ESKİ BİR PALTO YAZISI

Sedat Peker’in hedefindeki Habertürk eski programcısı Veyis Ateş’in giydiği 10 bin liralık palto konusu konuşuluyor.

Adam onbin liralık palto giymiş diye herkes eleştiriyor.

Ağzı olan konuşuyor..

 
 

Sanıyorlar ki,o sıradan bir palto.

Değil tabii ki..

Ben açtım konuştum kendisiyle..

(Açken daha iyi konuşuyorum.Bu yüzden yemek yemeden konuştum.Konuşurken açtım)

“Nedir bu palto’nun özelliği?.” diye sordum.Anlattı.

Bikere o onbin dolarlık palto,bildiğimiz sıradan bir palto değil.Özel yapım bir Palto..

Palto,kışın çok sıcak tutuyor.

Paltoyu bir kere giyip çıkarıyorsun,o sıcaklık bir hafta gitmiyor..

Ayrıca palto,yazın da serin tutuyor.

Astarına dikilen gizli bir havalandırma sistemiyle,havayı sol koldan içeri alıyor,bütün paltoyu dolaştırıp,sağ koldan dışarı veriyor.

Yazın da giyilebilir bir palto..

Ayrıca açılır-kapanır özelliği var.Açıldığı zaman,iki kişillik palto oluyor.

İhtiyaç halinde cekete dönüştürülebiliyor.

Hatta pantolon,kazak ve ayakkabı olabilen çeşitleri de var..

Yani adamlar yapıyo ağbi…

Siz olsanız böyle özel bir paltoya onbin lira vermez misiniz?

Ben veririm.
Bin lira da bahşiş bırakırım.
Terzinin çırağına yemek ısmarlarım.
Karşıdaki bakkalın dükkan kirasını öderim.
Yoldan geçen simitçinin bütün simitlerini alırım.

O derece yani.

Herkes bilip bilmeden eleştiriyo.

Ağzı olan konuşuyo.

Ağzın olmasın bak konuşabiliyo musun?..

☆☆☆☆☆

SAKALIM…

Bu nasıl bir erkeklik hormonu anlamış değilim.

Kesiyorum kesiyorum,inadına daha çok uzuyorlar..

Sakallarım…

Biraz önce aynaya baktım,gözlerimin altında sakal çıkmış.

Artık kontrol edemiyorum.Heryerimden sakal çıkıyor.

Sabah uyandım,baktım akşam başımı koyduğum yastıkta sakalım çıkmış.

Uzaylı yaratık gibi.

Evde heryerde sakalım çıkıyo..

Dışarı çıkacam,kapıyı açamadım.Kapıda sakallarım çıkmış,sarmaşık gibi tüm kapıyı sarmış,sıkışmış çıkamadım.
Pencerede uzayan sakallarımı kestim de pencereden çıktım.

Jilet dayanmıyo sakalıma.
Traş oluyorum,yüzümü yıkıyorum,nasıl olmuşum diye aynaya bakıyorum,o kısacık sürede sakallarım eski haline gelmiş.

Kapı çalıyo açıyorum,yan dairede oturan komşu.Elinde bir poşet.”Buyur komşu” diyorum.”Bu senin sakalın mı?” diyor.Poşete bakıyorum,benim sakalım.Sakalım gidip yan dairede çıkmış.”Sakalına sahip çık komşu.Ayıpoluyo” diye sitem etti.

Kahvaltı yapacam,masada sakalım çıkmış.Masayı traş etmeden yapamıyorum.

Oturduğum iskemlede sakalım çıkmış,oturamıyorum.Batıyo çünki.Çok sert sakal.

Bigün bi fırça imalatçısı benden sakalımı istedi.”Sat bu sakalı bana,temizlik fırçası yapayım.İnatçı lekeleri çıkarmada kullanılır”dedi.
Dalga geçiyo sandım,ciddiymiş adam.

Ama satmadım.Sakal satan bi adam olarak bilinmek istemedim.
Bizde sakal önemlidir.
At-Avrat-Silah üçlemesinden sonra Sakal-Bıyık-Göğüs kılı gelir.
Bunlar erkeğin gururudur.Gururumu satmam.

En çok üzüldüğüm şey de..
Bu kadar erkekliğe bir kadın bulamadım ya..
yazıklar olsun bana….

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.