… Gördük ki,

 … Gördük ki; 

  

ABD – başta sinsi İngilizler ve tüm vahşi Batı – lanetli, barbar İsrail: ŞEYTAN ÜÇGENİ- –: iki yüzlüymüş – bu ispatlandı. 

ABD – başta sinsi İngilizler ve tüm vahşi Batı – lanetli, barbar İsrail: ŞEYTAN ÜÇGENİ- –: zalimmiş – bu ispatlandı. 

ABD – başta sinsi İngilizler ve tüm vahşi Batı – lanetli, barbar İsrail: ŞEYTAN ÜÇGENİ- –: hırsızmış– bu ispatlandı. 

Yahudi ve Hristiyanlar birbirlerine dost – Müslümanlara ortak düşmanmış – bu görüldü. 

  

 "Ey iman edenler!Yahudileri ve Hristiyanları veli edinmeyin.Onlar birbirlerinin velileridir.Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Mâide- 51  

  

İsrail’in, yahudilerin inandıkları Tanrısı, şeytandır, paradır. Emirlerini ondan alırlar, ona taparlar.  

  

… NELER - NELER YAPMIŞLAR. 

 

Bizdeki satılmışlarla, safları bunlara inandırmışlar. 

Onlar bir araya gelirken, bizi ayrıştırmışlar 

Yetmemiş, 

Bölmüşler – parçalamışlar- kolay yutulacak lokmalar haline dönüştürmüşler 

Yetmemiş, 

Birbirimize düşman etmişler, 

Aramıza, fitne tohumları ekip  

Bizi birbirimize kırdırmış 

Karşımıza geçip kahkaha krizine girmişler. 

Aç bırakmışlar, işçi memur, köle yapmışlar. 

  

 

…. İNSAN GÖRÜNÜMLÜ YARATIKLAR 

 

İnsanlıktan çıkmışlar 

Kalpleri taşlaşmış – merhamet ve sevgi duygularını kaybetmişler 

Vahşiler, canavarlar 

Gözlerini kırpmadan çocukları katlediyor, öldürüyorlar 

Kadınları, ihtiyarları öldürüyorlar 

Sivil, silahsız, masum insanları öldürüyorlar 

Esir aldıkları insanlara – akıl almaz işkenceler yapıyorlar 

Çaresiz kadınlara toplu tecavüzler 

Nedensiz, niçinsiz bahanelerle gencecik insanları zindanlara tıkıyor, ömürlerini yok ediyorlar 

Mahkumları denek olarak kullanıyorlar, organlarını alıyorlar 

Her türlü yalan ve hileyi – kendileri için hak görüyorlar ve pişkince, ahlaksızca icra ediyorlar 

Allah’a kesintisiz iftira ediyorlar 

Peygamberleri katlediyorlar 

Her türlü kalleşlik temel karakterleri 

Utanma yok, duygu yok, sevgi yok 

Tüm aşağılık işler, fiiller bu yaratıklarda 

  

… İNSANLIĞA DÜŞMANLAR 

 

Bu, kimin körüklediği - malumumuz, 3 -5 çapulcunun yaptığı hainliği ve bitmeyen, artarak devam eden kin ve düşmanlık karşısında insanlığın büyük çoğunluğu ne yapıyor. Sadece akıl almaz bir akıl tutulması ile seyrediyor.  

Oysa bize açık açık düşmanlık eden- soykırım yapan- iliklerimize kadar sömüren vahşi batıya sempati- hoşgörü ve sırnaşma- bu mu dur... Olması gereken. Sıra bize gelince mi uyanacağız? 

İş işten geçmeden, çok geç olmadan, ateş bacayı sarmadan, keşke demeden önce, bir an önce ki hemen şimdi, kendimize gelmeliyiz. 

İnsanlık, Yahudi ve Hristiyan teröründen çektiğini hiçbir şeyden çekmedi.  

  

– insanlık bu üç çapulcu terör çetelerinden ve onların insanlığın üstüne kâbus gibi çöken terörlerinin üstesinden hep birlikte, iş - güç ve elbirliği ile gelmeli. 

  

… BU LANETLİ YARATIKLARI İYİ TANIMALI VE ONA GÖRE POZİSYON ALMALIYIZ 



- GİZLENEN TALMUT YASALARI VE İSRAİLİN YOK OLUŞU:  

  

YAHUDİLER, sadece insanlara değil, ALLAH TEÂLÂ’YA BİLE İFTİRA EDİP YALAN İSNAT ETMİŞLERDİR...... 

