Modern dünyada kaybolmuş hisseden birçok insan, kendini geçmişin dizilerinde, giysilerinde bulmayı dener. Bu kişiler için eski çağlara ait olmak, bir aidiyet duygusu oluşturur.
Bazı insanlar; modern çağa, dijital dünyanın sunduğu sayısız kolaylığa rağmen, kendilerini bu çağa ait hissetmezler benim gibi.
Eski çağlara duyulan özlem, geçmişin sadeliğini ve yaşam tarzını, konuşma biçimini bu çağa göre daha iddialı ve seviyeli gösteriyor.
Bence geçmişe duyulan bu özlem, çoğunlukla romantik bir bakış açısına dayanıyor. Örneğin, günümüzün hızla değişen moda trendleri ve ev dekorasyonuna karşı 1920'lerin zarif kıyafetleri veya mobilyaları.
Daha iyi bir duruş sergiliyor.
Bu çağın hızla değişen hareketleri arasında kimlik arayışı, kişileri geçmişin sakin limanlarına yönlendirebiliyor.
Benim geçmişe özlem limanım genellikle sahiller oluyor.
Çünkü sahiller bana, tıpkı eskiden nadiren kullanılan, gizemli, sessiz ve biraz da ürkütücü olan temiz misafir odalarının huzurunu anımsatıyor.