Geçtiğimiz yıllarda bir televizyon kanalında yayınlanan Pop Star yarışmasının, jürideki ağır toplarından Bülent Ersoy, yarışmacılarla ilgili oldukça iyimser yorumları ile dikkatimi çekmişti.
Yarışmacı şarkıyı söylerken birazcık detone olsa, tutuk kalsa da önemli değil; eğer Bülent Hanım sergilenen performansta genel anlamda olumlu bir- iki pırıltı varsa; basıyor yarışmacıya yaldızlı pekiyiyi…
‘Fevkaladenin fevkindeydi’ diyor, yani onda bir mükemmellik görüyordu.
Bir anlamda olup bitenlere Polyannacı gözle bakmanın, pozitif düşünmenin örneğini sergiliyor; bu yüzden de seviliyordu.
Aslında hepimiz biliyoruz ki; hayata da böyle toleranslı bakabilir, kendimizi, etrafımızda olup bitenleri değerlendirdiğimizde; ‘fevkaladenin fevkinde’ bir durumun söz konusu olduğu düşüncesine sahip olabiliriz.
Şimdi birkaç deneme yapıyorum:
Sesiniz güzel olmayabilir. Ama eğer herhangi bir şarkının sözlerini biliyor ve bunları banyo yaparken keyifle mırıldanabiliyorsanız; bu fevkaladenin fevkindedir.
Bir koşu yarışmasına girecek olsanız, ipi ilk göğüsleyen kişi olmayı başaramayabilirsiniz. Ama arada bir yürüyüş, arada bir jimnastik yapabiliyor ve merdivenden çıktığınızda nefes nefese kalmıyorsanız; bu fevkaladenin fevkindedir.
Lüks bir restaurantta her zaman ailenizle yemeğe çıkacak kadar ekonomik imkana sahip olamayabilirsiniz. Ama bir pazar günü, aileniz ya da arkadaşlarınızla hep beraber piknik yapıp; domates, salata, peynir, zeytin ve karpuzla süslediğiniz yer sofrasında, yediklerinizden lezzet alabiliyorsanız; bu fevkaladenin fevkindedir.
Ülkenin tanıdığı bir isim olmayabilirsiniz. Ama mahallenizde ya da arkadaşlarınız arasında sevilen biriyseniz; bu fevkaladenin fevkindedir.
Çok para kazandığınız bir işiniz olmayabilir. Ama işiniz varsa, maaşınızı zamanında alabiliyorsanız, hele de kredi kartı borcunuz yoksa, bu fevkaladenin fevkindedir.
Acun gibi dünyayı bir baştan bir başa gezemiyor olabilirsiniz. Ama hafta sonlarında bulunduğunuz ilçenin dışına çıkabiliyor, zaman zaman sinemaya, tiyatroya, konsere gidebiliyorsanız; bu fevkaladenin fevkindedir.
Olup bitenleri yorumlama konusunda Bülent Ersoy kadar çarpıcı olamayabilirim.
Ama siz, kendinizle ilgili olarak mevcut listeyi uzatacak örnekler bulmaya devam edebiliyorsanız; bilin ki bu; fevkaladenin fevkindedir.
