Şemsi bey, bir öğle üzeri, televizyonun karşısında gazete okumakta,karısı Cemile de yanında örgü örmektedir…
Televizyonun, hayatlarındaki yadsınamaz varlığını kabul ettikten sonra onunla yaşamasını öğrenmişlerdir…
Arada bir televizyona da bakarak onu da ihmal etmezler..
Şemsi bey,gazetesinden başını kaldırır,yakın gözlüğünü çıkarır, uzak gözlüğünü takıp,uzaklara dalar..
– Ben neden hiç fötür şapka takmadım Cemile?..
– Bana mı diyorsun Şemsi?.
– Evet…Gazetede bir fotoğraf gördüm de..Fötür şapkalı bir adam..Tipi de bana benziyor..Onu görünce dedim, keşke ben de fötür şapka taksaymışım, bana yakışırmış..
– Yakışırdı tabi,sen yakışıklı adamsın, sana herşey yakışırdı..
– Yakışırdı yakışırdı,benim kafam fötür kafa..
Niye aklıma gelmedi ki hiç fötür şapka takmak?..Aklıma gelse kesin takardım..
Şemsi bey fötür şapka takamamış ama bunu fena halde kafasına takmış,fötürsüz geçen yıllarına üzülmektedir.Lavaboda,aynanın önünde,elinde macun sıkılmış diş fırşası,aynaya dalıp gitmiştir.
– Şemsi n’apıyorsun yarım saattir içerde ?..
– Ben niye hiç fötür şapka takmadım Cemile, ona üzülüyorum…
– Fötür nedir Şemsi ?
– Hani Süleyman Demirel’in şapkası vardı ya, o işte fötür şapka..
– Ama o sana olmazdı ki.Demirel’in kafası seninkinden daha büyük.
– Demirel’in şapkasını demiyorum.Alırdım başka biyerden kafama göre olanını..
– Başka yerde var mıydı ki ?
– Nasıl var mıydı ki ?
– Ne bileyim, herkes Demirel’in şapkasını kapmaya çalışıyordu ya,o şapkadan başka yerde satılmıyor, bir tek onda var sandım..
– Çok pişmanım Cemile..Hayatımın en güzel, en olgun yılları fötür şapka takmadan geçmiş farkında değilim..
– Ayy Şemsi,ne var bunda bu kadar büyütecek?..Fötür şapka istiyorsan,git al bir fötür şapka..
– Çok geç artık Cemile, çok geç..Fötür şapka benim ellili yaşlarımın şapkasıydı.
Elli,ellibir,elliiki, elliüç,ellidört,ellibeş, ellialtı,elliyedi, ellidokuz…
– Ellisekizi atladın.
– Olsun o sene giymezdim,kafam dinlenirdi..
Emekli Şemsi beyin fötr şapka üzüntüsü,ailece yedikleri akşam yemeğinde de devam etmektedir.
– Baba niye yemiyorsun yemeğini ?
– Hayırlı olsun çocuklar.Babanız kafaya takacak yeni birşey buldu. ” Ben niye hiç fötür şapka takmadım” diye sabahtan beri dolanıp duruyor evin içinde.
– Fötür şapka değil anne “fötr şapka.”
– Fötür şapka işte.
– Fötür değil anne, onun doğrusu “fötr”
– “Fötr !”
– Evet.
– Aman !.. Ben diyemem onu.Dilim boğazıma kaçıyordu az kaldı..
– Fötür şapka yakışırmış babama..
– Oğlum,zaten sabahtan beri fötür şapka diye diye deli etti beni,bir de siz kışkırtmayın şimdi,başlamasın yine.
– Neden Cemile ?..
– Neden mi başlamayasın ?
– Yok hayır, neden aklıma gelmedi fötür şapka takmak?..
Alırdım bir fötür şapka,takardım kafama,çıkardım sokağa,gelene geçene tanıdıklara fötür şapkamı çıkarır çıkarır selam verirdim..
Fötür şapkayı takması kadar,çıkarıp selam vermesi de güzel..
Bir yandan da ona üzülüyorum,tanıdıklarıma güzel selam veremedim…
– Bir de smokin giyerdin baba,eline de bir baston alırdın. “Şarlo” gibi…
– O şekilde sokağa çıkarsan şarlo derler tabi.
