İnsanın başarısızlığının en büyük nedenlerinden biri de kendi zihnini dinlemesidir.Çünkü ordan geçen düşüncelerin büyük çoğunluğu kaygılı cümlelerdir.İnsan organizma olarak hayatta kalmak için kendini korumaya ve ayakta kalmak için ölüme karşı dengeli ve sağlıklı doğal bir korku mekanizmasıyla programlanmıştır.
Kişisel Gelişimi’n en sevdiğim,en başarılı ve pozitif kimliğin öncü yazarlarından,sevgili Serkan Akkuş’un son eseri “Durma Harekete Geç” adlı kitabında; Kim olduğunuzdan tutun,Öfke,kıskançlık,bencillik,geçmişi geride bırakma,zihni zararlı düşüncelerden temizleme’den tutunda enerjimizi nasıl yükselteceğimiz,nasıl daha güzel bir insan olacağımız,ayrılıklarda uygulanacak terapilere kadar daha yazamadığım bir çok hayatımızı meşgul edip cevap ve çözümsel yöntemlerde zorlandığımız bilgileri ve çözümleri bizlere aktarmış ve bu duyguyu şöyle ifade etmiş ;
“Bugün büyük çoğunluğumuz adım atmaya dahi korkar halde yaşam sürüyor.Korkuların esiri olmuş,hatta korkularından korkar durumda hayatını devam ettirmeye çalışıyor.Ancak bu durumun kısmen bizim olsa da tamamen bizim suçumuz olduğunu düşünmüyorum.Çünkü iki korkumuz var ki insanlık tarihi boyunca tespit edilebilmiş,doğuştan getirdiğimiz;birisi yüksek ses,diğeriyse yüksekten düşme korkuları,bunun dılındaki tüm korkular öğrenilmiş ya da kazandırılmış korkulardır”(S:84).
Diyerek korkunun aslında doğal olduğundan fakat günümüzde öğrenilmiş sahte korkulardan çoğunlukla kendi sorumluluğumuz doğrultusunda hayatımızı etkilediğinden bahsediyor.
Merak edenlere,çözüm arayan canlara muhakkak göz atılması gereken bir kitap.
Görüyoruz ki ;sahte,sonradan öğrenilmiş,hastalık yaftası yapıştırılmış korkuların esiri olmamak için kendimize karşı daha itinalı olmalıyız.Kendimizi birtakım kimselerin kurgularına teslim etmeden önce aldığımız duyumu kontrol etmeli akıl ve kalp süzgecinden geçirmeden kabul mekanizmanızı devreye sokmamalıyız.
Sevgili Serkan Akkuş’un dediği gibi ; “Sen değil korkuların senden korksun.Hayatını alt üst eden korkularını sen yerle bir et ,kendine bu şansı ver ve harekete geç !”(Durma Hatekete Geç,S:85).
Şimdiki anda yaşarsanız korku kaygı gibi duygular kalmaz deniyor.Doğrudur fakat anda kalamamak bir odaklanma sorunudur aslında.Odaklandığımız işimiz değil zihnimiz.Zihnimizin çalışma prensibi bize bahsedilmeden ya da bunun üzerinde durulmadan dış duyumlardan alınan gerçekliği tartışılır bilgilerle korkudan korkmaktan sadece zihne kitlenilir oldu.Korkunun bir duygu olduğunu ve bize yardımcı olması için gerekli zamanlarda ortaya çıktığını bilmek bize zarar vermeyeceğini anlamak zihin yerine günlük hayata odaklanmamıza yardım eder.Ayrıca dua,meditasyon, nefes gibi çalışmalar da buna destek olacaktır.(Detaylı çözüme yönelik bilgiler için bkz: Serkan Akkuş, “Durma Harekete Geç”).
Mutluluğun aslî yolu;
korkuların kendi ürettiğimiz düşüncelere bağlı duygular olduğunu idrak ederek,kendinle savaşmayı bırakıp kendinle barışmayı seçmektir.Kendinle barışmak ise ilk deneyimimizde kızıp kırıldığımız kişilere karşı hoşgörü geliştirmek ,empati yapmak ve sonuç olarak onları affetmekten geçer.
Korkularıyla yüzleşmeye cesaret eden insan diğerlerini ve nihayetinde kendini de affetmeye başlar.Aslında diğerleri dediğimiz de bizim yansımalarımızdan başkası değildir.
Öyleyse çok değerli Serkan Akkuş’un severek okuduğum ve tavsiye ettiğim son kitabında da dediği gibi ;
“Durma Harekete Geç”!
Zihninden özgürleş,korkularından kurtul,önyargılarından arın,önce kendini sonra hayatı sev ve ikisiylede barış ki böylece mutluluk kapına gelsin.Nasıl uygulayacağım, ne yapacağım diyorsan bu harika bilgileri sana aktaracak ve hayatının değişmesine yardımcı olacak bu akıcı kitabı ve sevgili yazarın diğer kitaplarını (“Fesleğen Kokulu Sözler”,İnsan İklimi”,”Hayatınla Barış:Kendini Severek Yaşa”)da kesinlikle okumanı tavsiye ederim.
Özellikle “Durma Harekete Geç” ve bundan önceki “Hayatınla Barış” adlı kitapları kendimizi sevip affederek,engelleri kırarak,hayatta mutluluk ve başarıyı nasıl yakalayıp inşa edeceğimizi,nasıl huzurlu yaşayacağımızı bize çok sade ve anlaşılır bir üslupla anlatıyor.
Huzur ve mutluluğu yakalamamız dileğiyle.
Sevgi ve aşkla kalın …
Kaleminize yüreğinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş.