.
Acı haber, 7 Nisan’da tüm ülkeye resmi olarak radyodan duyurulmuş ve 4 Nisan ‘Deniz Şehitlerini Anma Günü’ olarak ilan edilmiş.
Şehit olan askerler arasında, Pendik’te yaşayan onbaşı ve erler olduğu bilinmekte.
O yıl ülkemizde büyük yas yaşandığı gibi, ilçemizde de birkaç nişanlı kızın gözyaşları uzun süre dinmemiş.
Hatta içlerinden biri, nişanlısının yasını son nefesine kadar tutmuş ve hiç evlenmemiş.
Dumlupınar denizaltısında şehit olan ‘bahriyelilerimize’ Allah’tan rahmet diliyorum.
Ruhları şad olsun…