  

1- “…Onlar (Yahudiler), bile bile Allah'a karşı yalan söylerler…” (Âl-i İmrân, 3/75) 

  

2- “Allah, ‘Şüphesiz Allah fakirdir, biz zenginiz.’ diyenlerin (Yahudilerin) sözünü elbette duydu…”

(Âl-i İmrân, 3/181) 

  

3- “(Bir de) Yahudiler ve Hristiyanlar, ‘Biz Allah’ın oğulları ve sevgili kullarıyız’ dediler. De ki, ‘Öyleyse (Allah) size neden günahlarınız sebebiyle azap ediyor? Hayır, siz de O’nun yarattıklarından bir beşersiniz.’…”

(Mâide, 5/18) 

  

4- “Bir de Yahudiler, ‘Allah’ın eli bağlıdır (cimridir)’ dediler. Hay kendi elleri bağlanası ve söylediklerinden ötürü lanete uğrayasıcalar! Hayır, O’nun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir…”

(Mâide, 5/64) 

  

Tahrif edilmiş Tevrat’a göre Yakup Aleyhisselam Tanrı ile güreşerek onu yenmiş ve İsrail lakabını almıştır. 

Aslında Allah’la güreşti dedikleri taptıkları şeytandır.

Yüce Allah yahudileri Kur’an-ı Kerim’inde tanıtıyor ve İsraillin yok oluşunu haber veriliyor 

Bu sapkın yolu tutanlar içinde sapkınların en sapkınlarından birisi olan Yahudiler kendi ırklarını ilahlaştırmışlardır. 

  

“‘Biz Allah’ın oğulları ve sevgilileriyiz.’ (Derler.)” 

(Maide: 18) 

  

Bu inanışın neticesi olarak kendilerinden olmayan ırkları hayvan gibi görürler, insan olarak hiçbir kıymeti yoktur onlar için. Onların paralarını, mallarını, topraklarını almak için her türlü hileye başvurmayı mübah görürler. 

  

“Kitap ehli olmayan Arapların vesâir kimselerin (hakkını yemekten dolayı) üzerimize bir sorumluluk yoktur.’ derler.”
(âl-i imran: 75)


 

Her türlü hile ve entrikaları tatbik ederler. İşlerine geldiği an yaptıkları anlaşmaları bozmaktan çekinmezler. 

  

“Sen kendileriyle anlaşma yaptığın halde, onlar her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozarlar.” 

(enfal: 56) 

  

Hainlik onların karakterinin bir parçası gibidir.

 

“İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima hainlik görürsün!” 

(Mâide: 13) 

  

Kendi iktidarlarını ve bekalarını tesis edebilmek için bulundukları yerde değil bütün dünyada fitne ve fesat çıkarırlar. Rakip gördükleri ülkeleri harbe tutuşturmak veya silah satarak zenginliklerini artırmak için uluslararası entrikalar tasarlayıp milletleri birbirine düşürürler.

 

“Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar.”  

(mâide: 13) 

  

Düşmanlıkları Hazret-i Allah’adır.  

Sırf ırkçılık gayretiyle peygamber olduğunu bile bile Resulullah Aleyhisselâm’a iman etmemişlerdir. Bu düşmanlıkları sebebiyle gerçek dine tabi olmuş Müslümanları hiç sevmezler.

 

“İnsanlar içerisinde, müminlere en şiddetli düşman olarak yahudileri bulursun.” 

(Mâide: 82)

 

Her türlü ahlaksızlığı irtikap ederler ve bu ahlaksızlıklarına kılıf uydurabilmek için Peygamber Aleyhimüsselâm Efendilerimize, sarhoşluk ve hatta zina isnat eden iftiraları muharref Tevrat’a geçirmişlerdir. Ne kadar günah ve ahlaksızlık işleseler dahi cennete gireceklerine inanırlar. 

  

“Sayılı birkaç gün dışında cehennem ateşi bize dokunmaz.’ derler.” 

(Bakara: 80 - âl-i imran: 24)

 

“‘Biz nasıl olsa bağışlanacağız.’ diyorlar.” 

(a’raf: 169) 

  

Yahudiler yine yapacaklarını yaptılar ve gerçek yüzlerini bir kez daha ortaya koydular.

 

Hazret-i Allah bize Kur’an-ı Kerim’inde yahudileri tanıttığı için biz Müslümanlar gördüklerimize şaşırmadık.

