Varlıklar alemi içerisinde en çok nimet verilen ve en çok imkan sunulan varlıklardan birinin insan olduğu herkesçe malumdur. İrade kullanan ve kulluk imtihanına tabi tutulan insan aynı zamanda eşrefi mahluk olarak yaratıldı ve yüce Allah ona en güzel suret ve biçim ihsan etmiştir. Tüm bunların yanında ona çok büyük bir nimet ve eşsiz bir hazine daha emanet edilmiştir. Elbette ki bu; sonsuza varan tüm ilimleri kuşatan ve yüce Allah’ın sınırsız ilminin alametlerini en güzel şekilde ifade eden mübarek Kur’an’dır.
Ezelden ebede kadar yaratılan ve yaratılacak olan her ne varsa hepsi ile alakalı tüm bilgilerin özeti Kur’an’dadır. Tüm ilimlerin anahtarı Kur’an’dadır. Tüm akli ve kalbi ilimler Kur’an’dadır. Madde ve mana alemlerindeki her şey Kur’an’da özetlenmiştir. Fizik, kimya, matematik, biyoloji, teknolojiler, uzay bilimleri, kuantum ilimleri, mikro ve makro ilimler, kozmik ilimler, sosyal ilimler, dini ilimler, fıkıh, kelam, akaid ve tevhid inancı ile ilgili tüm ilimler Kur’an’dadır. Gayb aleminin ilmi sadece Kur’an’dadır. Ara varlıklar alemi, hayaller alemi, rüya alemi, maddi ve manevi karakter taşımayan tüm alemlere ait bilgilerin özeti Kur’an’dadır. Geçmişten ve gelecekten haber veren yegane kaynak Kur’an’dır. Tüm mevcudatın sırlarını, hikmetlerini ve gerçekliklerini bünyesinde barındıran en büyük hazine Kur’an’dır. Mutlak hakikatlerden bahseden tek kaynak Kur’an’dır. Bilinen ve bilinmeyenler için tek otorite Kur’an’dır. O, tüm yazılanların üstündedir. O, bütün kelamların üzerindedir. O, sözlerin en güzel olanıdır. Gerçek adaletin tüm kodları Kur’an’da belirtilmektedir. Kur’an, anlamların ve manaların çok ilerisidir. Hiçbir ilim, hiçbir hayal ve hiçbir tahayyül ona erişemez. O, aklı ve kalbi mutmain kılan, sinelere ve gönüllere huzur ve ferahlık sağlayan bir kitaptır.
Kur’an apaçık ve çok kolay anlaşılabilirliği ile insana en yakın olan kitaptır. O her bilgi ve her ilim seviyesinde insanlara hitap edebilen tek kitaptır. O, herkesin nasiplenebileceği sonsuz bir deryadır. O inananları sevindiren, inanmayanları ise korkutan bir kitaptır. Onun ziyası ve nuru tüm alemleri aydınlatmaktadır. O, insanlara bahşedilen benzersiz ve yükü çok ağır olan bir emanettir. O, ahenk ve uyumun adresidir. O, Allah’ın insanlara sunduğu bir rehberdir, kılavuzdur. O rahmetin ve hidayetin kaynağı olarak inananları müjdeleyici bir kitaptır. Kur’an, iman edenler için her yönüyle bir şifa kaynağıdır. O, Allah’ın insanlara apaçık bir öğüdüdür. Kıssalarla insanlara doğru yolu gösteren tek kitap Kur’an’dır. Aynı şekilde insanları olası yanlışlara ve haramlara karşı uyaran ve iki cihan kurtuluşu için gerçek kulluğa davet eden bir kitaptır. O insanların ibret alması için indirilen en doğru olan kitaptır. O, Allah’ın korumasında ve muhafazasındadır. Kimse onu değiştiremez. Kimse onun bir harfinin dahi benzerini yazamaz. O, ilahi kutsal bir kelamdır, kelamullahtır. Onun sözleri şair ve kahin sözüne benzemez. O her yönüyle kutsaldır ve müstakildir.
“Elif-Lâm-Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış, sonra da her şeyden haberdar olan hikmet sahibi Allah tarafından âyetleri ayrıntılı olarak açıklanmıştır” (Hud Suresi 1. Ayet)
“Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adaletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.” (Enam Suresi 115. Ayet)
“Hiç şüphe yok ki, Kur’ân’ı biz indirdik, elbette onu yine biz koruyacağız.” (Hicr Suresi 9. Ayet)
Kur’an, fıtratın ve yaratılışın sırlarını ve hikmetlerini anlatan mübarek bir kitaptır. Manevi varlıklar hakkındaki bilgileri bize öğreten Kur’an’dır. Maddi varlıklar hakkındaki en güzel ve doğru olan bilgiler Kur’an’dadır. Varlığı ve yokluğu en güzel izah eden Kur’an’dır. Var olmaya ve yok olmaya ancak Kur’an sayesinde bir mana verilebilir. Varlıklar arasındaki tüm komşuluklar, etkileşimler, fonksiyonlar ve ilişkiler Kur’an’da izah edilmektedir. Kainat nizamının niteliği ve niceliği ancak Kur’an sayesinde öğrenilebilir. Kainattaki tüm hareket şekillerinin tarifi Kur’an’dadır. Mesela, atomdan milyarlarca galaksiye kadar küçüklü büyüklü tüm varlıkların evrende kendi eksenleri etrafında döndüğünü, dönerken aynı zamanda kaydığını, kayarken de aynı zamanda helezonik hareket yaptığını Kur’an bize öğretmektedir. Yörüngeleri, ışıkları, ışınları, ziyaları Kur’an bize anlatmaktadır. Sistem içerisinde sistemlerin ve döngülerin varlığını Kur’an bize öğretmektedir. Sonsuz sayıdaki varlığın kusursuzca nasıl dengede durduğunu Kur’an bize izah etmektedir.
