ESKİMİŞ HAYATLARINIZI ATIN !

Dergi ve gazetelerin magazin sayfalarında, birbirinin aynı gibi görünen iki resim yayımlanır.
Bizden, aradaki 7 farkı bulmamız istenir.
Zorlanır, ama genellikle buluruz…

Yaşadığımız hayatlar için de aynı şeylerin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.
Biraz dikkatle baktığımızda; üzerinde yeterince düşünmediğimiz minik farklılıkların; bizi bambaşka bir insan yapabileceğini görebiliriz.

Uzun zamandır; varlığımı sorgulamaya yönelik olarak bir çaba harcamadığımı fark ettim!
Ya sen?

En büyük idealim; geleceğe dair hiçbir endişe duymayacağım bir yaşam standardına ulaşabilmek.
Ya senin?

Fiziksel ve zihinsel potansiyelimi eyleme dönüştürürken, zamanımın çoğunu bu idealin gerçekleşmesine yönelik uğraşlarla geçiriyorum.
Ya sen?

Benim için; henüz elde edemediğim her şey değerli. Para, mal, mülk, lüks, şöhret, kariyer…
Ya senin?

Gerçekte; bir önem sırasına sokacak olursam: Nereden geldiğim, niçin var olduğum, bu gezegende ne aradığım, öykümün ne şekilde devam edeceği ya da nerede, nasıl ve niçin sona ereceği gibi soruların cevabına ulaşabilmek; şık bir elbiseden, leziz bir yemekten, iltifat almaktan, manzara seyretmekten ya da cebimde fazlasıyla paranın olmasından daha önemli diye düşünüyorum.
Ya sen?

Kanaatim; ‘asıl değer’ olmayan yüzlerce illüzyonun ard arda sıralanarak gerçeği fark etmeme meydan vermediğidir.
Ya senin?

Dünyevi bir takım ihtiyaçları karşılayamama korkusunun olmadığı bir düzeneğe sahip olsam; bir güç “hadi bunları verdim gitti” deyiverse ve yaşamla öylece baş başa kalsam ne yapardım bilemiyorum.
Ya sen?

Sadece, elde etmiş olduklarımla oyalanmak; ruhumun okşanmasına, varlığımı keyifle, mutlu, sorgusuz-sualsiz sürdürmeme yeterli gelmezdi sanırım.
Ya senin?

Bununla birlikte;
‘Geleceğe dair hiçbir endişe duymadığım andan sonraki yaşam biçimim, idealim ne olurdu?’ doğrusu bilemiyorum.

Belki de etrafımı saran birçok şey bunu sağlıklı bir biçimde düşünmemi engelliyor.
Sanki; kendi inisiyatifimle değil de, uzaktan kumanda edilerek, yönlendirilerek yaşıyorum.
Ya sen?

İçimden bir ses şöyle diyor;
Sana sunulanın parçası olmanın dışında da; varlık nedenini ilgilendiren, gerçek anlamda mutlu-huzurlu olmanı sağlayabilecek;
anlamlı bir yaşam sürdürmek adına, meşgul olabileceğin farklı şeyler de var.
Ya senin?

Alışkanlıklarımın, alıştırıldığım şeylerin çoğunu çöpe atıp; her şeyi ‘yeni bir bakış açısıyla değerlendirmek düşüncesi’ kafamı hep kurcalamıştır.

Bu gün bir vesile ile bu arzumu, hissiyatımı kaleme döktüm.
Yarın, bir ucundan tutarak yeni bir hayata doğru adım atarsam; kendimi zincirlerini kırmış, özgürlüğünü kazanmış biri olarak hissedeceğim.

Çünkü; beraber ve solo yalanlardan bıktım artık…
Ya sen…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.