 

Peygamberlerine en büyük iftiraları atan, bazı peygamberlerini öldüren, milletlerini ve ırklarını ilahlaştırarak çok sapkın bir dini telakki kuran yahudiler kendilerinde gerekli kuvveti bulmuş olsalardı bu yapılanlardan şüphesiz daha beterlerini yapmaktan hiç geri durmazlardı. 

Bu hakikat 

  

“Ey Rabbim! Müslüman olarak canımı al ve beni salihler zümresine kat!”  

(Yusuf: 101)

 

Âyet-i kerime’lerde şöyle haber verilmektedir:

 

“Öfkeleri ağızlarından taşmaktadır.”

(âl-i imran: 118)

 

“Kalplerinin gizledikleri ise daha büyüktür.” 

(âl-i imran: 118) 

  

Binlerce yıllık ezetorik gelenekten beslenerek ‘Tek Dünya İmparatorluğu’nu kurma hayaliyle hareket eden Meciddun Dağları’ndaki Yahudilerin sebep olduğu bir savaş. Gerek Afganistan gerek Çeçenistan gerekse Irak’taki (Eski Babil) bütün harpler, henüz dünyanın farkında olmadığı (3. Dünya) Harbi’dir 

Bu ‘örtülü harple’, 3. Dünya Savaşı’nın gizli mimarları, anayasaları gibi olan ‘Siyon Liderlerinin Protokolleri’ adlı kitaplarında belirttikleri tüm doktrinleri nihai eyleme dönüştürdüler.  

Siyonizmin tepesindeki Konsül ise bu oyunun ‘son perdesini taraftarları, aracılığıyla tamamlamaya çalışmaktadır.  

Ayrıca Konsül ’ün istekleri doğrultusunda hareket etmeye hazır çeşitli kuruluşlar dünyayı kontrol etmekte.  

CFR, IMF, DB, TRILATERAL KOMİSYON, BILDERBERG, B’NAI BRIT, WTO, BM ve AB bu amaca yönelik kurulmuş örgütlerin başında yer almakta. Bunlar Konsül ‘ün dünya devi olan şirketlerinin en tepesinde, ‘çökertilmek istenen devletin’ içindedirler. 

Ele geçirdikleri Ford Vakfı ve Tavistock Enstitüsü'nün yanı sıra CIA, NATO ve AB gibi merkezlerin düzenledikleri "kuşatma ve yıkım planlarının ne ölçüde farkındayız?  

Bugünkü ve yakın gelecekteki "kuşatma ve yıkımlardan uzak durmak mümkün mü?

 

Fabrika sahipleri, yan sanayi üreticileri ve yöneticilerini biz "kapitalistler" olarak görürüz. Ama gerçek bu değildir. Üreticilerin
fabrikalarını çalıştırmak için gerekli parayı kredi olarak aldıkları kişi veya gruplar asıl kapitalistlerdir.
 

Ve bu banker takımı iş sahiplerini, iş sahiplerinin işçileri sömürdüklerinden çok daha fazla ve acımasızca sömürmektedir. 

Toplumları şekillendirmeye, yönlendirmeye çalışan bu insanların hedefi ‘TEK Dünya İmparatorluğu’nu her ne pahasına olursa olsun gerçekleştirmektir.  

Bu hedef doğrultusunda kendilerine ‘vaat edilen toprakların bir parçası olarak gördükleri Anadolu üzerinde yaptıkları faaliyetler nelerdir? 

İsrail devletinin kendi amaçları uğruna Amerikalı Evanjelistlerle ortaklaşa uygulamaya koydukları 3. Dünya Savaşı projesi nasıl hayata geçirildi?  

Dünyada yaşanan pek çok olayın perde arkasında hangi güçler hangi amaçla yer almakta?

 

İslamiyet’in ilk yayılması yıllarında Mısırı Müslümanlar alınca, Mısır Firavun ailesi nereye gittiler?
 

Kimler içine karıştılar?

 

Ve dünyada hiçbir millet tarafından sevilmediği halde kendisini Roma İmparatorluğu'nun en şaşaalı yıllarındakinden bile yüksekte gören bir ırk vardır


Onların Siyonistlerin gizli yasaları ve şeytani ayinleri üzerine bu kadar dehşet vericisi Kitabı TALMUT bir kaos, sapkınlık ve dünyayı ele geçirme hayallerinin ve planlarının içerir. 

Onlara göre Siyonlar Dünya ve kâinatın tek efendisi” olacaktır ve Tanrı buna müsaade etmiştir hem de memnun olacaktır!..”  

