GÜNCEL HABERLER VE YORUMLAR

YANDAŞ KRİZ HABERLERİ

– Edirne’de düzenlenen fıkra yarışmasında dinleyicilerden S.R gülme krizine girince yarışmaya bir süre ara verildi. S.R sonradan “Bunun neresi komik” diye gülmeye başladığını ifade etti.

– Trabzonspor maçını anlatan Karadenizli spikerin, rakip takımın atağından sonra ‘Golü yedik krizi atlattık’ yorumuna taraftarlar tepki gösterdi. Bir taraftar; ‘Kriz mriz yok! Bize her yer güllük gülistanlık’ sözleriyle durumu protesto etti.

– Alkollü içecek fiyatlarına yapılan zamlar, alkol kullanmayanları teğet geçti. Meyhane müdavimleri ise olayı; üçüncü şişeden sonra her şey bedavaymış gibi geliyor. Şişelerimizi ‘En kötü krizimiz böyle olsun diye tokuşturuyoruz’ şeklinde yorumladılar.

DOLAR DÜŞTÜ!

Bozdurmak üzere döviz bürosuna giderken cebindeki dolarları düşürmüş olduğunu fark eden K.Ö. ‘geçmiş olsun’ ziyaretine gelen arkadaşlarına; “Akşam televizyonda dolar düşecek demişlerdi. Doğru tahmin etmişler. Şimdi size, ‘kendi adıma üzüldüm’ dersem, lütfen beni yanlış anlamayın” dedi.

HAYAT KURTARAN FATURALAR!

Çıktığı apartmanın çatısından atlayarak intihar etmek üzere olan N.A.’yı, konuyla ilgili özel ekipler bu kararından vazgeçirtti.

Elde edilen bilgiye göre N.A. elektrik, su, telefon ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyince bunalıma düşmüş; ekipler onu, elektrik ve doğalgaz faturalarını üstleneceklerini ifade ederek ikna etmişlerdi.

KAĞIT HIRSIZI!

Bahçelievler Mahallesi Şenlik Sokak’ta eve giren hırsızın; yalnızca banyodaki iki koli tuvalet kağıdını çaldığı anlaşıldı.

Ev sahibi S.S. “Dünya para verip almıştım. Televizyonumu çalsaydı bu kadar üzülmezdim. Çünkü seyretmiyorum. Neyse ki buzdolabına bakmamış. Orada dün aldığım 2 kilo domates ve 1 koli yumurta vardı. Bu kadarına da şükür” dedi.

AB’Lİ OLDUK ABİ!

Çocukken duyardık: ‘Almanlar markete gidip; 1 elma, 1 armut ve dilimle karpuz alırlar’ diye. Vallahi

şimdilerde biz de öyle yapıyoruz. Hatta işi biraz abartıp, neredeyse üzümü bile tane ile alacağız.

Anlayacağınız;  seve seve olmasa da, sıkı bir AB’li olduk abi!

YENİ TEKLİFİM ŞU:

Birkaç ay önce (Brunson krizinden önce) ‘Tencereni Siyaha Boya’ adlı köşe yazımda sebze – meyve ve temel gıda malzemelerindeki yüksek fiyat artışlarına vatandaş olarak işe yarar hiçbir tepki göstermemiş olduğumuzu; şikayetlenmemizin, karşılıklı muhabbetlerde duruma hayıflanmaktan ibaret kaldığını ifade etmiştim.

Yazının finalinde ise; etkili olabilecek, yönetenlerimizi uyarabilecek bir şeyler yapılması gerektiğinden bahsedip; en azından mutlu azınlığın dışında kalanların (partili – partisiz) bunu yapabileceğini ifade ederek, örneğin tencerelerimizi siyaha boyayabileceğimizi belirtmiştim.

Bu yazıma gelen ilk yorum: ‘Sen kalemini siyaha boyamışsın bile’ şeklindeydi.

Doğrusu bu yorumu sevdim. Esprili ince bir yorum olmuş. Beni anlamış! Yanlış anlamış ama olsun…

Uyarıyı aldım! Akıllandım ve şimdi teklifimi değiştiriyorum:

Bırakalım sızlanmayı. Dış güçler, Brunson, kriz – mriz, zam mam, dolar molar, spekülasyon, fırsatçılık, etiket metiket falan diye.

Var mısınız?

Pahalı gelen ne varsa, ‘Ben bu ürünü bu fiyata almam!’ demeye.

Ve almamaya…

Bakalım ne olacak?

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.