Dünyadaki izimiz; kumsalda bir çubuk yardımıyla yazdığımız baş harfimizin, su dalgası tarafından silmesi gibidir.
Yaşamımızdaki çabamız, aceleci oluşumuz, her şeyi mükemmel şekilde yapmaya çalışmamız, su dalgasının gelip yazılan baş harfi sileceği gerçeğini değişmez.
Buna göre hayatı; mutlu, hatalı, bazen de kusurlu şekilde yaşayabilmeliyiz.
Sonucunu değişemeyeceğimiz konulardaki telaşımız boşuna değil mi?
Hayatın hızı, beklentiler ve sosyal baskılar insanları bazen kendi gerçekliklerinden uzaklaştırabilir. Ancak, yaşamak aynı zamanda bir deneyimdir ve bu deneyimi nasıl değerlendirdiğimiz önemlidir.
Kendi içimizde mutluluğu bulmak, iç huzuru yakalamak, kendimize ve çevremize değer katmak da yaşamın bir parçasıdır. Bu şekilde yaşamak, bizi dalgaların silemeyeceği bir anlam ve tatminle doldurabilir.