Yukarıdaki ifade Talmut’un gizlenen hükümlerine ait. Bu hükümlere hâkim insanlar dünyanın siyasi, iktisadi ve sosyal yaşantısına da hâkim olan, insanları yönlendiren, eğiten insanlar.  

Bu eser, bir büyü veya büyüyü anlatan bir kitap değil; büyüyü ve sihri insanlığın zihnini kontrol etmek için en ciddi şekilde kullanan “Kabbala Kuvvetleri” insanların hayatlarına nasıl tecavüz edildiğinin farkına varılması içindir.

 

Bu amaçla, bu yetiyi, yani “Şeytan’ın İlmi” veya “Ölüler İlmi” ya da “Karanlıklar İlmi” adı da verilen bu ilmi, en iddialı ve kötü amaçlar için küresel bir güç olarak kullanan Siyonlara karşı toplumumuzun uyarılması ve aydınlatılması gereklidir 

  

- TALMUD’UN MAL İLE ALAKALI BAZI HÜKÜMLERİ 

1. Ecnebilerin (Yahudi olmayanların) kaybolan bir malını bulup, onlara geri veren bir yahudiyi Allah asla affetmez. 



2. İnsanlardan, yani yahudilerden birinin malını çalmak caiz değildir. Fakat yahudi dininden olmayanların malını çalmak caizdir. 



3. Faiz, yahudiler arasında haramdır. Fakat yahudi haricindeki insanlardan faiz almak mübahtır. 



4. Bir yahudi, evlatlarını faize alıştırmak için onlara faizle borç vermelidir. Ta ki çocukları faizin tadını alsınlar da yahudi olmayanlar içinde bu faiz müessesesini işletsinler. 



5. Yahudi olmayanların hayatı bile yahudilerin mülkü iken (yani onlar - yahudilerin kölesi iken), o ecnebilerin malları nasıl yahudilerin olmaz? Yani onların malları her türlü hilelerle alınabilir.

(Hakikat-ul Yehud, sahife-18) 

  

- TALMUD’UN AHLAK CİHETİNDEKİ BAZI HÜKÜMLERİ

1. Gerek erkek gerek kadın olsun, yahudi olmayan biriyle zina etmek mübahtır. 



2. Bir kadının, başka bir kadınla zina eden kocasından şikâyet etmeğe hakkı yoktur. 



3. Kişinin karısıyla livata muamelesi yapması mübahdır. Çünkü kadının, kocasına nisbeti; adamın kasaptan aldığı bir parça ete benzer. O adamın bu eti, ister pişmiş-ister çiğ olarak, canı nasıl isterse öyle yemeğe hakkı vardır.

(Hakikat-ul Yehud, sahife-19) 

  

TALMUD’UN AHİD VE MİSAKLARLA ALAKALI BAZI HÜKÜMLERİ

1. Yahudiler, ecnebilere verdiği sözden ve yaptıkları yeminden dönmelerinden dolayı mesul değildirler. Çünkü yahudilerle hayvanlar (ecnebiler) arasında yemin olmaz. 



2. Yahudiler için yalan yere şahitlik yapmak caizdir. 



3. Ecnebileri (yahudi olmayanları) aldatmak mübahtır. Belki vaciptir. 



4. Senin önüne bir yahudi ile bir ecnebi herhangi bir hususta davalı olarak gelirlerse, imkân bulduğunda o yahudiyi bu davada kazançlı çıkar.

(Hakikat-ul Yehud, sahife-19) 

  

- SİYON PROTOKOLLERİ

"Yahudi olmayanların ölmesini istiyoruz."

"...bize karşı olan her şeyi ortadan kaldırmayı kendimize görev edineceğiz. Bu amaçla, krallığımızı kurmamıza çeşitli silahlarla karşı koyan herkesi merhametsizce katledeceğiz." 

  

1 Nolu Protokol:

-Siyasetin ahlakla bağı yoktur ahlaklı hükümdar tahtında duramaz. Bu gibi vasıflar Yahudi olmayan krallıklara ait olmalıdır.

-Gayemiz uğruna rüşvetçilik, düzenbazlık ve hıyanetten çekinmeyiz.

 

2 Nolu Protokol:

-Seçeceğimiz yöneticiler kabiliyetleri zayıf ve kölece itaat edecek kimseler olmalıdır. Kendilerinin müşaviri veya uzmanı olan bizim çocuklarımız sayesinde ellerimizde oyuncağa dönecekler.

-Basın halkın şikayetlerini sürekli dile getirerek hoşnutsuzluk yaratmalıdır.

 

3 Nolu Protokol:

-Liberalizmi kullanarak onları rekabet haline soktuk. Kısa bir zaman sonra karışıklıklar ve iflaslar tüm dünyayı kaplayacaktır.

-Fransız ihtilaline büyük adını biz verdik. Çünkü o tamamen bizim eserimizdir. O vakitten beri daima dünya için hazırladığımız Siyon kanından kral lehine çalışıyoruz.

-Biz iktidara gelince hürriyet kelimesini lügatten sileceğiz. 

  

4-5 Nolu Protokol:

-Görünmeyen bir kuvveti kim devirebilir. Biz böyle bir kuvvetiz.

-Halkın zihnini bozmalıyız. Zihinlerini boş nutuklarla meşgul etmeliyiz. 

  

6-7-8- Nolu Protokoller:

-Yahudi olmayanların sanayini tamamen çökertmek için Yahudi olmayanların arasında geliştirdiğimiz lüksü ve spekülasyonu artıracağız.

-Biz hükümetleri iktisatçıların dünyası ile kuşatacağız. Bu sebeple iktisadi ilimler Yahudi öğreniminin başlıca konusunu oluşturur. Bizim etrafımızda bankerler, sanayiciler, sermayedarlar olacaktır. Çünkü her şeyi rakamlarla halledeceğiz. 

  

9-10 Nolu Protokoller:

-Yanlış olduğu bizce bilinen prensipleri gençliğe vererek onların gençliğini şaşırttık ve bozduk. 

  

11 Nolu Protokol:

-Yahudi olmayanlar bir koyun sürüsüdür ve biz onların kurtlarıyız ve sizler biliyorsunuz ki kurtlar koyun sürüsüne daldıklarında neler olur? 

  

12 Nolu Protokol:

-Bizim kontrolümüzde olmadan tek bir tebliğ bile halka ulaşmayacaktır. Hatta bütün haberleri toplayan birkaç ajans tarafından yayılması sebebiyle bu neticeyi elde etmiş bulunmaktayız. 

  

13-14 Nolu Protokoller:

-Filozoflar Yahudi olmayanların inançlarının kusurlarını münakaşa edeceklerdir. Fakat bizim inancınız bizden başka kimse tarafından tamamıyla öğrenilemeyeceğinden bizim inancımızı hiçbir bakış açısını hiçbir zaman münakaşa konusu yapamayacaklardır. 

  

15 Nolu Protokol:

-İsrail kralı Avrupa’nın kendisine sunduğu tacı giydiğinde dünyanın atası olacaktır. 

  

16 Nolu Protokol:

-Biz önceki yüzyılların hoşumuza gitmeyen bütün olaylarını insanların kafasından sileceğiz. 

  

17-18 Nolu Protokoller:

-Ajanlarımız vasıtalarıyla Yahudi olmayan kralların hayatlarına karşı sık sık suikastlar yaparak onların nüfuzunu kıracağız. 

  

20-21-22 Nolu Protokoller:

-Yahudi olmayan devletlerin dikkatsizlikle müsaade ettikleri borçlanma metotları yüzünden onların hazineleri boştur. Bununla birlikte borçlar birbirini takip etmekte olacak ve bütün devletler iflasa sürüklenecektir. 

  

24 Nolu Protokol:

-Sadece kayıtsız şartsız sert, kabiliyetli, hatta zalim bir şekilde hükmedecek kimseler iktidar dizginlerini bizim Siyon liderimizden alacaktır.

-Hükümdarımız Davud’un kutsal zürriyetindedir. 

  

TÜRKİYE’DE KAÇ ÇEŞİT YAHUDİ VAR? 

İnsan düşünüyor bazen; Her yıl mili bütçenin yarısının tahsis edildiği bir ordu, nasıl olur da özel kuvvetler yetiştirip dağlarda keklik avlar gibi hainleri avlayamaz

 

Hele son dönemde kullanıma giren ileri seviyede gözetleme sistemleri ile, bunları nasıl takip edemez? Nasıl yerlerini belirleyemez, hareketlerini izleyemez? Nasıl olur da PKK saldırılarına karşı özel olarak hazırlanmış karakollar yapamaz? Nasıl olur da dağ başında bir yere kondurulmuş bir barakada pusuya düşen 15-20 Mehmetçiğe, yardım istediklerinde, "Analar Mehmetçik doğuruyor ama Sikorski doğurmuyor." diyebilir?

