ELEM TERE FİŞ: TAKLİT VE TAĞŞİŞ - 2
Adamcağız, kendi cezâ sâhasına gelen topa girmede biraz geç kalmış ve golü yemiş olsa da orta sâhaya topu diktikten sonra zâten ne dedi köfteci bey:
-Diğerleri neden açıklanmıyor; sâhipsizim diye mi sâdece benimki açıklanıyor?
Bir de hücum pres gereği, utanmadan ve arlanmadan ajitasyon yapıyorlar:
-“2. ayda alınan numûnenin karârı tam 8 ay sonra mı verilir?”
-“yüzlerce istihdam sağlayan bir firma ve çalışanları ne olacak şimdi?”
Halbuki bu olayda:
*Köfteci bey, ürününde domuz eti tesbîti kapsamında adliyeye îtirâz etti, mahkeme süreci yaşandı, ancak şâhit numûnede de domuz çıktı ve aleyhindeki karar kesinleşti.
*Bu durumun têyîd ve tescîlinden sonra, taklit ve tağşişçilere âit Top100 listesine 1. sıradan girmeye hak kazandı.
Gösterdiği performansla da en yakın rakîbine “20 Domuz boyu” fark atıp kısa sürede zirvede yerini aldı ve henüz yerini korumakta.
Listede Top100'de yer alan 1 kişi hâriç (Köfteci bey), geri kalan diğer garîban yavrucaklar ise dımdızlak şekilde sâhipsiz kaldı.
Zirvede yer alan ilgili tâcir efendi mağdur durumuna; Devlet ise komplocu, sûikastçi, kirâlık kâtil, iş birlikçi ve zâlim durumuna düşürüldü!
Doğrudur!
Zamânında Devlet; komplocu, sûikastçi, kirâlık kâtil, iş birlikçi ve zâlim olmuştur!
Devlet adına hareket edenler; ümüğünü sıkmak ve anasından emdiği sütü burnundan getirmek istedikleri esnaf ve tâcirlere musallat olmak istediklerinde:
-Daha önce, solcu ve lâikler tarafından yeşil sermâyeye,
-Daha sonra, Fetöcüler tarafından bütün uçan kaçana
"İdârî – malî - adlî kamu çalışanları eşliğinde ekip hâlinde" baskın ve kumpas ile komplo düzenlendiği doğrudur!
Ama bu dönem, hamd olsun bu düzen bitmiş ya da en aza inmiştir!
Dolayısıyla; komplo aranacaksa Devlet’te değil, köftecinin çalışanlarında aranmalıdır!
Vallaaa bu arada, köfteci beye de helâl olsun: Domuzlu köftelerin porsiyon ve miktarından ya da aromasından ve kıvâmından mıdır nedir, kısa sürede halkın sevgilisi olmuş!
Gelinen nokta îtibârıyla, bu bir halkla iletişim başarısı aslında..
Devlet bu arkadaştan mutlakâ faydalanmalı, arkadaşın başka takıma transfer olmasını önlemeli!!!
10 senelik Köfteci Yûsûf’a güvendiği kadar en az 100 senelik Devlet’ine güvenmemek ise; bu tutumu sergileyenler açısından büyük ayıp, üzücü ve düşündürücü bir handikap!
Sonuç olarak, taklit ve tağşîş işinde yer alanlar ile ilgili olarak aşağıdaki gibi işlemler yapılmalıdır:
1-Ekip yetersizliğinin yarattığı boşluğu ortadan kaldırmak amacıyla; bütün kamu denetçileri toplu şekilde il odaklı olarak geçici görevlendirilmeli ve kolluk kuvvetleri eşliğinde her ilde sıkı alan taraması yapılmalıdır.
2-Sûiistimal hâli hâriç olmak üzere; denetim ekibi mutlak şekilde bürokratik emniyete kavuşturulmalı, kestiği cezâlar iptâl edilmemeli ve cezâ kestiği için sürgün yeme endişesi taşımamalıdır.
3-Taklit ve tağşişli ürün îmâl eden işletme sâhipleri ve yöneticilerine en az 20 yıl ve tesisteki diğer çalışanlara en az 5 yıl hapis cezâsı verilmeli, ilgililerin gıdâ ile ilgili faaliyette bulunmaları yasaklanmalıdır.
4-İşletme, araç, demirbaş, ham ve yardımcı madde ve malzemelere el konulup satılmalı ve elde edilen gelir Hazîneye gelir kaydedilmelidir.
5-Ödül sistemi getirilmeli; yakalanan mal bedelinin en az %10’u, ihbarda bulunanlara ödül olarak verilmelidir.
Bu arada, Ankara’da yakalanan ve Cumhûriyet târihi boyunca yakalanan en büyük taklit ve tağşîş olayı olarak kayıtlara geçen 10.000 ton yâni 500 tırdan fazla sahte bal malzemesi ve mühimmâtının sâhibinin kim olduğu husûsu; domuz eti, sahte yağ, etsiz köfte, sütsüz peynir, ..vb. curcunası ve şamatası içinde iyi unutturuldu açıkçası!
Sürüdeki bütün taklit ve tağşişçiler sarı öküz misâli gözden çıkartılıp Devlete kurbân / fedâ edilirken..
Bütün savunma hattı sürüdeki bir öküze göre oluşturulur ve bu köfteci bey el birliği içinde ve canhıraş bir şekilde savunulurken..
Köfteci Yûsûf sanki kuyuya atılan ve kurda yedirilen Hazret-i Yûsûf'muş gibi ve Gönül Dağı dizisindeki ağıtçıların yaptığı gibi “Gittiii gitti, gittiii gitti, gül gibi Yûsûf’um gitti!” diye numaradan da olsa gözleri kör olasıya kadar ağlaşır ve ağıtlar dökerken..
Sağladığı istihdam ve üretim katkısından yola çıkarak söz konusu sahte balcıyı savunan ve Tarım ve Orman Bakanlığı’na sataşan kimse de çıkmadı açıkçası!
Bence bu durum da gıdâ teröristleri açısından bir koordinasyon, iletişim ve manipülâyon başarısı..
Devlet ise, anlaşıldığı kadarıyla bu konuda dersine daha çok çalışmalı ve sıkı bir pozisyon almalı: Türk Milleti adına karâr verme ve otorite olmanın hakkını vermeli!
Bilinmelidir ki:
Sürüdeki sarı öküz misâli; ilgili odaklar köfteci öküzü Devlet’in elinden kurtarabildikleri takdirde, BUNDAN SONRA HİÇBİR TAKLİT VE TAĞŞİŞ CEZÂSI UYGULANAMAYACAKTIR!
*
*
NOT:
*"Sanat, hak ve halk içindir!" düstûruyla, elimiz ve dilimiz döndüğü kadar bir şeyler yazmaya çalışıyoruz.
*Bu nedenle, yazı ve şiirlere yönelik yorumlarınız biz yazarlar için çok değerli!
*Yüz yüze ve telefonla görüşmelerde veyâ gazetedeki yorum bölümünde yorumda bulunan dostlara çok teşekkür ederim!
Devlet kararları doğru ve zamanında almalı, miadını geçirmemeli,köftecinin mekanları eskiden daha dolu faaliyetine devam ediyor, böyle olunca ya bu milletin içinde domuz sevinci çok, yada devletin gecikmiş kararlardan dolayı güvenirliğini kaybetmiş..
Tamamına katılmasam bile Gıdanın insan sağlığı ve neslin devamı için ne kadar önemli olduğunu bildiğim için gündemde tutulması açısından gerekli