– Yok anne,Şarlo dediğim ” Çarli Çaplin..”
– Ben bilmem Çarli marli,ben kocama şarlo dedirtmem.
– Babacım,alayım mı sana bir fötr şapka ?
– Yok kızım, hiç hevesim yok.
– Hevesin yoksa o zaman niye kafana taktın Şemsi ?
– Şimdi hevesim yok ama kırklı ellili yaşlarda bir sürü hevesim vardı.Aklıma gelse, o heveslerden biriyle bir fötür şapka alırdım kendime.Bunun pişmanlığı içindeyim..
O yıllarda hep bi eksiklik hissederdim.”Birşey eksik,birşey eksik” derdim,meğer o eksiklik fötür şapkaymış..
Bir hafta geçmiş,Şemsi bey hala,zamanında fötr şapka takmamış olmasının üzüntüsünü üzerinden atamamıştır.Cemile o öğleden sonra yatak odasına girdiğinde Şemsi’yi ağlarken görür.
– N’apıyorsun Şemsi ??
– İçim acıyor Cemile..Fötürsüz geçen yıllarıma ağlıyorum..
– Ayy Şemsi saçmalama..Yaşayamadığın bir bu mu var sanki de,oturmuş fötür şapka takmadım diye ağlıyorsun ?
– Bilmiyorum Cemile…Gazetede o fötürlü adamın fotoğrafını görünce…Onun yerinde ben olabilirdim..Fötürlü ortamlara girerdim.Başka bir adam olurdum.Herşey başka türlü olabilirdi,belki beni daha çok severdin…
– Yok öyle birşey Şemsi..Ben senin fötürsüz halini sevdim..Hiç bir gün “Niye bu adam fötürsüz,niye hiç fötür takmıyor ?” diye düşünmedim..Fötürün benim için hiç önemi yok.Fötür insanın içinde olmalı.
– Yok, bu öyle birşey değil,fötür içinde olmuyor, kafana takıyorsun.
– Olsun,takma kafana..
İşte tam o sırada Şemsi beyin kızı elinde bir fötr şapkayla eve gelir.
– Bakın babama ne aldım ??…
– Aaaa fötür şapkaa !..Şemsi ???
– İstemiyorum…Artık çok geç..
– Yapma Şemsi.Hadi bir tak,beğenmezsen çıkarırsın..
– Yok..Olmaz zaten. yaşlandım,kafam küçüldü.Büyük gelir o kafama..
– Baba lütfen benim hatırım için..Bir haftadır bizi çok üzüyorsun.Eminim çok yakışacak.
– Yakışır mı dersin ?
– Benim babama herşey yakışır..
– Bir takayım bakayım…Ellili yaşlarda olacaktım ki,asıl o yaşlarda iyi gider bu..
Şemsi bey,fötür şapkayı istemeye istemeye takar,aynada kendine bakar,hiç de fena durmamıştır kafasında…
Başını sağa sola,aşağı yukarı oynatıp değişik açılardan bakar.
– Vallahi süper oldun babacığım.Sanki fötr şapkayla doğmuşsun gibi..
Şemsi beyin keyfi yerine gelmiştir..
Kim ne derse desin bundan sonra fötr şapka takacak,fötrsüz geçen yılların acısını çıkaracaktır..
İlk fötür selamını karısına verir.Şapkayı çıkararak, karısının önünde eğilir.
– Hanımefendi !..
Sonra, kızının önünde eğilir.
– Küçük hanım ?..
– Keyfi yerine geldi babamın.Aslan babacığım.
– Bana bak Şemsi,o fötürden başka birşey giymek yok..Öyle sımokin mımokin, elde baston,sokağa çıkıp da Şarlo dedirtme kendine.
– Başüstüne madam !..Bonsuvar madam !..
– Ayy o ne demek Şemsi,hoşuma gitti o.Ne anlama geliyor o ?..
Şemsi bey,bir fötr şapkayla,geçmişin bütün eksikliklerini gidermiştir…
Yaşayamadığı herşeyi,bütün hayal kırıklıklarını şapkanın içine,şapkayı da kafasına koyar,dimdik yürüyerek mutlu bir şekilde odadan çıkıp gider….