 

Bunun olsa olsa bir sebebi vardır, TSK, ta en başına kadar, Genel Kurmay başkanlarına kadar Sabetayist ve kripto yahudi sızmaya maruz kalmıştır. İşte son dönemde ağlama duvarında ağlarken kameralara yakalanan Genel Kurmay başkanlarımızın ve yüksek rütbeli paşalarımızın bu fotoğrafları durumun vahametini anlatmaktadır.

 

Kanımıza iliğimize kadar girmiş TSK içinden gizli Yahudiler, gizli Ermeniler, Pakraduniler ve Sabetayistler vede Masonlar derhal temizlenmelidir. Toplum, yöneticilerine bunun sağlanması için meşru yaptırım uygulamalıdır. 

  

Türkiye vatandaşı olup da kimlik kartlarının din hanesinde Musevî yazan Yahudiler. Bunların nüfusu 15 ile 20 bin arasındadır. Kendi aralarında kategorilere ayrılırlar. Sefarad Yahudileri, Eşkenaz Yahudileri. 

1. Bazısının ismi Yahudicedir, bazısı Türk ve Müslüman adları ve soyadları kullanır. Bunların hepsi de dindar Yahudi değildir.

 

2. Sabataycılar. Bunların kimlik kartlarında Müslüman yazar ama aslında iki kimliklidirler. Türklükleri ve Müslümanlıkları yüzeyseldir, gerçek kimlikleri Yahudiliğin heterodoks bir sekli olan Sabataycılıktır. Bunlar da homojen değildir. Sayıları ne kadardır? Kaçta kaçı militan Sabataycıdır?

 

3. Karaylar (Karaim). Küçük bir cemaattir. Bir uç Yahudi mezhebi veya cemaatidir.

 

4. Kripto Yahudiler. Bunlar Sabataycı değildir. 17'nci, 18'inci yüzyıllarda ülkemize mülteci olarak gelmişler, çeşitli bölgelere yerleşmişler/yerleştirilmişlerdir. Bir kısmı Alevî görünümlü, bir kısmı Bektaşi görünümlü. Belki Sünnî görünenleri de vardır

 

5. Kürt Yahudileri. Bunlar da son bir asır içinde ya Sünnî ya Alevî görünerek araziye uymuştur.

 

6. Kafkasya kökenli Yahudiler. Kendisini su katılmadık Azerî gösteriyor ama aslında bir Tat Yahudisidir... Kafkasya’da otuz kırk kadar kavim vardır. Çerkezler, Dağlılar, Abazalar vs... Bunların hepsinin Yahudisi de vardır.

 

7. Tatar Yahudileri...

 

8. Arnavut Yahudileri

 

9.Tat Yahudileri...

 

10.Gürcü Yahudileri (Gürcüce: Kartveli Ebraelebi, İbranice: Yehudey Georgia) Kafkasya'daki Gürcistan ulusundan olan Yahudilere denir. Gürcistan'ın en eski cemaatlerinden olan Yahudiler tarihlerini Babil Sürgününe kadar götürmektedir. 

Gruzinik dilini konuşan bu Yahudiler dünyanın en eski cemaatlerinden biridir. Gürcü Yahudileri'nin bölgede 2.600 yıllık bir tarihi vardır. Gurjim veya kartveli ebraelebi denen bu cemaatin kökenleri konusunda tartışmalar olsa da en kabul edilen görüş cemaatin M.Ö. 6.yy'da Babil Sürgünü sırasında geldikleridir. 11. yy'da yaşamış Gürcü tarihçi Leonti Mroveli'nin anlattıklarına göre 

  

11.Pakraduni"ler, Anadolu'nun İslamlaşması ve Türklere vatan yapılması üzerine, özellikle Ermenilerin rağbet gördüğü Selçuklu ve Osmanlı döneminde, Musevilikten Ermeniliğe geçen, 1915 olayları sonrası ve Cumhuriyet sürecinde ise Müslümanlığı seçen, ama Yahudi zihniyetini nesilden nesile gizlice sürdüren bir topluluk olmaktadır. 



Asırlarca Ermeni toplumunu yöneten Yahudi asıllı ‘Pakraduniler'in hikâyesi yeni yeni günışığına çıkmaktadır.

