ESKİ KONU UZMANLARI

ESKİ KONU UZMANLARI


Şimdi üzerinde duran ve önemseyen pek yok; ama, eskiden çocuk terbiyesi çok önemsenirdi!


Şimdi önemsense de bir önemi kalmadı artık: Atın sırtındaki Üsküdar’ı ve eşeğin sırtındaki de Bor’u geçti!


Eskiden, “anlayış ve idrak yolları enfeksiyonu” sorunu olan çocukların bu sorunu, anneler tarafından geleneksel eski uzmanlara danışılarak ortadan kaldırılmak sûretiyle giderilir ve çocuk, “herkesi mutlu eden kıvâma” mutlakâ getirilirdi.

 

Eski konu uzmanları / mürebbiye / terbiyeci / eğitimcilerin geneli; gösterişten uzak ve sıradan, okuma yazması bile olmayan alaylı ve çok azı mektepli / diplomalı olsa da günümüz konu uzmanlarına taş çıkartacak kadar konularına hâkimdiler.

 

Esâsen; bu uzmanlara her evin ihtiyâcı olarak başka ana işler için danışılır, ek işolarak çocuklardaki bu tarz sorunlarda da kendilerine danışılırdı. Bu yüzden, her evde mutlakâ bulunurdu.


Çocuk psikolojisinden çok iyi anlar; baba ve annelerinin yola getiremediği en iknâ olmaz çocuğu bile birkaç dakîka içinde iknâ eder, tedâvî eder, têdîp eder ve yola getirirlerdi.


Bu yola getirme hizmeti karşılığında da şimdiki paragöz uzmanlar gibi davranmaz; hiçbir ücret talep etmezler, karın tokluğuna hizmet verirlerdi.

 

Annelerin danıştıkları konu uzmanlarının ve başvurdukları tedâvî yöntemlerinin pek fazla mâliyeti de yoktu.


Uzmanlar ve yöntemler, her annenin kolayca ulaşabileceği yerde ve rahatlıkla alabileceği bedel ile satılırdı. Öyle şimdikiler gibi, sâdece zenginlerin ulaşabildiği ve Avrupa’dan getirilmesi gereken uzman ve yöntem değildi.


Söz konusu eski konu uzmanları: Dâimâ her annenin hemen elinin altında bulunur; ihtiyaç duyulduğu anda, anneye en yakın bir veyâ birden fazla konu uzmanı "Teyzeciğim; sen o işi bize bırak,biz hemen hallederiz!" diyerek Hızır gibi imdâda yetişirdi.


Bu eski usul uzmanların, annelerin tamâmından ve babaların da birçoğundan çok hayır duâ almışlıkları vardır.

 

Eski konu uzmanları: İdrak yolları tıkanıp bir türlü lâf anlamayan ve iknâ edilmesi gereken çocuğun yüz, sırt ve özellikle kalça bölgelerinde el birliği hâlinde; bâzen düşük ve bâzen orta dozda, tekli ya da birkaç malzemenin karışımının yer aldığı terkipten oluşan reçete kapsamında, her gün ya da günaşırı birkaç seans yaptıkları “lokal : mahallî” müdâhalelerle derhâl tedâvîyi yaparlardı.


Tedâvîde kısa sürede başarılı sonuç almak için; genellikle yüksek dozda, tek seans ve tek doz da yeterli olurdu.


Ne hikmettir ki; en etkili kimyâsal ilâçlar bile en erken iki saatte etkisini gösterirken, bu uzmanların ilgili organlara verdiği organik ilâçlar bütün ruh ve bedendeki rahatsızlıkları dakîkasında çözerdi. İknâ edilmesi gereken çocuk derhâl iknâ olur, yapması gereken şeyi en iyi şekilde yapar ve annesine teslîm ederdi.


Tedâvî esnâsında yan etki olarak; uygulama noktalarında kızarıklık ve ağrı, şiddetli ağlama, hıçkırık ile karışık yalvarma ve söz verme sesleri duyulurdu.


Bu ilâçlar, her zaman işe yarardı, bugüne kadar işe yaramadığı hiçbir vak'â görülmedi.


Bu Memlekette, bu uzmanlarla tanışmayan ve bu uzmanların tedâvî programı uygulamadığı nerede ise hiçbir çocuk bulunmamaktadır.


Ama gel gör ki, bu organik ilâçlar ortadan kalkalıberi; bu ilâçlardan mahrum bırakılan çocuklar ipe sapa gelmez, okta kökte durmaz ve lâf dinlemez oldu.


Birçok anne çâresizlik içinde kıvranmakta ve mektepli uzmanlar da çözüm üretememekte.


Eski konu uzmanları ise; “yassah hemşerim!”in yarattığı sertifika sorunu nedeniyle, ancak merdiven altı hizmet verebilmekte


Üstüne üstlük terbiyeden uzak yetişen bu çocuklar, bir de kendilerine “Z Nesli” diye bir lâkap takıp ana ve babalarına ağa, bey ve efendi olmaya başladı.


Essahtan da “Z” harfinin, alfâbenin son harfi olması gibi; îman, ilim, irfan, edep, hayâ, iffet, nezâket, zarâfet, tevekkül, kazâ ve kadere rızâ, kanâat, .. gibi insanlığın en üst meziyetleri konusunda “insan olmanın dip merhalesi” ni yaşayan bu nesil için, bu lâkap tam yerini buldu gâlibâ!


Dolayısıyla, Hükûmetin bu konuya âcil olarak el atması gerekiyor.


Sertifika sorunu nedeniyle “merdiven altı şekilde hizmet veren” eski konu uzmanlarının yasal zeminde tekrar hizmet verebilmesi için yasal düzenlemeler yapılmalı, bu uzmanlara sürekli geçerli olacak bir sertifika ya da diploma verilmelidir.


Kimden ve hangi konu uzmanlarından mı bahsediyorum?


Tabiî ki; “5’i bir yerde” gibi birbirine yakışan, kendi başına da iş görebildiği gibi, yıllarca bıkmadan usanmadan el birliği hâlinde hizmet veren “5’li altın set”ten:

     1-Şamar

     2-Terlik

     3-Süpürge

     4-Oklava

     5-Maşa


Yaşasın eski konu uzmanları!

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Osman Aykut 17 Ekim 2024 12:18

    Kalemine sağlık kardeşim. Selamlar