Fayda; Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını tatmin etme (giderme) özelliğine fayda denir. Bir mal veya hizmetin insan ihtiyacını giderme hassası veya kalitesidir. Bir ihtiyacın tatmini bahis konusu olduğu için, iktisatta, ihtiyacı gideren bu mallar arasında sağlık ve moral yönünden bir ayırım gözetilmez. Diğer deyişle, açlığı gideren ekmek ve sağlık ihtiyacını karşılayan doktorun hizmeti ne kadar faydalı ise, insan sağlığına zararlı olduğu bilinen sigara da bir arzuyu cevaplandırdığı için aynı şekilde faydalı sayılır.
Mal ve hizmetlerin insan ihtiyaçlarını tatmin etmesi, mal ve hizmet üreten çalışanın mal ve hizmet üzerindeki emeği ile doğrudan ilişkilidir. Çalışan ürettiği mal ve hizmetin kalite ve sürekliliğini artırıcı emek ve özveriyi gösteriyor ise buna; çalışanın iş ile dertlenmesi diyebiliriz.
Özellikle kamu çalışanını iş ile dertlenen insanlardan oluşturulamadığı her halde bunun faturasını öncelikle; ihtiyaçlarının giderilmesini bekleyen insanlar ile millet egemenliğinin hakim olduğu ülkelerde siyaset kurumu öder. Ülkemiz kamu çalışma hayatında KPSS (Kamu Personeli Seçme Sınavı) ile istihdam yapıldığı doğru bir yöntem olmakla birlikte görevde yükselme konularının sınav sistemine tabi olması, iş ile dertlenen değil makam mevki arayışlarını öncelemiştir. Görevde yükselme sınavları format olarak, aktif işi olmayan, yoğun çalışma ortamından kendini soyutlamış hatta bilgi birikimi ve tecrübesi (yükselmek istenen pozisyon) olmayan kişilerin genellikle başarılı olduğu sınavlar olduğu görülür. Bu durum; iş ile dertlenen çalışanları sistem dışına attığından, kamu maliyetlerinin yükselmesine rağmen insan ihtiyaçlarını tatmin etmekten uzaklaşma ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu yapı; bugün ülkemizde yaşanan bürokratik sorunları doğurmuş, vatandaş memnuniyetsizliğini körüklemiş daha vahimi vatandaşın devletin kurumlarına güveni azalmış, devlet milleti ile mahkeme salonlarına düşmüş, sonuç olarak faturası siyaset kurumuna kesilecek bir hal almıştır.
Siyaset Kurumu; “iktidarın- hükümetin” ülkemiz için gece gündüz büyük bir özveri ile çalışması bu ülkeye kazandırdıkları, bugünün bürokrasisinin çalışma alanıdır. Yeni yapılmış hastahaneler, okullar ve adliye sarayları vs. bu bürokrasinin elinde on yıl içinde tanınmaz hale geleceğini, kötüleşeceğini tahmin etmek uzak görüşlülük değildir. Çünkü bugünden on yıl geriye gidince bu gibi yeni, vatandaşa hizmet sunan yapıların geldiği nokta içler açısıdır.
Bir an önce bu yanlış gidişe son verilmesi; yönetici pozisyonlara gelecek çalışanlarda bilgi birikimi ve tecrübe ile liyakatin önemli olduğu sistemin kurulması siyaset kurumunun amaçlarının gerçekleşmesi ve ülkemiz geleceği için önemlidir.