 

İşte Muharref Tevrat ve birer gizli yorumu olan Talmud ve Tora'da: “Irak’ın ve İran’ın vurulmasıyla Armegedon'u başlatmaları Siyonistlere sürekli telkin olunmaktadır” ve bu Siyonist hedef için bölge ülkelerindeki Yahudi kökenli kriptolar parlatılıp iktidara taşınmaktadır. 

  

  

İSRAİLİN SONU 

İsrail amansız bir tutkuyla kendisine vaad edilen feci akibete doğru hızla yuvarlanıyor. 

Demek ki yazgı böyle bir şey! Vakti gelince kendi ayaklarınla ölüm vadisine koşuyorsun… 

Zaten ilahi bir yasadır, bir kavim helak edilmeyi hak ettiğinde, Allah mücrimlerden ve fasık sefihlerden basiretsiz idareciler verir. O idareciler onları yavaş yavaş helake götürür: 

  

“Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz” 

(İsra, 16)

 

Maalesef çok geniş dünyevi imkanlara ve teknolojik bir üstünlüğü sahip olmalarından dolayı İsrailoğulları şımarmış durumdalar. Daha doğrusu onlar adına hareket eden siyonistler…  

Kimsenin gücü kendilerine yetmez sanıyorlar.

 

"Biz kitapta İsrail oğullarına şu hükmü de bildirdik: ‘Siz ülkede iki defa fesat çıkaracak ve açık zorbalıklar yapacaksınız. Onlardan birincisinin vâdesi geldiğinde, kuvvet ve şiddet sahibi olan kullarımızı sizin üzerinize musallat ederiz. Onlar sizi yakalayabilmek için evlerin aralarına bile girerek her tarafı didik didik edip araştırırlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdür."

(İsra Suresi, 17/4-5). 

  

İkinci fesat ve hezimetlerini anlatan ayetlerin meali de şöyledir: 

  

"Bunun ardından sizleri onlara galip getireceğiz, mallar ve çocuklarla size yardım edecek ve savaşçılarınızın sayısını arttıracağız. İyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz. Kötülük ederseniz, onu da kendi aleyhinize işlemiş olursunuz. Derken, sonraki taşkınlığınızın vakti geldiğinde, kederinizden suratlarınız asılsın, daha önce girdikleri gibi yine Mescide girsinler ve ele geçirdiklerini mahvetsinler diye başınıza düşmanlarınızı musallat edeceğiz"

(İsra Suresi, 17/6-7). 

  

Ondan sonra İsrailoğullarına dedik ki:  

  

"O arzda mesken edinin. . . Gelecek hayatın vâdesi geldiğinde de topunuzu hep bir arada toplayacağız. " 

İSR 104. 

  

1948 yılında İsrail Kuruldu. - Bu âyette Cenab-ı Hak, Yahudilerin bu defa aynı bölgelerde bir gün tekrar hâkimiyet şeklinin bir "devlet" tarzında olacağını da haber vermektedir. Nitekim, İslâm'ın ilk devirlerinden sonra (1. Fesat'dan sonra) 1948'lere kadar önemli bir Yahudi meselesiyle uğraşmayan Müslümanlar, 1948 yılında Yahudilerin bir İsrail Devleti kurmasıyla ikinci Yahudi fesadıyla karşılaşmışlar ve Yahudiler, hâkimiyeti tesis ederek, bu bölgeyi elde etmişlerdir. 

Yahudilerin bir gün galip gelerek, yeniden devlet kuracaklarını bizlere bildirildiği İsra 6. âyetten sonra gelen İsra 7. ayette de, bu devlet zulmünün bir gün biteceği ve Müslümanların ilk defa olduğu gibi tekrar Mescidi Aksa'ya girerek Yahudileri cezalandıracağı ve onların yüz hatlarının çok kötü bir hale geleceği bizlere müjdelenmektedir 

  

  

İSRAİL'İN KIYAMET DÜŞÜNCESİNE GÖRE;

İSRAİL, NE KADAR ÇOK İNSAN ÖLDÜRÜRSE, KIYAMET GÜNÜNÜ O KADAR ERKENE ALABİLECEĞİNE İNANIYOR. 

Derme çatma, hatta kaçak kurulmuş bir devletin Dünya'ya böylesine meydan okumasını, daha da ötesi zevk alırcasına insan öldürmesini; İsrail'in kurduğu çadır devleti koruma, yaygınlaştırma isteğine bağlamak açık bir yanılgıdır.

Yanılgı değilse, bilmemektir.