Zaman ve mekan gerçekliği, ölümler, doğumlar, geceler, gündüzler, gölgeler, görüntüler, biçimler, olağanüstü sanatsal tezahürler, hayallerin idrak etmekte zorlandığı hikmetler, sırlar, gizemler ancak Kur’an’da vurgulanmaktadır. Enerjinin ve nurun tarifleri ve kaynakları en güzel bir şekilde Kur’an’da belirtilmektedir. Suyun hem maddi ve hem bir manevi varlık olduğu, nasıl bir döngülerde bulunduğunu, toprağın hikmetlerini, bulutların yürümesini, rüzgarların esmesini, yağmurların yağmasını, tohumların nasıl filizlendiğini, nebatatın ve hayvanatın nasıl hayat sürdüğünü, insanın nasıl yaratıldığını Kur’an bize öğretmektedir. Kur’an, Kürrei Arzı ve direksiz gök kubbeyi en veciz şekilde izah etmektedir. Arşın içerisindeki Kürsi’den, Kürsi’nin etrafındaki muhteşem burçlardan bizi haberdar eden Kur’an’dır. Varlık aleminin son sınırının Sidretül Münteha olduğunu bize bildiren Kur’an’dır. Kur’an bitmek tükenmek bilmeyen bir ummandır. En kesif, en latif ve en narin ifadeler sadece Kur’an’da vardır. Onun belagati bir başka güzeldir.
O öyle bir kitap ki, Allah tarafından Cebrail vasıtası ile kutlu bir elçi Peygamber Efendimize (sav), ondan da tüm insanlığa ulaştırılmıştır. Kur’an’ın uygulanış biçiminin öğrenilmesi için ihtiyaç duyulan davranış şekilleri alemlerin sultanı Peygamber Efendimiz tarafından canlı ve uygulamalı olarak tefsir edilmiştir. Böylece mübarek Kur’an’ı okuyabilmek, anlayabilmek ve onun uygulanış biçimini öğreten Sünnet ekseninde insan hayatına tatbik edip Allah’ın rızasına kavuşabilme fırsatı ortaya çıkmıştır.
“Ey Ehli kitap! Resulümüz kitapta bulunup da gizlemekte olduğunuz birçok şeyi size açıklamak üzere geldi; birçoğunu da açığa vurmuyor. Şüphe yok ki size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Allah, kendisinin izniyle rızasını arayanları o kitapla kurtuluş yollarına erdirir, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir.” (Maide Suresi 15 ve 16. Ayetler)
Kur’an öyle mübarek bir kitaptır ki; BİZE YÜCE RABBİMİZİ ÖĞRETMEKTE VE ANLATMAKTADIR. Sonsuz ilim ve mutlak ilim dahilinde yüce Rabbimizin SINIRSIZ olan vasıflarını bize öğretmektedir. Mutlak güç ve kudretin sadece O’nda olduğunu bildirmektedir. Tüm ilimlerin kaynağı olan ESMA’yı bize öğretmektedir. Yüce Rabbimizin benzersiz olduğunu, tek olduğunu, kıyaslar üstü olduğunu, zamandan ve mekandan münezzeh olduğunu bize öğretmektedir. Olan her ne varsa ve tüm olacak olanların bilgisinin Rabbimizde olduğunu bize bildirmektedir. Her şeyin mutlak hakimi olan Rabbimizin bize bizden yakın olduğunu anlatmaktadır. Mübarek Kur’an Rabbimizin bizleri İslam’la nasıl şereflendirdiğini bildirmektedir. Dünya ve ahiret hayatı hakkında kesin bilgi vermektedir. Tevhidin içeriğini, tüm yönlerini bize anlatmaktadır. Mevcudattaki tasarrufların ve hakimiyetin en güzel izahatını yapmaktadır. Kur’an, yüce Allah’ın sıfatlarının tecellisi ile her şeyi nasıl tesis ettiğini, nasıl tanzim ettiğini, nasıl idare ettiğini ve nasıl yaşattığını bize anlatmaktadır. Kur’an, ilahlığın ve ilah olmanın tüm gereklerini en güzel bir biçimde bize anlatmaktadır.
Mübarek Kur’an bir şifreler manzumesidir. Her hazineye girmek için şifrelere ve haritalara ihtiyaç olduğuna göre en büyük hazineye ulaşabilmek için de tek çare, onu kelamı ve lafzı ile okumak, manasını ve hükmünü anlamaya çalışmaktır. Her Kur’an okuyan şifrelerin mahiyetini bilmiş olmasa bile nurani iklimin ve ilmin bütün kapılarını açmış olur. Açtığı bu kapılardan en büyük hazinelere ulaşır. Sonra bunlara mana vermeye çalışır. Tüm hakikatlere buradan ulaşır. Dünyanın ve ebedi sonsuz hayatın tüm kodlarını buradan öğrenmiş olur. Buradan elde ettiği bilgiler ve yol haritası ile hayatını tanzim eder. Böylece nasıl kurtuluşa ereceğini tam manası ile anlamış olur.
Tüm zamanlara hükmeden mübarek Kur’an’ın manası ve anlamı üzerinden hayatını dizayn edenlere ne mutlu. Onun hükümlerini icra edenlere ne mutlu. Okunuşu ve lafzı üzerinden kelam edenlere ne mutlu. Onun uygulama biçimini öğreten Sünnete sarılanlara ne mutlu. Ona yoldaş ve arkadaş olanlara ne mutlu. Onun reçetesi ile maddi ve manevi şifa bulanlara ne mutlu.
Ali Dama