-Sahi! bunca usanmadan dönenen Dünya; kimin umrunda dönsün dönmesin.
-Eskiyen ve haliyle gevşeyen küpün, bu hali bile ayartıcı.
– Bakımsız yorgun yüzüne pudra sürünce, kırışıklarından kurtuluyor ak düşen saçlarına tarak sürmüyor bir kaç milenyum olmuş sürmeyeli.
– Aklını oynatacak dönenmekten belli olmaz; bir son verebilir her şeye.
-Halbuki ne güzel dönüyor fır fır başı üzerinde.
-Alnının üzerine çakıldı çakılacak içip sızması da bir tuhaf oluyor.
– Tanık oldu bunca asır, içip sızmak beyhude; bundan ders aldığı da yok.
-Ta ki yolun sonu görünüyor bunca yapılanların hesabını kim verecek.
– İkindi vakti yarım yamalak alnı secde gördü görecek bir üşengeçlik varoldu kendisinde.
-Neme lazım ayık kalmak bunca dönenmeye; ha ayıksın ha sızmışsın.
-Lüzumu var, olmaz mı? lüzumsuz ne var bu boşlukta.
-Evrenin kalbi; dönüp dönüp duruyor ve de dönderiyor tüm çarkı.
-Yalpa yalpa bata bata çıkıyor içindekiler sahile.
-Lamekan, yurdu yok bunların; hesapsızlar.
-Anlayacaklar bir gün, bunca olanlar hesapsız değildir.