İsrail'in çılgınca ürettiği terörün kaynağı sapkın inancından kaynaklanıyor. 

İsrail, ne kadar çok insan öldürürse, kıyamet gününü erkene alabileceğine inanıyor. 

İsrail'in kıyamet düşüncesine göre; 

1) İsrail'in düşmanları yenilecek 

2) Babil'deki sinagoglar yeniden yapılacak. 

3) İsrail toprakları bitkilerle sarılacak. 

4) Sürgündeki Yahudiler tekrar toplanacak. 

5) Süleyman Tapınağı Kudüs'te tekrar inşa edilecek. 

6) Mesih tüm Yahudileri vaat edilmiş topraklarda toplayacak. 

 

Yahudiler yukarıda sayılan gerekçeleri bir an önce sağlamak için terör ürettiklerini özellikle din adamları vasıtasıyla satır aralarına saklasalar da ilan etmekten çekinmiyorlar.

Yani; Birçok insanın sandığı gibi İsrail terörünün tek nedeni topraklar değil.
Toprakların üzerine gelmesini bekledikleri kıyamet.

Bu kıyametten gelecek sözde galibiyet ve krallık

 

FİLİSTİN İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Maalesef, İslam dünyası sessizliğe bürünmüş,ölü toprağı serpilmiş gibi görünmektedir.

 

İslam Dünyası birleşerek ortak yaptırımlar ortaya koymalıdır. Tüm Müslümanlar, maddi manevi güçlerini birleştirmeleri gerekmektedir. Türkiye ve İslam Dünyası, İsrail’le ticari ilişkilerini yeniden gözden geçirmeli, gerekirse İslam ülkeleriyle ortaklaşa büyükelçiler geri çekilmelidir.  Türk Halkı ve İslam Dünyası, İsrail mallarını acilen boykot etmeli.

1- Onlara dua etmeliyiz.

2- Sosyal paylaşım sayfalarımızda günden yapmalıyız.

3- Gündem oluşturup Filistin sorunun çevremizdeki insanlara hatırlatmalıyız.

4- Filistin’e yardım yapan kurum ve kişilere maddi destek sağlamalıyız. (SMS vs.…)

5- Profilimize ve evimize Filistin bayrağı, flaması asarak safımızı belli etmeliyiz.

6- Sohbet veren hocalar Filistin’e neden değinmediğini sormalıyız.

7- Devlet birimlerine,gazetelere, televizyonlara faks ve telefonla bu konu için ulaşmalıyız.

8- Kalbimizde Filistin sancısı olmalı ve zalim nefreti olmalı.

9- Unutmayın biz tüm Yahudilerin değil “zalim Siyonistlerin” düşmanıyız.

10- İsrail malları ve İsrail yanlış tüm kurum ve kişiler protesto edilmelidir.

11- Ama asıl yapılması gereken “Allah yolunda mallarımız ve canlarımızla savaş yapmamızdır.” Tevbe suresi, 5. Ayetin gereği neyse -katliama devem eden Siyonistlere- tavizsizce uygulanmalıdır.

12- Yakılıp-yıkılan evler,hastaneler için, tedaviler için ilaç ve inşaat malzemeleri gerekmektedir. Öyleyse yardım kuruluşlarına derhal müracaat etmeliyiz. Onlar bu bayram güzel elbise alamıyor ve güzel yemekler yiyemiyorlarsa buyurun bizde acılarına ortak olalım.

13- Kardeş aile edindirme programlarına katılmalıyız.

14- Allah rızası için infak etmeyi artık karakter haline getirelim. “Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir” bunu unutmayalım.

 

KUDÜS,GAZZE VE UYUYAN İSLAM DÜNYASI

Kudüs şehri, dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Üç semavi dinin kutsal yerlerini barındıran Kudüs,tarih boyunca defalarca savaşa sahne olmuştur. Hatta bu savaşların bazılarında şehrin büyük bir kısmı yıkılmış ve daha sonra tekrardan inşa edilmiştir.


Kudüs Neden Bizim İçin Bu Kadar Önemli?

MESCİD-I AKSA İLK KIBLEMİZDİR

İSRA OLAYI

"Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi-1)

Recep ayının 27. gecesi Cebrail (as), Peygamber Efendimiz (sav)'i Mekke'den alıp, Burak adlı bir binek ile Mescid-i Aksa'ya götürdü.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Ahmet panuk 23 Şubat 2024 09:08

    Çok kıymetli bir yazı. Bunu çeşitli dillerde yaymak lazım