Ene’l HakÇılar

Büyük Sufi Cüneyt, müriti Mansur’dan Kâbe’ye, hacca gitmesini istemişti çünkü Mansur sorun yaratmaktaydı… ne zaman coşkunlukla kendinden geçse duru bir neşeyle “Ben Tanrı’yım!” diye bağırmaya başlıyordu ve bu, sofulara göre küfürdü, bir küstahlıktı.

Cüneyt, müriti Mansur’a defalarca “Böyle bağırmayı kes. Senin Tanrı olduğunu biliyorum, kendimin Tanrı olduğunu biliyorum, herkesin Tanrı olduğunu biliyorum -ama sus artık! Bunu bu kadar yüksek sesle söyleme, içinde tut çünkü insanlar akılsızdır -başına dert açmaya başlayacaklar” demişti. Mansur her defasında “Evet efendim.” der ama ne zaman kendinden geçse yine “En el Hak!” ben Tanrı’yım! diye bağırırdı. Cüneyt, “Bana söz veriyorsun ama tekrar tekrar aynı şeyi yapıyorsun” diye çıkıştığında da, “Ben ne yapabilirim? Ben size söz veriyorum ama Tanrı size söz vermiyor ki. Ve ben kendimden geçtiğim zaman bunu O yapıyor! Ben değil” diye yanıt veriyordu . Cüneyt de bunu biliyor, bu nedenle üstüne gitmemek için “İyi” diyordu ama söylentiler de yayılıyor, Mansur ve Cüneyt ve yaptıklarına dair olumsuz haberler Sultan’a ulaşıyordu. Üstelik vezir de onların karşısındaydı… böylece

Cüneyt “Beladan uzak durmak için hacca git; Kâbe’ye git” dedi. O günlerde Kâbe’ye gitmek demek yıllar demekti; binlerce kilometre yürümek zorundaydın. Ve Mansur “Peki” dedi. Ayağa kalktı ve “Tamam, o halde gidiyorum” dedi. Cüneyt çok mutluydu, “Bu kadar çabuk gideceğini düşünmüyordum” dedi.

Mansur ne yaptı biliyor musunuz? Cüneyt’in etrafında yedi defa döndü ve “Geri döndüm! Benim Kâbem sensin!” dedi

Mürit için usta Kâbedir. Mürit için usta onun Tanrı’sı, tapınağıdır.

Ve o, müritin kıblesidir de. Kıble, bütün müslümanların kılarken yüzlerini döndükleri, Mekke’ye bakan yöndür. Bir Müslüman ne zaman namaz kılsa yüzünü Kâbe’ye dönük tutar; bu yöne kıble denir.

Sır / Osho

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.